Tarif

161 17 22
                                    

Ne kadar büyük olursan ol evren için bir sahildeki kum tanesinin yüzeyindeki tozun üstündeki bir izden fazlası değilsin.

Ne kadar büyük olursan ol evren için bir sahildeki kum tanesinin yüzeyindeki tozun üstündeki bir izden fazlası değilsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

Kirli ellerini önünden geçen insanlara uzattı. Yukarıya doğru tuttuğu ve birbirine bitişik olan ellerini insanlara gösterdi. Görmemiş gibi yapanlar oldu, gördüğünü belli edip de ilgilenmeyenler oldu. Çocuğun yüzünü ve ellerini okuyup onun ricasına yardımcı olan kimse olmadı. Çürümüş ahşap evin cephesine sırtını yaslamış ve kirli kumaşı parçalara ayrılmak üzere olan kıyafetlerine sarınmış, yalın ayak bekleyen çocuk fark edildi ama umursanmadı. 

Onlar tarafından umursanmadığını artık görmek istemeyen çocuk, yüzünü dizlerine gömmüştü. Yüzü gömülmüş olsa da elleri hala bir umut arıyordu, hala ileriye bakıyordu ve hala açıktı.

Kirli parmaklarının üzerine düşen bir ağırlık nedeniyle kafasını kaldırdı. Ellerinde bir ekmek parçası görünce heyecanlandı, onca gün batımı ve doğumunun ardından onu fark edip ona yardım etmiş kişinin kim olduğuna bakmak istedi. Baktı ama önünde kimseyi bulamadı. İnsanlar her zaman umursamazlıklarıyla geçmeye devam ediyordu.

Sağına baktı ve orada da aradığını bulamadı.

Soluna baktığında ise bir figürü fark etti. Vücudunu bir cübbe altına gizlemiş ve kafasında başlığı olan iri bir figür şehrin batısına doğru yürüyordu. Figürün kim olabileceğine dair bir şey görememiş olsa da şehirden olmayan biri olduğunu anladı. Tüm gün orada oturmaktan ve geçen insanları izlemekten artık şehir sakinlerinin hemen hepsini tanıyordu. O denli iri bir vücudu olup da çevresindeki insanlara gösteriş yapmadan şehir içinde gezecek biri yoktu orada yaşayan insanların arasında.

O adam da bir yabancıydı. Şehrin topluluğu tarafından dışlanmış olan çocuk, o adamın da tıpkı kendisi gibi o toplumdan ayrı ve yabancı olduğunu anlamıştı.

Adamın cübbe giyiyor olmasına üzüldü. Ona yardım eden kişinin kim olduğunu görmek istemişti.

İri adam, eline yapışmış ekmek kırıntılarını cübbesine sildi. Ahşap tezgahının arkasında dikilmiş insanlara seslenmeye çalışan bir manava yaklaştı. Manav tezgahını düzenlemeye çalıştığı için gelen adama dikkat etmedi. Cübbeli adam tezgahın ne yaptığını umursamadan "Burada bir Witcher varmış," dedi kısık ama derin bir sesle.

Tarif | Witcher x Marvel [One-Shot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin