Eksik

410 26 23
                                    

Gulf saate baktığında çoktan öğlen olduğunu fark etti. Bugünkü işleri akşam üzeri olduğundan epey boş zamanı vardı. Ailesini görmeyi düşündü. Onları özlemişti fakat annesinin onu görür görmez kötü bir şeyler olduğunu fark edeceğini biliyordu. Biriyle dertleşmek yerine sadece uyumak ve unutmak istiyordu. Gözlerini yumduğu an kaşlarını çattı ve kapattığı gözlerini geri araladı. Neden onu düşünmek zorundaydı?
Sadece uyumak istiyordu.
Uzun, derin bir uyku.

Yatakta bir sağa bir sola döndükten sonra durdu ve düşüncelerinin kendisini ele geçirmesine izin verdi. Onunla geçirdiği her an mutluluk doluydu. Gülerken kısılan gözleri, ona sarıldığında hisettiği kalp atışları, elini her tuttuğunda sıcacık oluşu...
Yatağın boş kısmına baktı ve ellerini çarşafın üzerinde gezdirdi. Yatak buz gibiydi.

Gulf onun tüm evi dolduran kahkahasına öyle çok alışmıştı ki kulakları, bu ağır  sessizlikten sağır olmak üzereydi.

"Böyle bir hayat mı istiyorum?"
"Her sabah böyle boş bir evde mi uyanmalıyım?"

İçinden bu sorularla yüzleşmeye çalışırken henüz gerçek sorunlarını fark edememişti.
Aşkın bir tanımı olduğunu zanneden bir çocuk gibi kendine böyle sorular sorup durdu.
Oysa aşk denen şey açıklanamaz bir duyguydu. Evin içinde kim olsa gürültü yapabilirdi. Sessizliği kırmak kolaydı.
Onu seven bir sürü insan vardı, birisiyle birlikte olmak hayatının yeniden şekillenmesini sağlar mıydı? Yattığı yatak ısındığında ve artık üşümediğinde her şey eskisi gibi olabilir miydi?

O da biliyordu.
Neye ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyordu.

Akarlarken farkına bile varmadığı göz yaşlarını sildi. Doğruldu ve bacaklarını göğsüne çekti.

Düşünceleri doğru muydu sahiden?
Kendini inandırmak istediği bu düşünceler ile kandırıp durmuyor muydu?

Elini kalbine yerleştirdi.
Tüm bunların ne anlamı vardı?
Böylesine canı yanarken, duymak istediği tek ses onunkiyken, görmek istediği tek kişi oyken diğer şeylerin ne gibi bir önemi olabilirdi?

Tüm düşüncelerini dizginlediğinde üzerini değiştirip evden çıktı.

-----------------------------------------------------------------------

Mew camı yarılayıp elini rüzgara bıraktı.
Yol şaşırtıcı derecede boştu. Radyoya uzanıp sakin bir şarkı buldu. Trafik akıp giderken telefonunun siyah ekranına baktı.

"Hayır Mew, yapmayacaksın."

Stüdyoya geldiğinde ofisine çıkıp masasına oturdu. Saatine baktı. Reklam çekimlerine 3 saat daha vardı. Çalışmak ve kafasını dağıtmak için buradaydı. Son şarkısının sözlerini değiştirmesi gerekiyordu, boş bir kağıt buldu ve bir şeyler karaladı. Kimi kandırıyordu? Aklında olan tek bir düşünce vardı.

"Neden sadece bırakmıyorum?"
"Kafamda konuşup duran şu aptal sesi neden susturamıyorum?"

Elindeki kalemi kıracak kadar sert fırlattığında dişlerini sıkıyordu. Telefon çaldığında ekrandaki isim ona kısa süreli bir şok geçirtti.

G" Stüdyodaysan otoparka iner misin? Konuşmak istediğim şeyler var. "

M" Ofisteyim. Yukarı gel. Birkaç işim var. "

Onun gelmesini beklerken geçen dakikalar, saatlerden farksızdı.

Gulf içeri girince Mew ayağa kalkıp ona doğru ilerledi. 1 haftadır birbirlerini ilk görüşleriydi. En son ne zaman bu kadar görüşmemişlerdi? Sorsaydınız ikisi de bunun ne zaman gerçekleştiğini hatırlayamazdı.

RitimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin