Saat 08.00 sularına geliyordu perdenin arasından sızan ışık Dicle'nin gözlerini kamaştırdı. Dönerek uyandı Barış ne kadar güzel uyuyor diye geçirdi içinden.Ne kadar zaman geçerse geçsin onu uyurken izlemeye doyamıyordu.Alarmı kapatmayı unutmuş olmalı ki sesiyle irkildi.Saati kapatmak için telefona uzandı dönmesiyle Barış'ın Dicle'yi altına alması bir oldu .
B-Birileri yine uyanıp beni mi izliyordu acaba ?
D-Ya Barış çok fenasın uyanıksın madem neden tepki vermiyorsun?
B-Çok seviyorum senin bu hallerini der yanaklarına dudağına minik öpücükler bırakır .
D-Öyle mi barış bey ?
B-Evet doyamıyorum sana .
Dicle de az önce onu izlerken asla doyamadığını düşündü.Neydi bu yaşadıkları gerçekten çok başkaydı.
D-Ee ne yapacaksın bugün set takvimin değişmiş inceleyemedim.
B-Sen benimle ilgilenmeyi bıraktın artık farkında mısın ?
D-Ne alakası var ya biliyorsun bu aralar başımdaki şeyleri ayrıca seninle ilgilenmek bırakacağım son şey.
B-İyi bakalım bugün akşam setim akşama kadar yatmayı düşünüyorum.
D-Ben de akşam çekimine gideceğim bugün o yüzden yatmıyoruz ve birlikte güzel bir gün geçiriyoruz hadi bakalım marş marş .
B-Seninle her şeye varım sevgilim hadi çıkalım uzun zamandır aklımda olan bir şey var onu yapmanın zamanı geldi artık.
Dicle heyecanlanır ne kadar ısrar etse de Barış'ın ağzından laf alamaz hazırlanırlar ve yola çıkarlar radyoda çalan Kenan Doğulu-Aşk Tanrısı'yla ikisinin de gözlerinin önünden film şeridi gibi geçer yaşadıkları.Ne kadar çok yaşamışlardı birlikte. Ne kadar badireler atlatmışlardı birbirlerine gururla bakarlar ikisi de bu aşka çok sahip çıkmıştı.
(Beşiktaş-Eminönü Vapur İskelesi'ne yaklaşırlar ve Barış arabayı park eder.)
D-Vapur macerası diyorsun ?
B-Evet sevgilim ama asıl durağımız burası değil.(Dicle'nin elini tutar vapura doğru yürürler.)
Güverteye çıkarlar.Barış kendilerine ve martılara simit almaya gider.Döndüğünde Dicle'yi manzarayı izlerken bulur arkasından sarılır ve anı yaşarlar.Birlikte yaptıkları her şeyi çok seviyorlardı.
D-Sabah sabah deniz havası ne kadar güzel geldi sevgilim iyi ki gelmişiz.
B-Evet bende özlemişim ne zamandır fırsat bulamıyorduk buralara gelmeye.Keyifle sohbet edip martılara simit atıp gülüp eğlenerek Eminönü'ne iskelesine gelmiş bulundular.
B-Dicle'nin elinden tutar ve senin gibi bir kitap kurdunun Galata'nın rivayetini bilmediğini düşünmüyorum der.
D-Barış sana inanmıyorum .Tabiiki biliyorum (gözleri dolar )seni çok seviyorum der ve sımsıkı sarılır sevdiği adama.Aslında Dicle'nin Antalya'dayken kurduğu hayallerinden biriydi.Barış'ın bunu bilmemesine rağmen hayallerini gerçekleştirmesine de aşıktı Dicle.Çok seviyordu onu her şeyden çok...
B-Hadi bakalım yeter bu kadar duygusallık gidiyoruz.
(Dicle toparlanır. )
D-Tamam tamam hadi gidelim.
Herkes gibi biletlerini alıp o meşhur kuyruğu beklemeye başladılar. Ne kadar çok çift vardı aralarında konuşmaya başlarlar.
B-Hepsinin ne farklı farklı hikayesi vardır kim bilir.
D-Kesinlikle sevgilim umarım hepsi gerçekten bizim gibi gerçek aşkı bulmuştur.
B-Umarım hepsi bizim gibi aşklarına sahip çıkar.
Onlar hep konuşacak bir konusu vardı yine öyle oldu zamanın nasıl geçtiğini anlamadan sıra onlara gelmişti .
Asansöre bindiler.İlk 7 katı asansörle çıktıktan sonra 2 katı merdivenle devam ettiler.