ilk bölümü 4 kişi okumuşş<3 asksiniz<3
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Pansy'nin ağzından;
Sabah uyandım hızlıca üstümü giyinip ortak salona indim.
Theo: Sonunda be kızım.
Pansy: Uyuyakalmışım pardon. Geldim işte hadi gidelim.
Draco, Blaise, Theo ve ben kahvaltı etmek için salonun yolunu tuttuk. Slytherin masasında köşeye oturduk ve Dumbledore'u beklemeye başladık.
Salona bir göz gezdirdim. Gryffindor masasına baktığımda Harry, Hermione ve Ron ile konuşuyordu ve oldukça keyifli görünüyordu. Gülüşünü izlerken istemsizce benimde yüzümde bir gülümseme oluştu.
Draco: Aklından bile geçirme Pansy!
Pansy: Ne?
Neyden bahsediyordu? Umarım Harry'yi izlediğimi görmemiştir... Dumbledore sonunda konuşmaya başlamıştı.
Dumbledore: Günaydın çocuklar. Sizi çok bekletmeyeceğim. Bugün öğleden sonra Hogsmade gezisi var. Ailenize önceden imzalattığınız belgelerinizi 4. sınıf üstü olan ve gelmek isteyen herkes öğleden önce bina profesörüne versin. Öğleden sonraki derslerimiz iptal. şimdi yumulabilirsiniz.
Blaise: Gidiyoruz dimi?
Theo: Gidelim.
Pansy: Şey siz gidin ben gelemicem.
Draco:Neden? Bir şey mi var?
Pansy:Ailem o sırada yurtdışındaydı ve ben de belgemi imzalatamadim.
Blaise: O zaman biz de gitmeyelim seninle duralım.
Pansy: Saçmalama hepiniz gidip bana ordan bir sürü çikolata getireceksiniz yoksa sizinle bir hafta konuşmam.
Gülüşmeye başlamıştık. En sonunda onları gitmesi için ikna ettim. O kadar acıkmıştım ki yemeğimi hemen bitirdim. Bugün ki tek dersimiz Gryffindor'larla iksirdi ondan sonraki dersler iptal edilmişti. Yemeğimi yedikten sonra hazırlanmaya gittim. Hazırlandıktan sonra anlaştığımız gibi bizimkileri iksir sınıfının önünde beklemeye başladım. Tam nerde kaldı bunlar diye söylenmeye başlamıştım ki arkamdan bir ses duydum. Lütfen düşündüğüm şey olmasın lütfen olmasın... Arkamı döndüm ve evet Draco her zamanki gibi Harry ile uğraşıyordu.
Draco: Ne o potter? Yoksa Hogsmade'e gelemediğin için mi üzülüyorsun? Çok şey kaçıracaksın ve hiçbir zaman gelemiceksin. Çünkü ailen zaten öld-
Çok ağır laflar ediyordu normalde ben de Draco'ya katılırdım ama yapamadım ve bir şey yapmam lazımdı.
Pansy: Draco!
Sesim biraz yüksek çıkmış olmalıydı ki şu an hemen hemen herkes bana bakıyordu. Ayrıca Draco'nunda sözünü bölmüştüm.
Draco: Evet pansy?
Pansy: Şey Draco eee hadi içeri girelim.
Draco: Gördüğün üzere Potter ile bir konuşma yapıyorum pansy?
Pansy: Draco geliyor musun?
Draco bana doğru yürümeye başladı. Ben de sınıfa girdim ve her zamanki sıramıza oturdum. Draco yanıma oturdu ve sinirli görünüyordu. Başkaları duymadan bana sinirle bağırmaya başladı. Sanırım potter'ı savunduğum için sinirlenmişti. Sınıfta pek kişi yoktu ve Draco'nun dediklerini benden başka kimse duymuyordu. Draco kolumu sıkmıştı bu sefer dayanamadım ve sözlerine karşılık verdim ve iyice atışmaya başladık.
Harry'nin ağzından;
Draco'da, Pansy'nin arkasından sınıfa girmişti. Pansy beni mi savunmuştu? Ron, Hermione ve ben birbirimize şaşırmışlıkla bakıyorduk. Çok geçmeden biz de sınıfa girdik. Sırama oturduğumda Pansy'ye baktım. Sanırım Draco ile tartışıyordu.
Ron: Onlar kavga mı ediyor?
Hermione: Sanırım. Draco, Pansy harry'yi savunduğu için sinirlenmiş olmalı.
Tartışmaları iyice şiddetlenmişti. Pansy, Draco'nun yanından kalktı ve başka sıraya oturdu. Çok sinirli ve dokunsan ağlayacakmış gibi görünüyordu.
Ron: Belkide ayrılmışlardır, harry.
Hermione: Harry ne yapsın bunu Ron?
Ron: Bilmem ama gözlerini pansy'den ayırmıyor baksana.
Hermione: Harry!
Harry: Ha?
3. kişi ağzından;
Ders hem Harry'ye göre hem de Pansy'ye göre berbat geçmişti. Snape tüm ders boyunca Harry ile uğraşmıştı. Draco ve takımı sürekli Harry'ye gülmüştü. Pansy ders boyunca ne gülmüş nede tek kelime etmişti. Ders bitiminde çoğu öğrenci gezileri için hazırlanmaya gitmişti. Pansy quidditch sahasina inmiş kitap okuyordu. Quidditch sahasına gitmesinin sebebi orda onu rahatsız edecek kimse olmamasıydı. Öğrenciler 6 saatliğine de olsa yoktu ve okul oldukça boş gözüküyordu. Harry ateşokunu alıp quidditch sahasına gitti. Oturma alanında kitap okuyan Pansy'yi gördü ve yanına ilerledi.
Harry: Selam Parkinson.
Pansy: Selam potter?
Harry: Maçlar yaklaştı bunun için antrenman yapmaya gelmiştim umarım rahatsız olmazsın.
Pansy: Sorun değil istediğini yap.
Harry bir şey demeden sahaya indi. Pansy'de kitap okumaya devam etti. Bir süre sonra sıkıldı ve kitabı bırakıp Harry'yi izlemeye başladı. Gerçektende güzel uçuyordu.
Pansy: Güzel dönüştü potter ama benimkinin yanında zırva kalır.
Harry uçarak pansy'nin yanına geldi. Şu an çok yakınlardı.
Harry: Madem öyle diyorsun senide görelim.
Pansy: Accio ateşoku.
Pansy'nin süpürgesi eline gelmişti. Süpürgeye bindi ve havalandı. Harry, pansy'nin yanına uçtu.
Pansy: Turnuvalarda sizi ezicez potter.
Harry: Onu o zaman görücez parkinson. Şimdi bana en iyi uçuşunu göster.
Pansy: İkimizinde süpürgeleri aynı ve aynı hızda uçuyor. Beni 10 dakika içinde yakalayabilirsen sen kazandın. Eğer yakalayamazsan ben kazanırım.
Harry: Anlaştık peki ödülüm ne?
Pansy: Ne istersen.
Pansy 3e kadar saydı ve uçmaya başladı 5 saniye sonra Harry'de pansy'nin peşinden uçmaya başladı. Harry her Pansy'ye yaklaşmasında Pansy bir anda yukarı dönüyordu ve onu atlatıyordu.
Pansy: Hadi ama potter en iyin bu mu?
Pansy hem uçup hem de harry'yi sinir ediyordu ve bundan zevk alıyordu. Harry'de iyice sinirlenmeye başlamıştı. 8 dakika geçmişti ve son 2 dakika kalmıştı. Son 2 dakikada geçmişti ve ikiside yere indi.
Harry: Iyi uçtun parkinson.
Pansy: Biliyorum sende ama ben daha iyiydim.
İkiside birlikte gülüştüler ve şatoya doğru yürümeye başladılar.
Harry: Sen neden gitmedin Hogsmade'e?
Pansy: Ailem yurtdışındaydı ben de izin alamadım ama üzülmüyorum zaten daha önceden gitmiştim o kadarda etkileyici değil yani biraz öyle ama şu an burada olmaktan memnunum. Draco'yu orada hiç çekemezdim.
Harry: Bugün sizi sınıfta tartışırken ederken gördüm ne oldu?
Pansy: Önemli bir şey değil her zamanki Draco.
Harry: Anladım. Ayrılmadınız umarım.
Pansy: Ayrılmak mı?
Pansy bir kahkaha patlatmıştı.
Pansy: Biz çıkmıyoruz ki.
Harry: Şey üzgünüm ben öyle sanıyordum.
Pansy: Herkes öyle sanıyor ama biz çocukluk arkadaşıyız.
Harry ve Pansy konuşurken Zindanlara gelmişlerdi. Pansy ortak salonuna girmek için şifreyi söylerken Harry ona seslendi.
Harry: Ee şey eğer işin yoksa kahve içmek ister misin?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Upuzun bir bölüm olduu umarim begenirsinizz umarim okunmalar artar. Lutfen oy atinn sizi seviyorum <33
