"Neden hala gelmedi?"
Saat sabah 9:30, oysa onlar buluşmayı saat 9 diye planlamışlardı.Marco hala gelmemişti, üstelik Jean aramasına rağmen açmıyorduda.Belki hala uyuyordur diye düşündü Jean eğer saat 10'a kadar gelmezse Marco'nun evine gidicekti.Birazdan gelir diye düşünüp kahvaltıyı hazırlamaya devam etti.Herşey bitmiş kahvaltı hazırlanmıştı saatde 10.13'tü.Jean daha fazla dayanamadı hızlıca kahvaltıdan birşeyler atıştırıp çıkmıştı.Hemen Marco'nun evine doğru yol aldı, başına birşey gelmiş olmasından korkuyordu.5 dakika sonra evime vardı.Derin bir nefes aldı ve zili çaldı.Bekledi, bekledi ama kapyı kimse açmadı.Tekrar zili çaldı, yine kapı açılmadı.Son bir defa Marco'yu arıyacak bu seferde ulaşamazsa dayanamayıp polise gidicekti.
-Alo?-Marco!Nerdesin!Neden bu sabah gelmedin, seni bekledim!Birşey mi oldu?
-Merhaba efendim, ben hemşire Astina.Maalesef bay Marco kötü bir araba kazası geçirmiş.Şuan yoğun bakımda, dilerseniz gelip onu görebilirsiniz
-Ne...
Telefon kapandı ve Jean'ın elinden kayıp yere düştü.Kalbi sıkışmış nefes alamıyordu.En iyi arkadaşı Marco, kaza geçirmişti. Yaraları geçmeyebilir, daha kötüsü..ölebilirdi.Jean ne yapması gerektiğini bilemedi hareket edemiyordu.En sonunda kendini toparladı Marco'nun oturduğu apartmandan çıkıp hiç düşünmeden koşarak hastaneye gitmeye başladı.Bir yandan ağlıyor bir yandanda koşuyordu.25 dakika sonra vardı.Heöem içeri girdi, resepsiyona gitti ve Marco'nun nerde olduğunu sordu.Hala yoğun bakımdaydı durumu dahada kötüleşmişti.Olduğu odaya vardığındaysa durdu.Marco karşısımda duruyordu.Yatakta baygın halde elinde serumlarla hayata tutunmaya çalışıyordu.Jean yavaşça eğildi
-Marco...
-Marco beni duyuyor musun?
-Biliyor musun resim bitti, hadi iyileşte eve dönelim ha?
-Marco cevap ver..
-jean...
-MARCO!
-Jean..ben...ölüyorum..ölüyorum Jean.Yaşamak istiyorum
-Marco...yaşıcaksın Marco!Ne olursa olsun seni kurtarıcam!
-ah Jean...ölmek istemiyorum..yaşamak istiyorum seninle birlikte
-Yaşayacağız Marco, güven bana burdan çıkıcaz ve yaşayacağız
-Seni...seviyorum..jean
-Bende seni Marco...
-El..ve..da
O anda Marco sustu, kalbi durdu..ölmüştü
-MARCO
-MARCO
-HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR
-BENİ BIRAKMA MARCO, SANA İHTİYACIM VAR
-DAHA SÖYLEYEMEMİŞTİM BİLE
-BEN SANA..aşığım Marco..
Doktorlar hemen içeri girdi ve kalp masajı yapmaya başladı.Ama ne yaptılarsa boşuna Marco öldü.Jean çaresizce doktora son bir kez baktı.Doktor hayır anlamında başını salladı.Jean'ın tüm dğnuası durmuştu yıllarca birlikte büyüdüğü insan şimdi gözlerinin önünde ölmüştü.Hayat Marco'nun ruhuyla birlikte Jean'ın yaşam sevincinde elinden almıştı.
....
Cuma günü saat 18:20 .Marco'nun cenaze töreni yapılıyor.Tanıdığı herkes gelmiş, ailesi hüzünle mezarına eğilmiş ağlıyor.Arkadaşlarıda orda onlarda donup kalmışlar.Peki Jean, o Marco'nun ölümünü kendi gözleriyle görmüş tek kişiydi.Onun için çok acı vericiydi Marco'nun son yaşam çığlıkları kafasında yankılanıyordu
"YAŞAMAK İSTİYORUM.ÖLMEK İSTEMİYORUM YAŞAMAK İSTİYORUM.SENİNLE BİRLİKTE YAŞAMAK İSTİYORUM"
....
Eve geldiğinde kapısının önünde bir mektup vardı, mektubu aldı ve içeri girdi.Eşyalarımı yerleştirdi, üstünü değişti ve mektubu alıp masaya oturdu.Yavaşça zarfı açtı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Resim {Jearco}
General FictionYa iki çocukluk arkadaşı da birbirini seviyorsa ama söyleyemiyorlarsa? O zaman ağızlar değil duygular konuşur. Jearco fanfic