~Selam. Bu benim ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz. Burda belki tanırsınız Jessie (@ForeverProxy) karakteri ve benim karakterim Violet olcak. Karakter ekleyebilirsiniz. İYİ OKUMALAR^^
Hayatım oldukça hareketliydi. Mutluydum,ama değildim. Dışarı renk saçarken içimde karanlığı yaşıyorum. Kusura bakmayın. Bu halimden oldukça memnunum.
Adım Violet. Ben karanlık bir meleğim. Gerçek anlamda diyorum. Burası dünya değil. İnsan yok. Ve birçok tuhaf şey işte...
...
En iyi arkadaşım Jessie ydi. O bir şeytandı. Tekrar gerçek anlamda diyorum. Beyaz saçları,sivri dişleri ve kırmızı parlak gözleri vardı. Sırtında şeytan kanatları vardı. Ellerinde parmakları yırtık deri eldiven,siyah kapşon eşofman ve konverslerle tam bir Sisdoğduydu. Sisdoğdu vampir türüdür. Jessie Sisdoğdu değildi. Sanırım. Sivri dişlerini çıkarıp kan emerken görmüştüm. Ama bu onun vampir olduğu anlamına gelmez,değilmi?
Okulun koridorunda eski zamanlardaki insan halimiz gibi yürüyordu. Gerçekten eytan tüğü taşıyor gibiydi. Okulun en popi kızı. Ayrıca kabul etmeliyimki gayet havalıydı. Hah...bu arada size bu hale gelişimizi anlatıyım...
-2015 Dünya,Marda Grass Lise'si-
Hayatım iyiydi. Yani en azından memnundum.
Her zamanki gibi okula gittim. Okulda ilk Jessie yi gördüm. Yine ağzında siyah maske ve kapşon şapkasıyla örtülmüş saçları,kısık insanı kendinden alan parlak gözleri vardı... bana bakıp maskesini çıkarttı. Her zamanki gibi gotik davranıyordu. Bana yaklaşıp yanağımı alayla sıktı. Suratında ürkütücü derecede
büyük bir sırıtmayla
"Selam bücür" benden uzundu. Siyah uzun saçlarımla oynarken hala sırıtıyordu. Alayla ona bakıp
"İyi deve sen?"istifini bozmadan ellerini cebine koydu. Karnını öne eğip gözlerini yumdu. Kaşlarını çatıp sırıtmaya devam etti.
"İyi"
Pek konuşan biri değildi. Ancak konuştuğunda çok iyi kaynatırdı. Zaten insanlarda onun en çok bu yönünü severdi. Yanında hep bir silah taşırdı. Genelde iğne ya da çakı vs. Kendini ustaca savunup hamlesini tam isabet yapardı. Gerçekten,gerçekten güçlü ve becerikli bir kızdı. Ona imreniyordum. Soğukkanlılığı insanın ona ilgi duymasını sağlardı. Farkında olmasada belkide kaplerin gerçek dostuydu...
Bana gelirsek...gayet normal bir kızdım. Sadece gerçekten karanlığa hakim olabiliyordum. Bu...bu harikaydı.
...
Jessie ile sınıfa girdik. Bugün içimde gerçekten tuhaf bir his vardı. Hemde...korku. içimden bir ses "kaç!kendini kurtar!" diyordu.
Jessie bunu sezmiş olmalıydıki Bayan Marentai nin ıssız dersinde kulağıma fısıldadı
"Neyin var?"
"Bilmiyorum,tuhaf hissediyorum"
"Takma" diyip deli sırıtışını yaptı. İçim rahatlamamıştı. Hatta dahada şüphelenmiştim. Ancak belli etmeden Jessie ye gülümsedim. O sırada bahçeden,alt katlardan ve çatıdan silah sesleri gelmeye başladı. Marentai sınıfın kapısından baktığında beti benzi atmış halde yere yığıldı. Sınıftaki herkes korkuyla çığlık atıyordu. Jessie sanki silah seslerini çıkartan kişiymiş gibi kapıya yöneldi. Gözlerini faltaşı gibi açtı. Eli eteğinin yanına gitti. Eliyle bir şey tutuyormuş gibiydi. Elini bir silahla birlikte ışık hızıyla çıkardı. Kapıdan ateş etmeye başladı. Bir kurşun tam yanağını sıyırmıştı. Görmezden gelip masanın altına saklanmış olan beni, elimden tutup koşuşturmaya başladı. Okul silahlarla taranıyordu. Ölme tehlikesi %99 du. Ancak Jessie 99 un 1 ini kullanarak,camı kırdı. Beni aşşağı attı ardından kendi atladı. Ben çığlık çığlıayken o yukarıya ateş ediyordu. O kadar rahattıki... bana bakıp ellerini dalarcasına yere yönlendirdi. Bina yüksekti yere çarpılırsak kesin ölücektik. Gözlerimi kapattım. Ardından açtım. Gökdeleni andıran bir binadan düşüyordum ve bu anı kaçıramazdım. Kendimi rüzgarın akışına bıraktım. Zemine yaklaşık 2 saniye kala kendimi Jessie nin kucağında buldum. Jessie ayakta gayet sağlam duruyordu. Ayaklarının etrafı kırık asfalt taşlarıyla doluydu. Beni kucağından indirip sırıttı. Sanki bunların hepsinin olacağını biliyordu. Silahını eteğinin yanına gizledi. Ona şaşkın gözlerle bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel of Darkness
Fantasykaranlık bir meleğin büyük vahşi bir timsah olan Athena ile savaşı. 》With Jessie《