Mutluluk

19 0 0
                                    

Japonya'da sık sık bazı efsaneler anlatılır... Bunlardan biriyse Yoshi-san adlı başı boş bir ruh hakkındaydı. Anlatılanlara göre Yoshi-san, Japonya'nın şehirlerinde ve girintili çıkıntılı sokaklarında sürekli gezinen bir ruhmuş. Bu ruh sokaklarda elinde onlarca balonla beraber sürekli uçar dururmuş. Ancak Yoshi-san'ın bir amacı varmış. Sokaklarda mutsuz bir insan gördü mü hemen onun yanına inip tek bir kelime etmeden o kişiye elindeki balonlardan bir tanesini uzatırmış. O mutsuz kişi de şaşırırmış şaşırmasına ama siyah keçeli kalemle mutlu bir surat çizilmiş olan bu renkli balonu da kabul edermiş illa. Söylentilere göre bu balonu alanlar birden tüm kötü duygularından arınırmış ve yerine hemencecik mutlu duygular gelirmiş. Tabii ki bunun gibi söyletilerde oradan oraya yayılmış ve bu dilsiz, gizemli ruhu herkes konuşur olmuş. 

– Duydun mu duydun mu? Yine o sessiz ruh sokaklarda geziyormuş!

— Duydum duydum! Tanrıların bir alameti olmasın sakın?! 

– Başımıza taş yağacak! Ruhların hiç öylesine insan aleminde dolaştığı görülmüş mü? 

 Böyle böyle kulaktan kulağa yayılmış... Kasabalarda ve şehirlerde bu gizemli ruh Yoshi-san adıyla bilinir olmuş... Tabii bizler buna boşuna efsane demiyoruz. Yoshi-san bilinen bir hikaye de olsa uzun zamandır Yoshi-san'ı gördüğünü söyleyenler hiç çıkmıyormuş. Durum böyle olunca da doğal bir şekilde artık bir dedikodu olarak değil de bir efsane olarak anılmaya başlamış baloncumuz... Ancak son zamanlarda Yoshi-san'ın adı tekrardan dedikodulara karışır olmuş. Söylentilere göre ruhumuz yeniden sokaklarda gezmeye başlamış. Onu gördüğünü söyleyen ilk kişi 8 yaşındaki bir erkek çocuğuymuş... Küçük çocuk, annesi ve babası bağırış çağırış kavga ederken arada kalmış. Onları öyle bir halde görmekte çocuğu üzmüş ve kendini çok yalnız hissetmiş. Minik kalbi olanları izlemeye daha fazla dayanamamış ve odasına kadar gidip kapıyı kapamış. Hüzünle yatağının üstüne oturmuş. Ağlamak geliyormuş içinden ama o güçlü kalmaya çalışıyormuş. Kendine ağlamaması gerektiğini öğütlüyormuş. Kendi kendine gözleri dolu bir şekilde şu sözleri etmiş. 

– Ağlama sakın! Sen bir bebek değilsin! Kocaman adamsın! 

Ancak çocuk bu lafları ederken daha fazla dayanamamış ve gözünden yaşlar akmaya başlamış. Ses çıkmasın diye suratını yastığa gömmüş ve içine içine ağlamış. Tam o anda şans eseri Yoshi-san, küçük çocuğun evinin penceresi hizasında uçuyormuş. Çocuğu gördüğü an yerinde durmuş ve bir süre çocuğu olduğu yerden izlemiş. Tabii ki çocuk ağladığından, Yoshi-san'ın kendisini izlemekte olduğunu ruhu bile duymamış... Yoshi-san izlemeyi bırakmış ve kocaman bedenini bir hayalet gibi duvardan geçerek içeri sokmuş. Çocuk ağlıyorken sırtı Yoshi-san'a dönükmüş. Baloncu ruh, çocuğun omzuna nazikçe dokunmuş. Çocuk hemen hazır ola geçmiş gözlerinde yaşlarla arkasına dönmüş. Onu dürtünenin annesi, babası olduğunu umuyormuş. Ancak annesi babası yerine karşısında iki metre boyunda bir dev görünce ürkmüş. Gördüğü devin yüzünü kaplayan, üzerine gülümseyen surat çizilmiş bir maske varmış. Uzun düz beyaz saçları dalgalanıyormuş. Üzerinde iliklenmiş, dizlerine kadar uzanan, koyu kahve renginde, eski görünüme sahip bir paltosu varmış. Eskimiş siyah ayakkabıları da kocamanmış. Eldivenli ellerinde de bir sürü balon taşıyormuş. Çocuk bu evsiz görünümlü kişiden korkmuş ve ağlamaklı sesiyle sormuş:

– Siz de kimsiniz? Annem babam nerede?

Yoshi-san cevap vermemiş. Sağ eline balonlarından bir tanesini almış ve çocuğa uzatmış. Çocuk neler döndüğünü anlayamamış ancak gizemli baloncunun istediğini yapmazsa başına bir iş gelebileceğini düşünmüş ve sırf korkusundan, bu sessiz yabancının uzattığı balonun ipini küçük eliyle tutmuş. Maskeli baloncu balonu teslim ettikten sonra çocuğa bakarak, başını onaylama anlamında aşağı yukarı nazikçe sallamış.

Mutluluk BalonlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin