Tanıtım

43 3 0
                                    

Odadaki sessizliğin tam aksine sanki nispet yaparmışçasına kulağıma gelen tik tak seslerinin nedeni olan duvar saatime baktım.Burasının kasvetli havası beni daha fazla boğmaktan başka bir işe yaramasa da içinde bulunduğum bu çöküntü halimden çıkmam pekte mümkün değildi.Tam bir yıl olmuştu.Hayatımdaki kişilerin eksiliğinin artmasının üstünden geçen koskoca bir sene.İlk başlarda atlatırım sandığım ve acının tapataze olduğu günlere gitmek istiyordu beynim.Kalbim ise acıların yaşanmadığı zamana aitti.Ne aklım ne de kalbim şu anki konumdaydı. Yaşanan olayların içindeydim fakat bir savunma mekanizması gibi aynı zamanda her şeyin dışında yaşanmamış saymakla meşguldüm. Odalar hep beni yalnızlığımla ağırlardı ancak bu farklıydı. Artık huzur hissettiğim duygular arasında değildi. Huzurlu değildim. Eskiden yalnızlığım huzur verirken şimdi ise sinir bozucu gelmeye başlamıştı.

Tamamen acının esiri olmaya başladığım sıralarda bana eşlik eden ve dert ortağı olan odaya baktım.Duvarlar koyu gri ve siyah karışımıydı.Odada bu renge tezatlık oluşturan renkler yoktu.Zaten bir kaç parça eşyadan fazla da bir şey mevcut değildi.Eskiden nesnelere olan bağlılığım kaybetme duygusu baş gösterdiği sıralarda yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı. Artık yeni bir ben yoktu.Yaşanan olaylar, kaybolan hatıralar ve benliğini yitirmiş bir kız vardı. Belki de bir harabe vardı ancak bu olayların hiç birisi yeni bir Deniz yaratmamıştı. Eskiden ismim tamamen beni yansıtırdı denizler gibi uçsuz bucaksızdım.Şimdi ise yaptığım tek şey unutulmaya yüz tutmuş hatıralardan medet ummaktı. İnsanlar yaşadıkça tecrübe kazandıkça olgunlaşır denirdi hep.Peki ben niye şu an tüm atlattığım senenin tüm yükünü sırtımda taşıyor ve yavaş yavaş acı vere vere kemiklerimi parçalamasına izin veriyorum.

Olaylar beni daha çok düşünmeye sevk etsede yine de aklımda dolanan tek şey. Hiç bir fikrimin olmadığıydı. Nasıl devam edeceğimi bilmiyordum. Devam edeceğimden bile emin değildim. Ancak tek isteğim yok olan bir geçmiş ve onunla beraber açılan tertemiz bir sayfa. Bu düşüncelerimle kendi karanlık ve dipsiz kuyumda boğulurken odanın sessizliğini bozan şey bu sefer zil sesi oldu.Kapıya hızlı adımlarla ilerlediğimde neredeyse tamamen emindim geçmişin kütüphanenin tozlu raflarından kurtulup bana doğru geldiğine.Yanılmamıştım da gerçi kapıda beni bekleyen kişi geçmişin bir parçasıydı ama benim geçmişimin olmadığı kesindi.

Kapıyı açığımda gördüğüm kişi benim bir parçam gibi hissettirmişti ancak onu tanımadığımdan en azından onunla hiç konuşmadığımdan ve geçmişin acı hatıralarında yeri olmadığından emindim.Yavaşça kenara çekildiğimde karşımdaki adama daha dikkatli - onu tanımak adına- baktım.Yabancı olduğu belliydi.Sarışın ve açık tenliydi. Yüz hatları belirgin olmasa da çok anlamlı bakan okyanus mavisi gözleri vardı.İlk bakışta renk dikkatinizi çeksede oradaki duyguları hissettiğiniz an gözlerine olan hayranlığınız artıyordu.Orta boylu olduğumu hesaba katarsak benden bir hayli uzundu.

Bu süregelen bakışmalar arasında karşı taraftan gelecek bir atağı bekledim.Çünkü merak duygum saniyeler geçtikçe artıyordu.En nihayetinde söze başlayacağını anladığımda onu alıcı kulağıyla dinlemek istedim ancak odaklanmak benim için bir senedir gerçekleşmesi imkansızlaşan eylemlerdendi. Bu esnada karşımdaki esrarengiz adam insanı mest eden ingiliz aksanıyla konuşmaya başladı :

- Merhaba ben Lucas.Beni şu an burada istemezseniz anlaşıyla karşılayacağımı bilmenizi isterim. Çünkü sizin kafanızın karışıklığına yol açtığımın farkındayım. Çok tanıdık geliyorum fakat beni hiç bir yerden çıkaramıyorsunuz. Size uzun bir şekilde kendimi anlatmak isterim fakat önce geçmişinizin çok büyük bir parçası olduğumu söylemekle başlamalıyım.

-Kendinizden çok emin bir şekilde konuşmaya başladınız. Sizi elbette geri çevirmeyeceğim. Fakat şunu da hatırlamanızı isterim ki ben bile geçmişimi net hatırlamıyorum. Geçmişim unutulmaya yüz tutmuş aynı zamanda. Lütfen benimle konuşurken daha açıklayıcı olmanızı istiyorum. O kadar şey bildiğinize inanıyorsanız bunun hassas bir konu olduğunun bilincinde olduğunuzu umuyorum.

-Tabiki de. Ben buraya yaralarınızı deşmeye gelmedim. Bu konuda şüpheniz olmaz. Peki o zaman ben anlatmaya geçmişinizden başlasam iyi olacak.Var olduğum ve olmadığım kısımları tüm ayrıntılarıyla.

-Bunun gerçekten kulağa ne kadar saçma geldiğinin farkındasınız değil mi? Yaşanan olayları tamamen bilemezsiniz.

-Sadece dinleyin yeter.Zaten birazdan anlayacaksınız.

Ve hikayemi - hikayeyi her neyse- anlatmaya başladı tam o anda benim için anakarakter olan kişinin adını ,hayatımın merkezinin, duymamla bedenimden yavaş bir şekilde çekilmeye başladı kanımla olduğum yerde kaldım.Karşımdaki kişiyi hafife almıştım.Ve işte o an geçmişin eklenen puzzle parçalarıyla şekillenmeye ve geleceğimi oluşturmaya başladığını anladım.Karşımdaki kişi hikayemi anlatmıyordu onu yeni baştan yazıyordu.

〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰

Merhabaaaa. Wattpad'de yayınladığım ilk hikayeme hoşgeldiniz. Kısa bir tanıtımla başlamak istedim. Aklınızda soru işareti kalmasını istemediğim için bu yazıyı yazıyorum. Öncelikle burada bahsedilen kısım daha sonra gerçekleşecek bir olayla ilgilidir. Yani tanıtım gelecekten bir kısımı içermektedir. İlerleyen bölümlerde geleceği daha ayrıntılı bir şekilde öğreneceğinizden emin olabilirsiniz. :)))

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 15, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geleceğimdeki geçmişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin