işte sımsıcak lejyoner sakalları içinde
margot'nun sigarillosuna ateş tutuyor
tersine dönük gözkapakları uykusuzluktan
kirli sarı bir gök birikmiş kadehinde
hiçbir kibriti bir seferde yakamıyor
asıl bu ödlek flüt onu böyle yıkan
uykusuzluktan çok bu ödlek flüt margot'nun
çıplak gözlerindeki rom lekesi dişlerindeki
tebeşir beyazı açlık paletindeki karanlık
rimelindeki is ve dudak rujundaki kan
je hais les dimanches şarkısı juliette greco'nun
işte dudaklarını konyağa vermiş dinlendiriyor
tersine dönük gözkapakları uykusuzluktan
bir yatak biliyor musunuz ah biliyor musunuz
göğsüne yeşil mürekkeple margot'nun gözleri oyulmuş
her gittiği yere bir tutam sigarillo dumanı götürecek
margot'nun paletinden bir siyah götürecek kusuk siyah
kendine geceler boyamak için izmir'de istanbul'da nasıl yapıyor bilmiyorum bir türlü aklım almıyor
beyoğlu'ndan st-placide'e çıkıyor basmâne'den passy'ye
izmir'de 15945'den soruyorsunuz gitti diyorlar
istanbul'da siyasî polis bile adresini bulamamış