AŞK BİTİNCE
Fırat’ın bir yakasında yaşayan bir delikanlı ile öbür yakasında yaşayan güzel bir kadın varmış. Birbirlerine aşık olmuşlar. Delikanlı her gece Fırat’ın sularında yüzerek karşı yakaya geçer sevgilisine ulaşırmış. Gece sabaha kadar sohbet ederlermiş. Şafak sökmesine yakın delikanlı sevgilisinden müsaade isteyip,kendini Fırat’ın azgın sularına bırakır ve karşı yakaya geçermiş. Bu gecelerce böyle sürüp gitmiş. Yine bir gece delikanlı Fırat’ı geçip sevgilisinin yanına gitmiş. Şafak sökerken delikanlı müsaade istemek üzere kadına yaklaştığında bir şeyin farkına varmış ve kadına dikkatle bakarak;
- Senin bir gözün kör müydü! demiş. Kadın o zaman delikanlıya bakarak;
- Sen sen ol, sakın ola bugün Fırat’a girme demiş.
Delikanlı kadından ayrılmış, Fırat’a girmiş ve yüzme bilmediğinden boğularak ölmüş.
Bizim delikanlı gerçekte yüzme bilmiyormuş, duyduğu aşk yüzünden, onun gücü sayesinde Fırat’ı geçermiş. O aşk bitince de…
YOK BÖYLE BİR AŞK HİKAYESİ “ADA”
Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.
Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş.Çünkü, mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk,yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk,”Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş. Zenginlik, “Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş. Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir’den yardım istemiş. “Kibir, lütfen bana yardım et!” Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin “diye cevap vermiş Kibir. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim…””Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var. “Mutluluk da Aşk’ın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşk’ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş: “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…”Bu Aşk’tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki kendini onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk’a yardım eden, yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi’ye sormuş:”Bana yardım eden kimdi?” O, Zaman’dı” diye cevap vermiş Bilgi.”Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş:”Çünkü sadece Zaman Aşk’ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir…”
İR EVLENME İLANI
Peter Lehrig sabahgazetesini okurken gözüne bir evlenme ilanı ilişti. Bu ilanda şöyle deniyordu.
“Yalnızım…. Ve kendime bir hayat arkadaşı arıyorum. İlk izdivacım pek mesut değildi. Bunda belki biraz benim de kabahatim vardı. Fakat henüz bütün ümidimi kaybetmiş değilim ve benim gibi kendisini yalnız hisseden, bir erkeğe, bana yazmasını rica ediyorum. 35 yaşında güzel sayılan,sarışın bir kadınım. Arkadaşlarım samimi ve dürüst olduğumu söylerler. Pek parasız değilim ve güzel bir evim var. Alakadar olanların posta kutusu A.B. 1234’e yazmaları….”
Peter Lehrig “Bu kadın muhakkak mübalağa ediyor” diye düşündü. Fakat bu düşüncesine rağmen ilanı terkrar tekrar okudu. Nedense tesiri altında kalmıştı. Halbuki evlenmek niyetinde değildi. Bu işi bir kere denemiş ve neticesi geçimsizlik yüzünden boşanma olmuştu. Şimdiki hayatından memnundu. Temizliğe gelen kadını istediği kadar azarlasın, zavallı cevap vermiyordu, çeşit çeşit kadınlarla da geziyor eğleniyordu. Daha ne isteyebilirdi?