Bölüm 2

27 5 10
                                    

" hadi iyisin çorba parası çıktı!"

Ekranda bir anda beliren yazı ile elimi klavyeden çekerek "SONUNDA" diye nefes verdim

Farkında olmasam da tur bitene kadar biyerlerimden ter akmıştı

S: min-min benim yarım saat içinde kafe de olmam lazım çıkıyorum oyundan kardeşim

M: iki kere min diyeceğine yanına "gi" eklesene

S: yok iki kere min deyince 180 boyunda bi adam olduğunu unutup küçük çocukmuşsun gibi oluyo

M: Ha senin derdin booy, üzülme be mercimek köftesi büyüyünce seninde olur

S: mercimek köftesi nası büyüsün amk bitki mi bu sulican da çiçek vercek

M: sen dışarı çıkmıyor muydun

S: doğru dedin bize ayrılan sürenin sonuna geldik

M: kafe de ne işin var bu arada

S: min ben çalışıyorum abicim hayat senin ki gibi kıçının üstünde oturup oyun oynamak için çok pahalı, haydi ben kaçtım sende bir-iki hareket et evde

M: görüşürüz

San konuşmadan ayrıldıktan sonra kafamı geriye doğru yasladım gözlerimi tavana diktim, günlerce şu koltuğun üstünde uyusam da ağrı hissetmiyordum artık iki-üç dakika tavanla bakıltıktan sonra annemin notu geldi aklıma zayıf kaldığımı ve yemek yememi söylemişti.

Aç olmasam bile anneme "evet yedim" diyebilmek için ağzıma bir şeyler atmam lazımdı,bütünleştiğim sandalyeden yavaşça kalktım, ama sadece kalktım çünkü tek bir hareket bile edemiyordum , hani az önce demiştim ya ağrı hissetmiyorum diye sanırım belden aşağısı hala bir şeyler hissediyormuş..

Ne kadar içimden oturma hissi gelse de masanın kenarına tutuna tutuna yürümeye çalıştım çünkü eğer oturursam daha kötü olacaktı en azından evde biraz hareket edersem uyuşmuş bacaklarım açılır diye düşündüm duvarlara yaslanarak mutfağa kadar gittim

Dolabı açtığımda dolap içecek doluydu ailecek tek sevdiğimiz içecekti sanırım ben kahve annem ise soda tıtkunuydu dolapta ise çeşit çeşit soda vardı burada yiyecek bir şey bulamayacağımı anladığımda annemin notu aklıma geldi
"Dondurma kutusundaki sarmalar" buzluk bölümüne baktığımda hemen o kutuyu tanıdım ve alarak odama doğru ilerledim

Sarmaların çözünmesini beklerken odamdaki kahve köşesinde (kattle ve paket toz kahveler) kahve yaptım, nedense birden aklıma san ın söylediği şey geldi

"hayat senin ki gibi kıçının üstünde oturup oyun oynamak için çok pahalı" haklıydı. Sadece oturup oyun oynuyordum hayattaki tek amacım buydu
Babam evden gittikten sonra okulu da bırakmıştım, ne arkadaşım vardı ne de başka bir şeyim ,sadece bilgisayarım vardı san tek gerçek arkadaşımdı ama ondan emin değildim çok seveni vardı, daha sonra şey diye düşündüm,acaba anneme yük mü oluyorum ?

Her sabah "istemiyorum" diyeceğimi bildiği halde bıkmadan kahvaltı hazırlar, her akşam reddedeceğimi bileceği halde onca işin arasında dışarı çıkmayı teklif eder bazı günler san ı zorla getirip parti yapmamızı söyler ama yine oyun oynarız,Annem.. gerçekte harika bir kadındı ve o an gerçekten onu mutlu edicek bir şey yapmak istedim annem beni çok seviyordu.. Bende onu..

Aniden gelen bildirim sesi ile daldığım düşüncelerden çıkıp bilgisayara yöneldim "vanınonenumarası58 den arkadaşlık isteği" bu kim diye sorgulamadım zaten oynayacak kişi arıyordum her gün o yüzden istekleri hep kabul ederdim ve bunu da kabul ettim.

Kahvemin son yurdumunu yudumladıktan sonra oyuna tekrar girmek için hazırlandım,
Arkadaşlara girdim tek bir kişi altifti o da az önce isteğini kabul ettiğim kişi vaınonenumarası58 di oyun isteği gönderdim,kabul edildiğinde başlama tuşuna bastım.

Oyun gayet güzel gidiyordu son 16 kişi kalmıştı yanımdaki kişi oldukça güzel oynuyordu fakat ben her şeye yorum yaparken o mikrofonunu bile açmıyordu,

M: "hey Van lı bir sonraki adamı tava ile öldürmeye ne dersin"

Bir kaç dakika ses gelmedi mingi somurtmuş tam mikrofonu kapatacakken ses yükseldi

Vanınonenumarasi58: bilmem ki

Cevap geldiğinde mingi keşke hiç gelmeseydi dedi içinden çünkü bu bir cevap değildi her neyse oyunda yeni olabilir diye düşündü mingi ve "eğlenceli olacak " dedi

Takım arkadaşının mikrofonu bir anda bir kapanıp bir açılmıştı
Eli deydi diye düşündü mingi ve tepki vermedi fakat daha sonra sesler yükselmeye başladı "sana söylemiştim yine oyun oynuyor bu çocuğun bize bir yararı yok neden onun bu evde bir yeri var" kalın bir erkek sesi söylüyordu bunları az önceki sesi pamuk gibi olan çocuk değil ve tekrar bir ses yükseldi "ona bakacağım,onu koruyacağım,onu büyüyeceğim ki senin gibi akılsız vasıfsız olmasın, emin ol tüm bunlar olurken sadece izleyeceksin" dedi bu sefer sert konuşan bir kadındı

Bir anda bir tokat sesi geldi ardından bir inleme ve o pamuk ses "YEUN TEYZE!!" diye haykırdı sesin sahibi ,kalın sesli adam tekrar konuştu " ben yokken ne sik yapabiliyorsun görelim o zaman açlıktan bu çelimsizi yersin " ardından kapı sertçe kapandı

Mingi ne oldu anlamıyordu hiç bir şey anlamamıştı ama bir anda kendini tava ile öldürülürken buldu

M: hay ananı-

Ölmüştü- ama umrunda değildi sinirlenmemişti tek düşündüğü o takım arkadaşıydı ne olmuştu orada?

Ve mingi yazmaya karar verdi

--------------------mesajlar------------------

-"iyi misin??"

ENEMY《yungi》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin