bölümlerden 1: imkansız yoktur

25 1 0
                                    

Arkadaşım Bliss'le beraber ormana gidiyoduk ve tabikide bundan kimsenin haberi yoktu. Bliss'de benim gibi birisiydi. Yani nasıl desem biz pek normal diğildik işte. Herneyse sonunda ormanlık alana gelmiştik. Bir ağacın üzerinde asılı olan kırmızı tabelayı fark eden bendim. Bliss'e " Bak şurda bir tabela var."dedim ağaca doğru yönelip silik olan yazıyı zar zorda olsa okuyabilmiştik. Tabelada şöyle yazıyordu: Bu alana girilmesi kesinlikle yasaktır. Bliss bana dönüp "sence ne yapalım?" diye sordu kaşlarını kaldırarak. "Bende sorun olmaz bence" diye cevap verip ona sorarcasına baktığımda bana "bence başımız belaya giricek, ama ginede girelim" dedi. Bende ona gülümsedim ve ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladık.  Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı gökyüzündeki belli belirsiz gözüken yıldızları aksine yeni ay değerli bir mücevher gibi parlıyordu. İlk baharın başlarında olduğumuzdan gökyüzündeki dinmek üzere olan kızıllığın arasından sadece birkaç tane bulut seçilebiliyordu. Rahatlatan ve huzur veren hafif bir rüzgar vardı.  Yoğun yeşilliğin arasındaki  bembeyaz hanımeli ve gardenyalar rahatça seçiliyor ve o rahatlatıcı kokuları bende gülümseme isteyi uyandırıyordu. Bu huzurun aksine yerdeki çalıçukur ve yer yer olan çamurlar işimizi biraz daha zorlaştırıyordu,hafifde olsa yokuş çıkıyor olmamızda cabası. Ama buna rağmen doğanın eşsiz güzelliği agaçaların hışırtısı ve az önce dinen yağmurun kokusuna eşlik eden çiçeklerin kokuları bize inanılmaz bir huzur veriyor ve kendimizi güvende hissetmemizi sağlıyordu.  Uzun bir süredir konuşmadan yürüyorduk Bliss ise etrafı kolaçan ediyordu ormanda bizden başkaları olabilirdi çünkü yakalanmak istemezdik, sonuçta ormana (özelliklede yasak bölgeye) hergün beyaz uzun elbiseli kızlar geldiğini sanmıyorum.  ben hayal alemine dalmışken Bliss beni dürtüp uzun kavak ağaçlarını gösterdi "oha şuraya baksana!" oraya doğru baktığımda ayakta duran birisi bayağa bir uzun olan üç kişiyi gördüm kısa olanlardan birisinin elinde sigara vardı. bana tanıdık geliyorlardı ama budurumu fazla üstelemedim insan insana benzer sonuçta. Bliss'e dönüp "gel diğer taraftan dolaşalım bnizi görmesinler" dedim. tam geri dönecekken sigara içen bizi gördü ve hemen elindeki sigarayı atıp bize doğru yürümeye başladı. birtanesi ise "burdalar" diye bağırmıştı. Ve öğrendik ki yerde oturan 6-7 kişi daha varmış. Bliss "S*iktir et" ben ise tedirgin olduğumu belli etmemeye çalışarak , sırıtıp" hazırmısın?" diye sordum bu gerçek bir soru diğildfi çünkü cevabı biliyordum " tabikide,şakamı yapıyosun.Başka şansımızda yok zaten" diye cevap verdi oda benim gibi sırıtarak. ve tüm gücümüzle koşmaya başladık. bize yetişmeler, imkansızdı  çünkü aramızda yaklaşık 30 metre kadar mesafe vardı ve biz gerçekten çok hızlı koşuyorduk ama mağlesef bir sorun vardı , bizim hayatımızda imkansız diye birşey yoktu

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben Hep Ölümü KovaladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin