°~^>'ĿΛƇŔĪMΛƐ DƐĪ'<^~°

<^>Tanrının Meleği<^>

Evrenin en güzel şeylerinden bir araya gelip yaratılmış olan , tanrının " benden sonraki en kusursuz varlık" sözleriyle diğer meleklere tanıttığı, İucundumun hikayesi...

İucundum, tanrının en sevdiği meleğiydi. Cennetteki herkes onu çok sever, saygı gösterirdi.O diğer meleklerin aksine insana benzeyen bir bedene ve cinsiyete sahipti. Beyaz, uzun ve düz saçları, gümüş rengi gözlerine gölge yapan uzun kirpikleri, pembe dudakları, bembeyaz bir teni, boyundan daha uzun ve büyük kanatları olan bir erkek melekti.

Cehenneme giren insanların fazlalığını gören melekler, insanlardan korkarlardı. İucundum ise diğer meleklere onların aslında iyi olduğunu sadece şeytana inanarak hata yaptıklarını söyler, insanlardan nefret etmemeleri için elinden geleni yapardı.

Yazıtlarda belirtilmeyen bir mısır şehrinden gelen ölülerin çoğunun, hatta hepsinin cehenneme girmesi üzerine  tanrı, meleklerinden bir kaçını oraya göndererek iyiliğin tekrar yayılmasını ister. Fakat melekler oraya gitmek istemezler, oranın şeytanlarla dolu olduğunu ve şeytanların onların canını yakabileceklerinden korktuklarını söyleyerek tanrılarından onları göndermemelerini rica ederler. Tanrı meleklerine acır ve en sadık yardımcısı olan İucundumun oraya gitmesini ister. İucundum ise bunu mutlulukla kabul ederek yeryüzüne iner.

İucundum yeryüzüne bulutların arasından bir ışık süzmesiyle iner. Bütün şehir halkı bu parlaklığı merak edip oraya doğru ilerler.

İucundumun bastığı her yer çiçek açmaya ve yeşillenmeye başlar. Şehir halkı ona doğru yaklaşır ve İucundumun güzelliği karşısında hayranlıkla bakakalırlar. Ama aralarında korkanlar da olur. İucudum  "Bu şehrin günahkarları, cehennemimizi doldurup taşırdı, sizi şeytanların pis işlerinden kurtarmak için geldim!" der. Sesi kimse tarif edemez, öyle bir sestir ki onunkisi ;kalbini hızlandırır, ruhunu rahatlatır ve seni tarifi imkansız bir duyguya sokar.

İucundum sözlerinin arkasından biraz durur, etrafta şeytana dair hiçbir iz olmadığını farkeder. Ama bunu sorun etmez çünkü onun ruhunu hissedince şeytanlar kaçmış olabilir.

Bir kaç gün insanlara öğütler verir, sevgiyi öğretir. Tanrıyı tanıtıp, tanrının isteklerini anlatır.

O bunları yaparken şehrin kralı sessizce iğrenç planlar kurar. Kralın bazı yazıtlarda otuzuna gelmiş ve yeni kral olmuş esmer bir adam, bazılarında ise şehrin en yakışıklı erkeği olduğu için eski kraliçenin kocası olan  sarışın bir adamdan bahsedilir.

Melek kral için çok fazla efsunkardır ve onu fazlasıyla arzuluyordur.

Meleği adamlarına yakalatıp ona zarar vermek ister. Ve yapar...

O gece melek için iğrençtir, hayatı boyunca hiç ağlamamış olmasına rağmen cenneti  sele boğucak kadar çok ağlar. (Bir meleğin bir damla göz yaşı bir cennete bedeldir, yani dünyada normaldir ama cennette o bir damla  çok fazladır. ) ilk başta kanatlarını kullanarak kaçmaya çalışır fakat kral kanatlarını keser...

Bütün bu olay boyunca tanrıdan yardım dilenir, ama çok sevdiği tanrısı onu duymaz... bunun mukadderat olduğunu düşünür sakinleşmeye tanrıya isyan etmemeye çalışır. Ve aynı zamanda bütün şehri vaveylasıyla inletir.

Sabah ise  ordan bir şekilde uzaklaşmaya çalışır,şehirden çok fazla uzaklaştığında ise şehir pazarından aldığı keskin şeyle belinin altını keser. Bunu kirlenmişlik duygusunu yok etmek için yapmıştır.

Bağırır tanrısına "EY YÜCE TANRIM, NEDEN BENİ DUYMUYORSUN SANA YALVARIYORUM AL BENİ BURDAN, KURTAR BENİ SIĞINAYIM SANA...! " tanrısi yine duymaz.

Günlerce devam eder bu en sonunda bizim için 1 ay melek için ise 1 ömür geçer...Artık dayanamaz ve isyan eder. Bağırır, çağırır ama yine sessizlik...

Biraz daha zaman geçer melek artık dayanamaz ve intihar etmek için hazırlanır. Tam o sözleri söyleyip kendi varlığını silicekken gündüz vakti olmasına rağmen etraf kararır.ilk tanrısı geldi sanar melek yüzü aydınlanır sonra ise korkudan titremeye başlar.

Karşısında iblis vardır.

Sorar iblis "Ey benim kadar güçlü olan melek, nedir bu halin? Tanrın neden yanında değil?" alaycı sesi  meleği bu sefer korkutmak yerine sinirlendirir.

"Tanrım beni terketti, bu lanet insanlarla beni başbaşa bıraktı, neden bilmiyorum ama beni sınıyor sanırım!"dedikten saniyeler sonra ağlamaya başlar...

İblis karşısındaki dilhun meleğe bakar... aslında sebepsizce mutlu da olur ama bu art niyetten çok kendi gibi birini bulmaktadır çünkü  kendisinden sonra ağladığını gördüğü tek melek odur.

Sakince yanına yaklaşır ve olayın ne olduğunu sorar  , melek ise çekinsede canhıraç hikayesini iblise anlatır.

İblis sinirlenir ve yeni göğü inleten bir sesle bağırır "EY TANRI SANA BİNBİR KERE LANET EDİYORUM!"

Melekte bağırır, ama tanrısına değil "O BİZİM YARATICIMIZ ONA BUNU YAPAMAZSIN BU BENİM KADERİM VE BUNUNLA SINANIYORUM!"

İblis, meleğin körlüğünü, isyan etsede içindeki tanrı aşkını görür. Meleğin yarım bedenine sarılır. Melek ne olduğunu anlayamaz ve sadece durur. İblis geri çekilir ve tanrının neden kendisini sevmediğini tüm doğrularıyla anlatır. İucundum dikkatle dinler ve iblise onu yanına alması için yalvarır iblis ise bunu zevkle kabul eder.

-İnsanlar tanrıyı unutmaya başlar, tanrı ise bu kadar yüce olmasına rağmen unutulduğu için çok fazla sinirlenir bu yüzden cehennemi yaratır artık ölenler ya cennete ya cehenneme gidicektir. Tanrı kendi kadar olmasa da çok güçlü iki varlık yaratır, bunlar iblis ve İucundumdur. Tanrı ilk iblisi uyandırır, iblisin görevi insanları cehenneme götürmektir. Cehenneme ise sadece tanrıya inanmayanlar girer yani iyi yada kötü diye ayrım olmaz. Çok iyi insanlar olan ama sırf tanrıya inanmadığı için cehenneme gidenleri gören iblis isyan eder. Tanrı iblisi lanetler ve herkese olayı yanlış aktarır. Ateşten yaratılanların hatalı olduğunu düşünen tanrı İucundumu tekrar baştan yaratır. Dünyaya geldiğinde , başına gelen olaylardan sonra kralın sırf tanrıya inandığı için cennete girdiğini görürse  iblis gibi isyan çıkaracağından korkmuştur. Tabi herşeyi değiştirip hafızaları silebilir ama bu onun gücünü zayıflatır. -

<^___________^>
Yazım yanlışları, mantık hataları olabilir. Ben sadece kesilmiş kanatları olan bir melek çizmeye çalışırken aklıma gelenleri buraya yazdım. Tanrıyla hiçbir sorunum yok.
Normalde aradaki bazı kelimelerin anlamlarını buraya yazıcaktım ama gidip bakmanızın daha zevkli olabikeceğini düşündüm.
Sonunu tam ayarlayamadım ama bence oldu.