new life?

287 36 163
                                    

Genç kız kapıyı çalıp içeri girdi. Psikolog ona gülümseyip her zamanki cümlesini yinelemişti,
"Hoşgeldin Rubyjane, bugün nasılsın?".
Genç kız geldiğinden beri kadının yüzüne ilk defa bakmıştı, "Sıkılmış ve yorgun Bayan Eun."

Eun her zaman oturduğu koltuğa geçerek Rubyjane'e dönmüştü, "Otursana Rubyjane."
Genç kız bişey demeden oturmuştu. Her zaman ki gibi.

Rubyjane. Kim Jennie. Ailesi tarafından sokağa atılan 19 yaşında genç bir kız. Sokağa ilk atıldığı zamanlarda 11 yaşındaydı Jennie. 11 yaşında olmasına rağmen her şeyin farkında olması ona azda olsa avantaj sağlamıştı. Kendinden 6 yaş büyük bir genç kız onu sokakta bulmuş, onu tek başına yaşadığı eve alıp anne olmuştu ona. Daha kendi çocuktu oysaki..

Jisoo'ya çok alışmıştı Jennie. Mutlu muydu? Jisoo'ya sahip olduğu için evet ama hayatları kolay değildi. Küçük yaşta çalışmaya başlamış Jisoo'ya destek olmuştu. Eksikleri yoktu geçinmeyi başarıyorlardı. Yıllar böyle geçmiş Jennie 15 yaşına gelmişti. O gün okula bir çocuk gelmişti. Hayatını kökünden değiştirecek o çocuk. Bilinen adıyla Kai, gerçek adıyla Kim Jongin.

Kai hayatına girdiğinde doğun günüydü Jennie'nin. Kai'nin Tanrı tarafından ona verilen bir hediye olduğunu düşünüyor, içten içe seviniyordu. Kai ve Jennie sevgili olmuştu. İlişkileri kusursuz ilerliyordu. Aradan bir yıl geçmişti bile. Jennie elinde hediyeyle beraber her şeyden habersiz Kai'nin evine doğru ilerliyordu. Kai'nin evinin anahtarı Jennie'de vardı bu yüzden kapıyı çalmadan içeri girmişti. İlk önce salona girip anahtarını ve çantasını sehpaya bırakmıştı. Odasında diye düşünerek Kai'nin odasına doğru ilerlemeye başlamıştı Jennie. Öylesine odaya dalsa bile Kai ona kızmazdı. Çünkü onu sevdiğini biliyordu Jennie, ya da yanlış biliyordu. Elindeki hediyeyi arkasına saklayıp odaya girmişti. Gülümseyen yüzü birden solmuş gözleri dolmuştu. Hayat yine şaşırtmamıştı onu, yine yapmıştı yapacağını.

Jennie o gece şahit olmuştu ilk aşkının onu aldatışına. Jennie bir kez daha yıkılmıştı o gece. Jennie insanlara olan güvenini, aşka olan inancını da o gece kaybetmişti. Jennie o gece çoğu şeyi kaybetmişti evet, en önemlisi Jennie'yi de kaybetmişti. Rubyjane olmuştu. Jennie o gece ölmüştü ve yerine Rubyjane hayat bulmuştu.

Yıllar geçmeye devam etti. Jennie 4 yıl psikolojik destek aldı. Bugün o 4 yıllık sürecin son günüydü. Bugün, paristen ayrılıp Güney Kore'ye gidecekti. Orda kendiyle yaşıt - büyük kişilerle kalacaktı. Orda eğitim görecek hayatını düzene sokmaya çalışacaktı.

Bayan Eun'un şirketi hayatı erken yaşta öğrenen gençlere olanak sağlayan bir şirketti. Jennie gibi yüzlerce çocuğu bir yurtta toplayıp onlara yeni bir yaşam hakkı sunuyorlardı. Belki Jennie orada yeni arkadaşlıklar edinecek, belki de aşık olacaktı. Kim bilir?

"Uçağın kalkmasına 2 saat kaldı, hadi eve git hazırlan ve havaalanına gel. Hayatın bugün değişecek, umarım mutlu olursun. Görüşürüz Rubjane."
Genç kız kadının önünde saygıyla eğilip odadan çıkmış evine doğru yol almıştı. Jisoo'yu bırakmak istemiyordu ama Jisoo Jennie'ye gitmesini ve hayatını düzeltmesini söylemişti.

Jennie Jisoo'yu her zaman dinlerdi. Çünkü o onun annesi gibiydi. Jisoo ile akşamdan valizini toplayıp hazırlamış ve beraber sarılarak uyumuşlardı.

Jennie anahtarla kapıyı açıp içeri girdi.
"Unnie ben geldim."
Jisoo her zamanki gibi güler yüzle karşılayıp doya doya sarılmıştı Jennie'ye. Sanki bir daha hiç göremeyecekmiş gibi.
"Hoşgeldin bebeğim, her şey hazır yolda yemen için bişeyler hazırladım. Para verecektim ama Bayan Eun vermememi söyledi. Valizine fotoğraflarımızı falan da koydum. Tamamen hazırsın."
"Gitmek istemiyorum unnie.."

Jisoo Jennie'nin elini tutup gülümsemiş diğer eliyle de saçını okşamıştı.
"Bunu kaç kere konuştuk Jennie, gitmen en doğrusu. Hem tekrar görüşeceğiz.. öyle değil mi? Üzülme bu yüzden. Hadi havaalanına geç kalmayalım. Namjoon bizi bırakır."
"Peki.."

Namjoon Jisoo'nun sevgilisi, Jennie yanlarına geldiği ilk andan beri beraberler. 8 yıldır sevgili olmaları, hayran olunasıydı.

Dışarıdan gelen korna sesiyle valizleri alıp evden çıktılar. Ağlamak istemesine rağmen ağlamıyordu Jennie. Ağlarsa Jisoo üzülürdü. Namjoon da öyle. Jennie, Jisoo ile yakın olduğu kadar Namjoon'la da yakındı. Onunda üzülmesini istemiyordu bu yüzden. Yol boyunca arka koltukta Jisoo'nun dizinde uzanmış, ağlamamak için büyük bir savaş vermişti.

Sonunda havaalanına varmışlardı. İşte veda anı. Herkes nefret ederdi vedalardan. İnsanların en zayıf oldukları andı çünkü. Jennie gibi bir sürü genç vardı orada. Onlarda Bayan Eun'un hastalarıydı. Son 20 dakika kalmıştı uçağın kalkmasına. Zaman inadına hızlı geçiyordu sanki.

Jisoo'ya yaklaşıp sarıldı genç kız. Artık göz yaşları onu dinlemiyor birer birer gözlerinden süzülüyordu. Jisoo'nun Jennie'den farklı kalır bir yanı yoktu. Uzun süre sarılmışlardı yine. Genç kız geriye çekilip ona baba olan adama sarıldı. Namjoon ilk defa onun gözleri önünde ağlıyordu.

Sarılmalarını bölen anons sesiydi.
"Ne olursa ol güçlü ol Jennie." Jisoo'nun dediğine kafa sallamakla yetinmişti.
"Senden söz vermeni istiyoruz." Namjoon'a döndü bu sefer genç kız.
"Söz veriyorum."
Jisoo titreyen sesiyle beraber son kez konuştu. "Görüşürüz Jen." Namjoon gözyaşlarını silip gülümseyerek baktı Jennie'ye, "Görüşürüz guzelim, kendine iyi bak". Karşısındaki iki insana, ona aile kavramini gercekten yasatan kisilere veda etti Jennie. "Görüşürüz bana aile olduğunuz için teşekkür ederim."

Son kez ikisine de sarılıp istemeye istemeye uçağa bindi genç kız. Uçak havalandığında verdiği sözü tekrarladı Rubyjane "Güçlü olacağım, söz veriyorum."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ilk defa bir kitap yayınlıyorum, doğaçlama gitmeyi planlıyorum umarım begenirsiniz <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ilk defa bir kitap yayınlıyorum, doğaçlama gitmeyi planlıyorum umarım begenirsiniz <3

Bored - Taennie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin