Me𝒓𝒉𝒂𝒃𝒂𝒍𝒂𝒓,𝒃𝒖 𝒃𝒊𝒓 𝒄̧𝒖𝒌𝒖𝒓 𝒉𝒊𝒌𝒂𝒚𝒆𝒔𝒊𝒅𝒊𝒓. 𝑩𝒂𝒔̧𝒓𝒐𝒍𝒍𝒆𝒓 𝑽𝒂𝒓𝒕𝒐𝒍𝒖 𝒗𝒆 𝑳𝒆𝒚𝒍𝒂 𝒚𝒂𝒏𝒊 𝑽𝒂𝒓𝒕𝒐𝒍𝒖'𝒏𝒖𝒏 𝒅𝒆𝒚𝒊𝒎𝒊 𝒊𝒍𝒆 "𝒈𝒂𝒛𝒆𝒕𝒆𝒄𝒊 𝒌𝜾𝒛"𝒂𝒓𝒂𝒔𝜾𝒏𝒅𝒂 𝒈𝒆𝒄̧𝒊𝒚𝒐𝒓 𝒅𝒌𝒇𝒇𝒌𝒄𝒌𝒇𝒎𝒌.
𝑵𝒐𝒕: 𝑩𝒖 𝒌𝒊𝒕𝒂𝒑𝒕𝒂 𝑽𝒂𝒓𝒕𝒐𝒍𝒖 𝒗𝒆 𝑺𝒂𝒂𝒅𝒆𝒕 𝒆𝒗𝒍𝒊 𝒅𝒆𝒈̆𝒊𝒍𝒅𝒊𝒓. 𝑺𝒂𝒂𝒅𝒆𝒕 𝒌𝒂𝒓𝒂𝒌𝒕𝒆𝒓𝒊 𝒃𝒂𝒔̧𝒌𝒂 𝒃𝒊𝒓𝒊𝒔𝒊 𝒊𝒍𝒆 𝒆𝒗𝒍𝒊𝒅𝒊𝒓...
𝙸̇𝚢𝚒 𝚘𝚔𝚞𝚖𝚊𝚕𝚊𝚛
🎈
𝚢𝚊𝚣𝚊𝚛'𝚍𝚊𝚗Genç adam,mahallenin sokaklarında sinirli bir şekilde yürüyordu. Çukur, amcası sayesinde çok değişmişti. Kardeşleri bunu ne kadar kabul etmek istemese de hiç kimsenin ölmediği, vurulmadığı bir çukur görmek daha güzeldi
Eğer onlar da bu yeni düzeni,yeni çukuru kabul etselerdi, böyle bir savaş başlamamış olurdu, "ama benim kardeşlerimde öyle bir inat vardı ki öldürseler vazgeçirmek mümkün değil"diye düşündü. Düşündükçe daha çok sinir oluyordu. Daha sonra aklına sabahki gazeteci kız geldiğinde dudaklarında bir tebessüm belirdi. Arabanın önüne bir anda çıktığında çarpmaktan son anda kurtulmuştu. Bir an çarpacağı için çok korkmuştu ama kızda hiçbir korku belirtisi görememişti. Birde sabah söylediği söze çok sevinmişti. Babasıyla bazen ortak yönlerinin olduğunu öğrenmek ister istemez mutlu ediyordu genç adamı. Kahveye geldiğinde amcasının da orada olduğunu gördü. İçeri girip selam verdikten sonra bir çay istedi. Amcası ayaklandığın da merakla ona baktı- biraz dolaşacağım dediğinde tamam anlamında kafasını salladı Vartolu.
Bu aralar amcasında bir haller vardı,bunu anlıyordu ama sormasının uygun olmayacağını düşündüğü için ses etmiyordu. İçeriye Murtaza girdiğinde ona döndü. "Ne oldu"diye sorduğunda telaşla cevap vermişti ona Murtaza "Benimle gelmen lazım hemen, bir olay çıktı"dediğinde ayaklandı hemen Vartolu. "Ne olayı yav yine"diyerek Murtaza ile beraber yürümeye başlamışlardı. Kesin Yamaç'ın işleri bunlar diye geçirdi içinden. Hızla kavganın olduğu yere gelince koşarak adamları ayırmaya çalıştı. En sonunda pes ederek belinden silahını alıp havaya üç el ateş etti. Bunu yapmaktan nefret etsede zorunda kalmıştı. Sonunda adamlar ayrıldığında derin bir nefes alıp verdi. "Herkes işlerinin başına!"diye bağırdığında bütün adamlar dağılmaya başladı. Kısa süre sonra ortada sadece Yamaç,Cumali ve Vartolu kalmıştı. "Ne yapıyorsunuz ya" dediğinde Yamaç hiç cevap vermeden sinirli bir şekilde arkasını dönüp gitmişti. Cumali'de aynı şekilde Yamaç'ın arkasından gitmişti. Vartolu sinirle kahveye gideceği sırada bir ses duydu. "Sana selam yolladık,sen kim olduğunu iyi bilirsin"diyen bir erkek sesi duyduğunda Vartolu merakla sesin geldiği yöne ilerledi. İki adam vardı ve önlerinde birisi duruyordu. Adamlardan biri karşısında ki kişiye vurduğunda Vartolu hızla oraya yürüdü. Adamın karşısında ki kişi ona vuranı hızlı ve sert bir şekilde ittirince adam geri sendeledi. Vartolu kim olduğunu merak etmişti. Adam bir kere daha vurmak için elini kaldırmıştı ki Vartolu elinden tutarak havada asılı kalmasını sağlamıştı. "N'oluyor lan,sen kimsin?"diye bağırdı öbürü Vartolu'ya. "Elinin körüyüm canım,oldu mu?"diye karşıladı Vartolu. Adam üzerine yürüyecekken. Arkadaki kişi de onu yakaladı,kolunu ters çevirip sırtına bastırdı. Adam acıyla inledi ama kız umursamadı. Vartolu daha yeni kim olduğunu görebilmişti. Bu sabah konuştuğu Leyla'ydı. Kaşlarını farkında olmadan çattı. Bu kızla bu adamların ne işi vardı merak etmişti. Vartolu kısa süre sonra adamları yolladığında beraber bir merdivene oturdular. Vartolu bir yerden pansuman yapmak için malzemeleri almıştı. Leyla en üst merdivene Vartolu'da onun oturduğu taşın bir altındakine oturmuştu. Böylece pansumanı yaparken daha rahat oluyordu. Vartolu elindeki tentürdiyotlu pamuğu Leyla'nın kanayan dudağına götürdüğünde Leyla acıyla gözlerini kapatmıştı. Vartolu bile acıyı hissediyordu resmen. Yarayı yakıyordu ve buna dayanmak biraz zordu ama yinede sesini çıkarmadan bekliyordu Leyla. Vartolu yaraya hafif üfleyerek acısını dindirmeye çalışıyordu. Bu arada aralarında ki mesafe çok aza inmişti ve bu yakınlık ikisininde nefesini kesiyordu. Leyla biraz uzaklaştığında Vartolu'da geri çekilmişti. Pansumanı yapmaya devam ederken sonunda merak ettiği soruyu sordu. " Kimdi onlar?Niye böyle yaptılar sana?"diye sorduğunda Leyla biraz bekledi. Ne diyeceğini bilememişti. Vartolu hala bir cevap vermesini bekliyordu. " Sağol pansuman için"diyerek ayağa kalkmıştı ancak Vartolu'nun kolundan çekerek geri oturmasını sağlamasından dolayı gidememişti. "Soruma cevap alamadım." "Bilmiyorum"dedi Leyla Vartolu'dan gözlerini kaçırarak. "Ben pek öyle duymadım. Adam birisinin sana selamı olduğunu ve senin onu çok iyi bileceğini söyledi."diye konuştuğunda Leyla içinden uzun bir siktir çekti. " Bu sizi ilgilendiren bir konu değil"diyerek konuyu kestirip attı.
"Ne demek birisi engel oldu lan"dedi adam bağırarak. "Efendim,biz kızı bulmuştuk. Hatta dediklerinizi harfiyen yerine getiriyorduk ancak bir adam geldi sonradan,sonra da olay çıkınca gitmek zorunda kaldık"dediğinde adam daha çok sinirlenmişti. " Siktirin gidin ikinizde gözüm görmesin sizi, yoksa gebertirim"diye bir daha bağırdığında iki adamda hızla odadan çıktı. Genç adam yanındakine döndü. " Kimmiş bu herif öğrenin ayrıca şu kızıda takip edin"dediğinde hızla başını sallayıp çıkan adamının arkasından baktı kısa süre. Sonra geçip koltuğuna oturdu ve içki bardağını alıp kafasına dikti.
"Celo, Meke bir dakika buraya bakın"dedi Vartolu. İki genç hızla kahveye girdi ve Vartolu'nun önünde durdu. "Buyur abi"dedi Celasun. "Birini takip etmeniz lazım" dedi adam. İki genç şaşkınlıkla birbirine baktı. "Tamam abi,sen kim onu söyle yeter"dedi Meke. Vartolu telefonunu çıkarıp kızın resmini gösterdi. "Bu kızı adım adım takip edeceksiniz,eğer çevresinde birşey varsa indirin onları da"dediğinde iki genç yine şaşkındı ama yine de kafalarını tamam anlamında salladı.
"Oğlum kim bu kız yaa"dedi sıkkınca Meke. "Ne bileyim oğlum ben" dedi şoför koltuğunda oturan Celasun. "Aha çıktı valla"diyen Meke'nin baktığı yöne baktı Celasun. Arabayı çalıştırıp kızın arabasını takip etmeye başladı. Kız bir süre sonra arabasını durdurduğunda Celasun'da arabayı biraz uzakta durdurmuştu. Spor salonuna girdiklerinde kızı aramaya başladılar. Kum torbası olan yere geldiklerinde kızı burada bulmayı hiç beklemiyorlardı. O yüzden en son buraya bakmışlardı. Kız hırsla kum torbasına vurduğunda çıkan sesten iki adamda yerinden sıçramıştı. "Oğlum bu nasıl kız lan,eminim sen bile bu derecede vuramazsın"dedi Meke gülerek. Celasun Meke'nin kafasına bir tane vurduktan sonra kendileri de geçip spor yapıyormuş gibi görünmeye çalıştılar. Bir yandan da kızı izliyorlardı. Leyla hızlı bir şekilde kum torbasına vuruyordu. Sanki hırsını kum torbasından alıyor gibiydi. En sonunda yorulduğunda soyunma odasına gidip duş alıp üstünü değiştirdikten sonra evine yola çıktı. Evinin önünde arabasını durdurup indi. Arkasındanda Celasun arabayı durdurmuştu. Kız içeri girdiğinde onlar da arabadan inip kapının önünde beklemeye başladı. Celasun telefonunu çıkarıp Vartolu'yu arıyordu. Kız kapının önüne çıkıp iki gencin önüne dikildiğinde Celasun'un elindeki telefonu vermesini işaret etmişti. O arada da Vartolu telefonu açmış Celasun'a cevap vermesini söylüyordu. Leyla telefonu kendisi vermeyince Celasun'un elinden alıp kendi konuşmaya başladı. " Yolladığın gençler pek beceremiyor galiba takip etmeyi,saniyesinde anladım peşimde olduklarını"dedi yarı sinirli yarı gülümser şekilde. Sesinden alay edildiği anlaşılıyordu. Vartolu sinirle gözlerini kapattı. Onları yollamadan önce o kadar uyarmıştı yakalanmamalarını. Birşey demeden kapattı telefonu kızın yüzüne. Leyla gülerek telefonu kulağından çekip Celasun'a geri uzattı. Celasun telefonu cebine koyduğunda ikisine de baktı ve konuştu. " İyi ki ters tarafıma gelmediniz,mazallah sizi öldürebilirdim"dediğinde iki genç bakıştı. Arkada bir araba hızla fren yaptığında arabanın tekerleri acı bir çığlıkla durdu. Arabadan hızla inen Vartolu ile kız gözlerini devirdi. " Noldu kendin mi takip edicen"diye alayla sordu kız. Vartolu sinirle gençlere baktığında kız yeniden konuştu " onların suçu yok,ben fark ettim sonuçta"dediğinde bu sefer ona döndü. " Nasıl anladın benim olduğumu?"diye sordu. Omuz silkti kız "çünkü başka birisi olsaydı beni ilk bulduğu yerde ya kafama sıkardı ya da bir dayak atıp giderdi. Ama bu ikisi sadece takip etti"dedi gençleri göstererek. " Zaten bana zarar vermek istemeyen hiç kimse yoktu bende senin olduğunu tahmin ettim"dedi yeniden omuz silkerek. Üç adamda kızın anlattıklarına rağmen rahatlığına şaşırmıştı. "Tamam,çocuklar senin peşinde olmaya devam etsin o zaman, korurlar seni"dediğinde kız güldü. " Sence korunmaya ihtiyacım var mı?"diye sorduğunda bu seferde Vartolu gözlerini devirdi. " Ben sana ihtiyacın var demedim zaten ama yinede yanında olsunlar"dediğinde Leyla göz devirip evine girdi. Vartolu tebessüm edip gençlere döndü,"çok dikkatli olun,kızın etrafında bir tehlike var. Eğer birşey sezerseniz hemen bana haber verin ve Leyla'yı güvenli bir yere götürün"dediğinde Celasun konuştu. " Sen merak etme abi,biz gözümüz gibi bakarız ona"dediğinde Vartolu kafasını salladı ve arabasına binip gittti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKURA DÜŞTÜM
AdventureGeçmişini unutması yeniden hatırlaması kadar kolay olmamıştı Leyla'nın. Röportaj için gittiği mahallede birine kalbini vereceğini nereden bilebilirdi ki yada eskiden aradığı gerçekleri? Bu mahalle geçmişin tozlu sayfalarını yeniden açtırırken bir y...