𝗳𝗹𝗼𝘄𝗶𝗻𝗴 𝗯𝗹𝗼𝗼𝗱𝘀

179 8 0
                                    

Hapishanedeki 2. günündü, eğer polisler delil bulamazlarsa seni serbest bırakacaklardı fakat bulurlarsa uzun bir süre hapishanede olacaktın.

Şu an hem avukatın hem de arkadaşın olan Levi Ackerman ile konuşuyordun.
Yanında ise Erwin Smith vardı.
Mahkemede neler olacağı hakkında tahminde bulunuyorlardı

İkisinin dediklerine göre serbest bırakılacaktın ve evine gidecebilecektin ama sana göre o eve dönmek hiç iyi olmayacaktı. Çünkü o evde Eren ile anılarınız doluydu.


Eren ve Y/n beraber kahvaltı hazırlamış yiyorlardı. Daha doğrusu Eren yemiyor sadece tabaktaki omlete bakıyordu.

"Eren sorun ne?" Y/n, Eren'in yemediğini fark edip yemeği bıraktı ve ayağa kalktı.

Mutfağın açık camından esen rüzgar ile Y/n gözünü kısmak zorunda kaldı art ardından masanın üstündeki peçeteler havada uçmaya başladı. Eren cevap vermeyip omleti sessizce yemeye başladı.

Y/n peçetelere baktı daha sonra takmamaya çalışarak yerine oturdu televizyonun, sesini açtı ve izlerken tekrardan yemeye başladı. Eren'den bir cevap almamasına bir yana iki gündür tuhaf davranıyordu. Uygun bir zamanda konuşmaları gerektiğini aklının bir köşesine not etti.

Eren omletini hızlıca bitirip odasına çıktı ve Y/n'ye onu rahatsız etmemesini söyledi. Y/n başta süphelensede biraz yalnız kalması gerektiğini düşündü.

Eren eline birkaç adet farklı hap aldı ve içti. Aldığı haplar odaklanmasını ve uyumamasını sağlıyordu.

Günlerdir Y/n'den gizli ailesini araştırıyordu. Buldukları her ne kadar onu zihinsel olarak mahvetse de fiziksel olarak çıkarıyordu. Babasının bilgisayarını aldı ve şifre açılana kadar kilitlememeye çalışarak denemeye başladı.

Grisha, Eren'den her zaman bu bilgisiyarı saklardı, daha doğrusu herkesten.

Eğer ölmeseydi bilgisayarın içinde ne olduğunu erkenden öğrenebilirdi. Eren bilgisayar mühendisliği okuyordu bu yüzden kolayca şifreyi kırabilirdi. Yaptığı bazı programlar sonucunda bilgisayarın şifresini kırabildi.

~

Eren bilgisayarda bir şey bulamamıştı. Sinirden ısırdığı dudağından kan gelince daha çok ısırdı. En sonunda dayanamayıp çığlıklar atmaya başladı. Şu an mantıklı düşünemiyor, sadece bağırıyordu. Babasına ne olmuştu? Ondan ne saklıyordu. Neden?

Y/n duyduğu çığlıklar karşısında Eren'in odasına doğru koşmaya başladı. Kapıyı hızlıca açıp dudaklarını kanattığından dolayı ağzı kan olmuş Eren'e şokla baktı.

Önceden kendine zarar verdiğini biliyordu fakat bu konuyu açarak Eren'i üzmek istemiyordu. Önceden konuyu açıp Eren'e sorunun ne olduğunu sorsaydı belki bunlar olmazdı diye düşündü.

"Umursasaydı" belki böyle olmazdı

"Ne yaptın kendine böyle!" Y/n masanın üzerinde bulunan peçeteyi aldı, Eren'in kolunu tuttu ve onu lavaboya doğru sürükledi.

Eren'in peçete ile bir taraftan dudağına baskı uygularken diğer taraftan ağzının etrafındaki kanı temizliyordu.

"Y/n iyi misin? Birazdan duruşma başlayacak?" yanına oturan Levi, Y/n'ye bakarak konuştu. Dostunu böyle görmek ve bir şey yapamamak Levi'ı içten üzüyordu.

"Ah, evet Levi..." Y/n, Levi'a tebessüm ederek önündeki su şişesini alıp açmaya çalıştı. O kadar yorgun ve halsizdi ki bunu bile yapamıyordu. Levi durumu fark edip elinden şişeyi alıp açtı ve Y/n'ye uzattı. Y/n suyu içip beklemeye başladı.

Vaveyla | Ft. ErenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin