ÜZGÜNÜM, ÜÇ ÇOK FAZLAYüz ifadesi yumuşak ve tatlı olsa da sesinde kibirli ve kendini beğenmiş bir tını hissettim.
Bana kraliçe diye seslenen nadir kişilerden biriydi. Bunu ister istemez garipsedim. Bir ihtimal Queen aracılığıyla mesajlaştığım kişi o olabilir mi diye düşündüm ancak bu düşüncem kısa sürede çürüdü. Çünkü Batı Krallığı henüz bir imparatorluk olmamıştı ve İmparator'a kral, İmparatoriçe'ye kraliçe demesi gayet normal bir durumdu.
Yanımda duran şövalyeye gözüm takıldığında Prens Jungkook'tan rahatsız olmuş gibi kaşlarını çattı. Prensin benden kendisine sarayda rehberlik etmemi istemesinin kaba olduğunu düşünmüş olmalıydı.
"Bugünlük işlerim bitmişti, size eşlik edebilirim Prens Jungkook."
"Onur duyarım Kraliçe Roseanne."
Omuz silkerek şövalyeye kısa bir bakış attım ve o başını eğerek bir kaç adım geriye gitti. Gelecek yıllarda tahtta başarılı olabilecek bir prens ile gereksiz sıkıntılar uyandırmak istemiyordum.
Teklifini kabul ettiğim için şaşıran Prens Jungkook'un yüzündeki kibirli tutum kayboldu ve yerini bana kolunu teklif ederkenki masum bir gülümsemeye bıraktı.
Kolumu koluna geçirerek tebessümle karşılık verdim ona. Güzel ve ince görünümünün aksine kolu yoğun bir şekilde kaslı hissettirdi. Şaşırarak yüzüne aval aval baktığımda kaşlarını çatarak merakla bana baktı.
"Bir şey mi oldu Kraliçe Roseanne?"
"Hayır." onunla göz temasından kaçınarak küçük adımlar atarak ilerledim. Doğal olarak o da benimle hareket etmişti.
"Yanlış hatırlamıyorsam bu Doğu İmparatorluğuna ilk gelişiniz, değil mi Prens Jungkook?"
"Evet, daha önce maalesef ki yolum düşmemişti buralara. " konuşmasının sonunda iç çekerek gülümsedi.
Nedense bu durumdan şikayet ediyor gibi gözükmüştü.
Prens Jungkook'u nereye götürebilirim diye düşündüğüm esnada Merkezi saray ülke işleri için kullanıldığından dolayı onu es geçtim. Doğu sarayını ise Tae Hyung ve cariyesiyle karşılaşma ihtimaline karşı seçeneklere bile dahil etmemiştim.
Bu durumda geriye Batı Sarayı kalıyordu… sarayımda kendisine bir fincan kahve ikram edebilirdim.
"Majesteleri daldınız..." Prens Jungkook'un bana seslenmesiyle kendime gelerek ona döndüm.
"Size ilk önce nereyi göstereceğimi düşünüyordum Prens Jungkook." dememle dudakları sevimli bir şekilde yukarı kıvrıldı.
"Ah. Öyleyse gitmek iste-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
remarried empress, rsk
FanfictionOnun karşısında durdum fakat ben bir şey söyleyemeden Prens Jungkook bir dizinin üstüne çöktü ve sadakat yemini eden bir şövalye gibi elini uzattı. Şaşkınlığımı gizleyemeyerek ona elimi verince üzerine nazik bir öpücük kondurdu. Sövalyeler ile arası...