▪️12▪️

42 6 7
                                    

   Sehun hayatının en mutlu zamanlarını geçiriyordu. Tüm hayatı boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Eşi, oğlu, ailesi... Herşey olması gerektiği gibi mükemmel ilerliyordu. Ta ki bu sabah Luhan sırf canı sıkıldığı için bodrum katı temizlemek isteyene kadar...

    Luhan aniden ortalıktan kaybolmuştu. Evdeki hiç kimse onun nereye gittiğini bilmiyordu. Belki de saatlerdir ortalıkta yoktu ve telefonu salonda duruyordu. Kimse onun nereye gittiğini anlayamamıştı ta ki sabah evden işe gitmek üzere çıkan Kyungsoo akşam saatlerinde eve dönene kadar.

    Ona sorulan Luhan nerede sorusuna "Bodrum katı temizlemek istiyordu oraya baktınız mı?" sorusu ile cevap verdi ve herkes büyük bir hızla bodrum kata koştu. Etraf karanlık ve sessizdi. Sehun ışığı açtığında ise karşılaştıkları manzara hepsini çok korkutmuştu.

   Luhan, Jongin'in 'güyya saklamak' üzere götürdüğü çantayı bulmuştu. Çantanın içindeki herşey yerde duruyordu şimdi. Özenle tek tek yerleştirilmiş gibi. Sehun'un Luhan'ı yıllar boyu takip ettirirken çektirdiği saatine kadar tarih atılmış fotoğraflar, günün raporları, Luhan'ın görüştüğü konuştuğu herkesin detaylı bir listesi... Herşey Luhan tarafından tek tek özenle dizilerek bodrum katın zemininde sergileniyordu şimdi.

"Luhan..."

    Luhan sırtı kapıya dönük resimlere karşı zemine oturmuş hiç kıpırdamıyordu ancak ona seslenen ses ile kapıya doğru döndü. Yüzü tamamen ifadesizdi. Sehun sakince birkaç adım atıp eşine yaklaşmaya çalıştı ama Luhan ona yaklaştığı an hızla ayağa kalkıp gerilemiş ve 'bana yaklaşma' demişti.

   Sehun ve kapıda duran herkes donmuştu. Kimse ne yapacağını kestiremiyordu. Kapıdakilerin aralarından Sehan büyük bir hızla fırladı ve Luhan'a doğru koşup adamın paçalarına yapıştı.

"Anne beni bırakıp gittin sandım. Herkes senin gittiğini ama nereye gittiğini bilmediklerini söyleyip durdu."

   Herkes nefesini tuttu ve Luhan'ın Sehan'a ne tepki vereceğini beklemeye başladı. Bir çoğu kızmasını hatta belki Sehan'ı bile göremeyecek kadar sinirlenip çocuğu hırpalamasını bekledi ama Luhan suratına aptal bir sırıtma yerleştirip "Baban benim resimlerimi çekmiş onlara bakıyordum beni aradığını fark etmedim." Dedi. Sehan yere saçılan resimlere bakıp Luhan'a yeniden döndü. "Bunları biliyorum ben senin geldiğin güne kadar sizin odanızdaki ufak giyinme odasının her yeri bu resimlerle doluydu." dedi. Luhan sırıtmasını bozmadan Sehun'a dönüp baktı. Sehan için fark ettirmemeye çalışıyor olsa da gözlerindeki o tuhaf ifade Sehun'u korkutuyordu.

     Sehun yeniden Luhan'a yaklaşmaya çalıştı ama Luhan kucağında Sehan ile o kadar büyük bir hızla bodrumdan çıktı ki kapıda bekleyenler bile şaşkınlıkla izledi olanları. Baek ve Kyungsoo Luhan'ın peşinden giderken Chanyeol ve Kai Sehun'un yanına bodruma indi.

"Onu kaybedeceğim. Beni terk edecek. Herşey mahvoldu."

"Gitmeyecek. Gidemez zaten. Sehan var. Seninle kurduğu bağ var. Yapma böyle. Şimdi çok yeni herşey onun için. Konuşmaya hazır olmadığı için senden kaçıyordur."

    Sehun çığlık atmak istiyordu. Bu kadar zor bulduğu mutluluğu bu kadar çabuk kaybedemezdi. Chanyeol'un haklılık payı vardı belki Luhan gitmezdi ama asla eskisi gibi de olamazlardı.

    Bir yanda ise Luhan Baek ve Kyungsoo  bahçede oturmuş sessizliğe gömülmüşlerdi. Hiçbir şey Sehan'ın yanında konuşulamazdı ve o Luhan'ın kucağından inmiyordu. Baek sıkıntı ile ofladı ve Sehan'ı bahçedeki salıncağa binmeye ikna etti. Sehan gönülsüzdü ama annesinin halini pek iyi görmediği için onları yanlız bırakmaya karar verdi.

Black RainbowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin