6.Bölüm "AA bak sensin"

3 0 0
                                    

*Eric'in anlatımı ile*
Liam'ın kıyamet gelse bile bozulmayacakmış gibi olan neşeli ses tonu ile bana sesleniyordu. Bu gün uyuyup okula gitmemeyi duşünüyordum.

"Eric kalk hadi hadi" diye kolumdan çekiştiriyordu.
"Okula gitmeyeceğim bırak beni" diyip arkamı döndüm. Liam'ın hiç neşesi bozulmamıştı aksine kahka atmıştı.

"Ya aptal dün olanlardan sonra kafan rahatlasın diye hayvanat bahçesine gidicez kalk giyin."dedi niye bu kadar mutluydu anlamıyordum ama dediğini yaptım.

Üzerime beyaz ve üzerinde karakter resmi olan bir sweet ve altıma dizimin biraz üzerine gelen bir şort giydim.

Dışarıya çıkrarken okulun koridorlarını kullandık. Saat 5 ti ve bu kıt beni 5'te kaldırmıştı.
*Yazarın anlatımı ile *
"Hayvanat bahçesine gidicezzzz" dedi Liam
"Ya ben geri dönmek iştiyorum"dedi Eric yorgun bir ses tonu ile "banane hayvanlardan banane ya ben niye burdayım yatağımda yatmak varken"diye söylenmeye devam etti Eric.
Liam'ın modunu düşürmüş gibiydi çünkü Liam o ilk günlerde neşeli olan çocuğa ne olduğunu merak ediyordu.
Hayvanat bahçesine geldiklerinde Liam gene çok neşelenmişti.
Eric pandaların ne kadar tatlı olduğunu söylüyordu.
Liam ise yılanlara bakıyordu.
Ayıların olduğu kısma  geldiklerinde Liam
"AA bak sensin"diyip gülmüştü. Eric normalde böyle espirilerle alınmaz hatta komik geldiği için gülerdi bile ama o anda gözlerinden yaşlar gelmeye başladı,sonrada ağlaması şiddetlendi ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
*Liam'ın anlatımı ile*
Ne olduğunu anlamamıştım bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum modu yerine gelsin diye espiri yapmıştım ama bu onu ağlamaya kadar itmişti.
Ellerimle yüzünü tuttum ve yüz hizama kaldırdım. Sonrasında ona dayanamayıp sarıldım. Hayvanat bahçesinin ortasında oturmuş birbirimize sarılı bir halde duruyorduk.
Birkaç dakika sonra onu ellerinden tutup kalkmasına yardım ettim. Ve oradan çıktık. Deniz kıyısına gittik oraya gidene kadar zaten modu eski haline dönmüştü. Oraya gittiğimizde gizliden fotoğrafını çektim.

 Oraya gittiğimizde gizliden fotoğrafını çektim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Saat 6 olduğu için hava aydınlanıyordu. Bir şezlonga geçip uzandı bende başka hiçbir bir şezlonga geçip öyle yaptım. Eric'in uyuduğundan emin olduğum zaman tişörtümün bilek kısımlarını çektim ve çizik izlerim ortaya çıktı. Tırnaklarım ile çiziklerin üzerine kanatacak kadar bastırarak çektim. Acıdığı için gözlerimden yaş geliyordu. Bir süre azda olsa ağlayarak orada oturmuştum. Eric kıpırdanmaya başladığında bende tuvalete gittim çünkü yüzümü ve kolumu düzeltmem lazımdı.

Tuvalete gittim ve yüzümü yıkadım. Sonra da kolumu yıkadım onları kurulayıp çıktım. Yüzüme hafif bir gülümseme takındım. Eric'in yattığı yere döndüğümde Eric uyanmıştı.

*Yazarın anlatımı ile*
Eric uyanmıştı.
"Neredeydin" diye sordu Eric
"Tuvalete gittim" dedi Liam
Saat 3 olmuştu.
"Yurda dönelim"dedi Liam sesi mutsuz çıkıyordu.
Eric Liam'ın her zaman neşeli olduğunu biliyordu ama şimdi ne olmuştu. Hayır kalalım diyemezdi çünkü daha yeni dışarı çıktıklarında yurda dönelim diye mızmızlanan kendisiydi.
"Hmh"diye karşılık verdi Eric.
Yurda vardıklarında odaya çıkmışlardı ama Eric Liam'da bir terslik olduğunu fark ediyordu.
Liam üzerini değiştirip hemen uzanmıştı.
*Eric'in anlatımı ile*
Liam'ın tavırları değişmişti. Bu benim ağlamamdan kaynaklımıydı bilmiyordum.
"Ne oldu" diye sordum Liam'a
"Hiçbir şey olmadı" diyerek arkasını döndü.
Onun yatağına yaklaştım ve kenara oturdum. Uyumadığını hissediyorum ama her ne olduysa yanında olacağımı bilmesini istiyordum. Kıvırcık saçlarını karıştırmaya başladım. Neredeyse aradan 1 saat geçmişti ve biz uyuya kalmıştık. Ben uyandığımda Laim hala uyuyordu. Liam bana sarılmak için elini yukarı kaldırdığında elinde olan bir iki küçük iz gözüktü. Ne olduğunu anlamadım ama merak etmiştim. Elini hafifçe kucağıma getirdim. Ve tişörtünün kolunu kıvırdın
"NE!" Diye yüksek bir ses çıkmıştı aniden ağzımdan. Elim ile ağızımı kapadım. Liam'ın kollarını gördükten sonra şoka uğramıştım. 15 dakika boyunca kollarına baktım baktım ve baktım. En  sonunda uyandığında  kollarinin açık olduğunu görüp kolunu tişörtüyle kapatmaya çalıştı ama izin vermedim. Elini tuttugumda bana soka uğramış gibi baktı sonunda dayanamayıp.
"NEDEN YAPTIN KOLLARIN BERBAT HALDE"dedim.
Gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı ve ben buna dayanamıcaktım. Ona sarıldım.
"Hadi gel pansuman yapalım kollarına"diyip onu oturur pozisyona gelicek şekilde kalkmasına yardım ettim. Yere bakıyor ama hala ağlıyordu. Ellerini tuttum ve tişörtünün kolunun sıyırdım. Yara izleri neredeyse kolunun yarısına kadardı. O an ağlamak istedim ama yapamadım karşımdaydı ve şimdi onun yüzünden ağladığımı falan düşünücekti. İlk önce kan lekelerini falan sildim sonra ise krem sürdüm yavaş olmaya çalışıyordum. En son olarak ise bandajladım. Ben bunları yaparken Liam hiç kıpırdamamıştı ve hala ağlıyordu. Tişortünün içinde sarılıklar vardı.Gidip onun dolabından uzun kollu bir tişört aldım.Yanına gittim ve Liam'ın tişörtünü yatağın kenarına bıraktım.Kollarını yukarı dikkatlice kaldırdım ve tişörtünü çıkardım. Vücudunda da çizik izleri vardı. Ay gene pansuman yapmam gerekiyor. Dikkatlice kan kalıntılarını aldım ve krem sürdüm. Ve aldığım tişörtü dikkatli bir şekilde üzerine giydirdim. Ağlaması kesilmişti ve bende yanına oturup ona sarıldım.

"Ne olduğunu anlatmak istersen dinlerim ama lütfen bunu bana bir gün anlat" dedim
Liam bir kaç saniye cevap vermedi kafasını bana çevirdi ve bana sarıldı.
"Teşekkür ederim"dedi kısık bir ses ile.

Bir kaç saat sonra okuduğum kitabı bitirmiştim ve Liam hala müzik dinliyordu.

*Liam'ın gözünden*
Müzik dinlemekten sıkılmıştım ve acıkmıştım.

"Yemek yiyeceğim sanada birşeyler alıyım mı?" Diye sordum.
"Hayır, sen kendinde al" dedi.

Kantine gittim ve bir kaç tane atıştırmadık aldım. Ve odaya geri döndüm. Eric uyumuştu bile. Bende aldıklarımı yiyip yattım.

"Eric'in anlatımı ile"
Sabahın köründe odanın kapısının alacaklı gibi çalınmasına kalktım ve ayık baydık olarak kapıya gittim. Kapıyı açtığmda üzerime biri atladı ve sesini duydum
"AŞKIMM SENİ ÇOK ÖZLEDİM GÖRÜŞMEYELİ NE KADAR BÜYÜMÜŞSÜN" diye bağırıyordu üzerime atlayan kişinin yüzüne baktım ve o kişi......

Lovers ( boy x boy)Where stories live. Discover now