Yazar povJaehyun evden çıkarken yanındaki -bir iş partisi için fazla cüretkar giyinmiş- kocasına gözlerini devirerek baktı.
" İş partisi için fazla değil misin?"
Sarışın olan şok içinde ona döndü.
" Şaka mı yapıyorsun! Sana sordum, üstümdeki nasıl diye. Umursamadın bile, şimdi gelmiş ne diyorsun. Ayrıca bu moda sektörünün iş partisi, ne istersen onu giyerim."
dedi moda kelimesini elleriyle tırnak içine alırken. Arabanın camından saçını düzelten Jaehyun cevap verdi.
" Kocasının yanında sürtük gibi giyinmeye moda demiyorum ben."
"Kocam değilsin, bir . 2021 deyiz, iki. Ne giydiğime karışamazsız istersem striptizci gibi giyinirim, üç. Başka sorun?" Taeyong sinirle emniyet kemerini taktı.
" Karışmadım, fikrimi söyledim. Ayrıca herkes bizi evli sanıyor, bunu unutmasan iyi edersin."dedi tehditkâr tonuyla.
" Her şeyin farkındayım ben merak etme. Asıl sen unutma evli olduğunu, zira başkalarıyla yakınlaşman herkesin tuhafına gidiyor." İmalı sesi, arabayı çoktan ana yola çıkaran Jaehyun'u germişti.
"Kimseyle yakınlaştığım yok. Senin aksine ben ne yapacaksam gizli yapmayı beceriyorum."
Cümlesinin altındaki suçlamayı anında anlayan Taeyong bu kez sesini yükseltti.
"SANA SON KEZ SÖYLÜYORUM; Kİ BUNU MECBUR OLMADIĞIM HALDE YAPIYORUM, O HABERDE YAZANLAR YALANDI!! SADECE KAHVE İÇTİK! NEDEN ANLAMAK İSTEMİYORSUN!!!"
"Gecenin bir yarısı."
"EVET, GECENİN BİR YARISI SANANE!!!"
Sonunda sinirlenen Jaehyun da bağırıyordu.
"BENİ ÇILDIRTMA! BENİM TANIMADIĞIM KİMSEYLE GECE KAHVE İÇEMEZSİN!!"
Jaehyun' un kurduğu cümlelerle kendini sakinleştirmeye çalışan Taeyong başarmış ve sakince cevap vermişti.
" Seni tanımasam beni kıskandığını düşüneceğim." deyip gülümsedi.
Bir süre sakinleşmek için konuşmayan Jaehyun sonunda konuştu.
" İnsanlar beni aldattığını düşündü, zor topladım olayları..."bir süre sustuktan sonra devem etti.
"Bak, kalbini kırmak istemiyorum.O yüzden sınırlarımı zorlama lütfen."
Alayla güldü Taeyong ve konuştu.
"Kalbimi kırmak istemiyor musun? Hah!! Bunu o kadar şeyi dedikten sonra mı söylüyorsun gerçekten? Bana sürtük dedin az önce, ama umrumda olan bu değil. Umrumda olan bana gerçekten sürtükmüşüm gibi hissettiriyorsun. Sırf benimle evlendin diye beni ve onca yıllık geçmişimizi çöpe attın. Çocuk gibisin, sırf özgürlüğün elinden alındı diye yapıyorsun bana bunu. Kötü davranıyorsun bana, tanışmıyormuşuz gibisin.. Ne zaman kendi hayatımı yaşamaya kalsam, sen evlisin, hareketlerine dikkat et diyorsun. Sen hareketlerine dikkat et, sağda solda sürten sensin! Sende evlisin! Benimle!"
Jaehyun, arabanın ani freniyle sırtı sertçe koltuğa yapışan Taeyong' a baktı. Belli etmemeye çalışsada gözlerinin sulandığını görmüştü. Ama suçluluk duygusunun onu sarmasına izin vermedi.
"Bitti mi?"
İnanamıyordu, bu kadar mıydı söyleyecekleri!
13 yaşından beri tanıdığı çocukluk arkadaşı değildi sanki karşısındaki.
"Bitti." dedi pes etmiş gibi.
Mekana geldiklerini yeni fark etmişti. Derin bir nefes aldı, işte yine başlıyoruz diye düşündü...............................
Kameraların flaşlarıyla arabadan indi Jaehyun. Uzun bacakları, kaslı göğsü hemen göze çarpıyordu. Bütün endamıyla eşinin tarafına geçip kapısını açtı ve elini uzattı. Şuan aklındaki tek şey vardı. İçinden Kocasına ithafen konuştu, 'umarım biri sana sarkıntılık yapmaz '. Çünkü Taeyong her zaman ki gibi çok güzeldi. Tekrar içinden söylendi Jae ' bu kıskançlık değil sadece koruma iç güdüsü.'Her ne kadar araları iyi olmasa da onu korumak Jaehyun' un göreviydi. Yani o öyle düşünüyordu.
Kocasının koluna giren Tae hala arabada olanları düşünüyordu. Modu iyice düşmüş, kameralara bile gülümsemiyordu . Jaehyun'u sorarsanız o hiç bir zaman kameralardan haz etmezdi zaten.Sorulan soruları yanıtlamadan, hızlıca içeri geçtiler. Camianın en gençlerindendiler ve Görünüşleri oldukça dikkat çekiyordu. Doğal olarak gözler hemen üzerlerine dönmüştü bile. Ayrıca çok yakıştıkları da aşikardı. Biri kuzgun siyahı saçlarıyla bıçak kadar keskinken, diğeri beyaza çalan sarı saçlarıyla güneş gibiydi.
Taeyong, kolundaki kocasına biraz daha yaklaşarak konuştu.
" Morelim biraz bozuk, bu akşam yanında takılsam olur mu? Birini tersleyip pot kırmak istemiyorum." 'Lütfen, en azından bunu yap' diye geçirdi içinden. Arabada olanları hatırlayan Jae onaylar anlamda kafasını salladı. O sırada gülümseyerek yanlarına yaklaşan Donatella Versace, çifti baştan ayağa süzdü.
"Kimleri görüyorum? Hot topic çiftimiz sonunda teşrif ettiler. Nasılsınız Taeyong?"
Samimi sorusu Tae' yi mutlu etmişti, genelde ilk dikkatleri çeken Jaehyun olurdu çünkü.
Taeyong başını zarifçe eğip selamladı.
"Teşekkürler, gayet iyiyim. Sizi sormalı?"
"Teşekkür ederim bende iyiyim." Jaehyun'a döndüğünde işle ilgili konuşacaklarını anlamştı. " Jae, sen nasılsın, işler nasıl? Pandemiden sonraki ilk parti biliyorsun, epeydir görüşemedik."
Jae gülümseyerek konuştu.
"İyiyim, teşekkürler, yeni bir koleksiyon hazırlığındayım, duymuşsundur. Bu aralar biraz yoğunum."
"Evet, duydum merakla bekliyorum." Geçtiğimiz aylarda yeni koleksiyon çıkaran Versace'ye iltifat etmesi gerektiğini düşündü.
"Bu arada koleksiyonu çok beğendiğimi söylemeliyim, Bella'nın giydiği elbise ona çok yakışmıştı, muhteşemdi." O sırada yanında rahatsızca kıpırdanan Taeyong'u fark etmedi. Bella güzel bir kadındı ve Jaehyun'la da tanışıyorlardı. Kocasının onun hakkında böyle güzel konuşmasından hoşlanmamıştı.
Konuyu kapatmak için araya girmek istedi.
"Eee şey evet, bende renklere bayıldım doğrusu." Donatella zarifçe elini Taeyong'un omzuna yerleştirdi.
"Teşekkürler Taeyong, aslında Jaehyun'la sana bir teklif göndermiştim ama sana söylemedi sanırım." Kadının gözleri Tae'den kravatını düzelten adama döndü.
"Aslında söyledim, fakat buradaki ilk modelliğini kendi markamızla yapmak istediğini söyledi, değil mi bebeğim?" Hiç bir şeyden haberi olmayan Taeyong, pot kırmamak için aceleyle kafasını salladı.
" Evet. Çok teşekkürler teklifiniz için. Onore oldum." Kadın gülümsedi.
"Hiç önemli değil, sizi bir arada görmek beni mutlu etti. Açıkçası böyle yerlerde pek birlikte görünmezsiniz."
Taeyong çaktırmadan alay eder gibi kendi kendine konuştu. "Hiç bir yerde birlikte görülmeyiz." Onu duyan Jae boğazını temizledi.
"Efendim tatlım?" Kadın sorduğunda onu Jaehyun cevapladı.
"Aslında bizim bir kaç kişiyle daha görüşmemiz gerek. Erken ayrılacağız bu gece."
"Peki, daha sonra görüşürüz Taeyong."
"Görüşmek üzere."
Kadın uzaklaşırken, Jae diğerinin elini sıkıca tutup kenardaki masaların birine götürürken kızarak konuştu.
"Seni duyabilirdi." Taeyong umursamazca omuz silkti. Aklındaki diğer soruyu heyecanla sordu.
"Sen az önce ciddi miydin?"
"Anlamadım. Hangi konuda?" Taeyong gözlerini devirdi.
" Kadına kendi markamız için poz vereceğimi söyledin." Heyecanla konuştu, modellik yapmayalı uzun zaman olmuştu.
Kore'de modellik yapıyordu, evlendikten sonra bırakmak zorunda kalmıştı.
"Hayır, ciddi değildim. Teklifi reddetmek için söyledim." Sakince konuştu.
"Tanrım! Neden yalan söyledin ki! Beni de umutlandırdın! Ben tuvalete gidiyorum."
Tam kalkacakken sol kolunda kavrayan Jaehyun onu tembihledi.
" 5 dakika içinde yanımda ol. Erken çıkacağız, yoksa burada bırakır giderdim seni." Tabii ki ciddi değildi sadece Tae oyalansın istemiyordu. Üstelik Taeyong'un skandallara konu olduğu adamı buralarda görmüşken. Tae konuşmadan yoluna devam ederken Jaehyun da birkaç modacıyla daha görüşmek istiyordu.
Aradan 5 dakika geçmesine rağmen Taeyong hala yoktu. Jaehyun sürekli tuvaletin olduğu koridora baksa da hala onu göremiyordu.
Taeyong pov
Bu adam beni delirtecekti. Bu konuda ne kadar umutlanacağım bile bile böyle bir yalan söylemişti. Modellik yapmayı ne kadar özlediğimi biliyordu. Sinirle suyu yüzüme vururken söyleniyordum.
Yemin ederim artık arkadaş olduğumuzdan bile emin olamıyordum. Sinirle arkama döndüğümde karşımdaki kişiyle irkildim.
" Korkuttun beni."
"Ah üzgünüm. Korkutmak istemedim."
Kai gülümseyerek konuştu. Bu karşılaşma hiç iyi olmamıştı. Biri görürde tekrar aynı dedikodular yayılırdı.Bu sefer Jaehyun beni kesin eve kilitlerdi. Ki bu en iyi senaryoydu.
"Bak, kaba olmak istemiyorum seninle konuşmasam daha iyi."
Kai'nin gülümsemesi sırıtışa dönüşürken bana bir kaç adım yaklaştı.
"Neden? Gayet iyi anlaştığımızı sanıyordum. Keyifli vakit geçirmiştik."
Bana yaklaşırken bende geri geri gidiyordum. Belim lavabonun kenarına dayandığında durmak zorunda kaldım.
"Benim gitmem gerekiyor." Kapıya doğru hamle yaptığımda önümü kesti.
"Yoksa kontrol manyağı kocan mı bekliyor?"
Keşke, keşke beklese. Belki şu an eve varmış bile olabilir. Beklemeyeceğini açık açık belirmişti çünkü.
"Saçmalama, çekil önümden. Neler yaşandığını sende gayet iyi biliyorsun. Şimdi kimse bizi görmeden gitmem lazım."
" Sorun ne? Aramızda bir şey geçmedi ki, neden bu kadar rahatsızsın? Kocan çıkan skandala inandığı için mi?" Sinir kat sayım gittikçe artıyordu.
"Hayır, Jaehyun haberlere falan inanmadı. Sadece saçma sapan bir olayın içinde daha olmak istemiyorum."
Kai kafasını eğip güldükten sonra konuştu.
" Seni sevmiyor bile, neden katlanıyorsun ki anlamıyorum."
Şaşırdığımı belli etmemeye çalıştım. O kadar anlaşılıyor muydu her şeyin sahte olduğu?
Oysa iyi rol yaptığımızı düşünmüştüm.
"Korkma, anlaşılmıyor. Hatta o kadar iyi oyuncu ki sana aşık gibi bakıyor. Ama gerçek şu ki senden nefret ediyor." Aklımı okur gibi konuşmuştu.
Sonunda sabrım taştığında yalanlarımı sıralamaya başladım.
" Bana bak, arkadaşça yaklaştığını sandım, tek seferliğine bir kahve içtik o kadar. Haddini aşma. Benden uzak dur. Ayrıca söylediklerinin hiç biri doğru değil, bana aşık gibi bakıyor çünkü bana gerçekten aşık. Bende Aşığım!"Kapı birden açıldığında o tarafa döndüm. Burada en olmaması gereken kişi kaşlarını çatmış bize bakıyordu...
Selam ilk bölüm geldiii!! Yorumları bırakın
Lütfen🙏🏼 Taeyong ve Jaehyun' u nasıl buldunuz? Hepsini yazın merak ediyorum 🤙🏼 sonraki bölüm görüşürüz 💓 sonraki bölüm belki karakter tanıtımı yaparım bilmiyorum 🌹🍑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friends to Enemies | JAEYONG
Fanfictionİki yakın arkadaş zorla evlendirildikten sonra araları asla eskisi gibi olmayacaktı.