"Evet Bay Bakugou,bir sonraki seansınız Perşembe günü,bu gün fazla verimli geçmedi. İstekli olmadığınız takdirde tedavi süreciniz uzar." [a] önündeki durmadan oflayan adama baktı.
"Bakın,bunun hoşunuza gitmediğinin farkındayım ama eğer tamamen tedavi olmazsanız,kısa süreliğine el konulmuş kahramanlık belgenize bir daha asla sahip olamazsınız."Genç kahraman üzüntüyle kafasını salladı ve odadan çıktı. Kontrolsüz öfkesi gün geçtikçe daha da arttığından menajeri onu Japonya'nın en iyi psikiyatristi olan [a] [s/a]'a yönlendirmişti.
"Ve bu da son seanstı! Sonunda eve gidebilirim." dedi [a] esneyerek,o gün çok yorulmuştu.
Eline telefonunu alıp en yakın arkadaşı olan Kyoufu'ya mesaj attı.
[a]
Hey kızım! Bugünkü seanslarımı bitirdim.
Akşam içmek ister misin?Kyoufu
Istemez olur muyum!
Gelirken kırmızı şarap alacağım.
Ben de miyiz yoksa sende mi?[a]
Benim eve gel.
Yanında kıyafet de getir.
Bu gün yatıya kalacaksın,sana misafir odasını hazırlarım.Kyoufu
Tamamdır!Genç kız telefonunu cebine koydu ve eşyalarını toplayıp ofisinin kapısını kilitledi.
Merdivenlerden inince güvenlikte bekleyen yaşlı bekçi Takashi ile karşılaştı. Chargebolt'unkine benzeyen elektrik özgünlüğü vardı. Anlattığına göre küçükken bir kahraman olmayı çok istemişti ama giriş sınavını geçemediği için UA'deki başka bir departmana katılmış fakat ailevi sorunları yüzünden 2. yılının ortasında okulu bırakıp çalışmak zorunda kalmıştı. Şimdiyse özgünlüğünü kötü adamlar yerine Psikiyatri Kliniğine girip zarar vermeye ya da birşeyler çalmaya çalışan hırsızların üstünde kullanıyordu.
"Hoşçakalın Bay Takashi," dedi "Gece vardiyasında size kolay gelsin."