Ma famme.2

4.5K 281 454
                                    

Fazla yorum gelmezse kırılırım
Çok uğraştım 🥺

Fazla yorum gelmezse kırılırım Çok uğraştım 🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1398
Güney Kore

İnsanoğlu doyumsuzdur.

Her zaman en iyisinin daha iyisini ister. Kışın yazı özler, yazın ise kışı özler. Bu doyumsuzluk dünyanın sonunu getirecek, belki de insanlığı bitiren şey insanlık olacaktı.

Ama hayvanlar insanlar gibi değildi. Şikayet etseler dahi dilleri yoktu. Tanrı'ya geçiyordu şikayetleri yalnızca. Onların şikayetleri ise Tanrı'ya bir dua niteliğinde gönderiliyordu. Hayvanlar insanlardan daha masumdu. Keskin dişleri, keskin pençeleri olsa dahi insan beynininden ve açgözlülüğünden daha masumlardı.

Bu canlıların evi bu büyülü orman olmuş, yüzlerce canlıyı içinde bulundurmuştu. Bilinmeyen yaratıklar, garip canlılar.. belki de ormanın derinliklerinde gizliydi.

Kitsunelerde bu canlıların bir parçası olmuş, ormanı evleri yapmışlardı. Kitsuneler ikiye ayrılırdı. En derinlerde yaşayan, insanlardan hatta kendi türünden bile haz etmeyen kötü kitsunelere Yako adı verilirdi.

İyi kalpli ve daha insancıl olanlara ise Zenko adı verilirdi. Prensin, Lalisa ismini yakıştırdığı tilki de bir Zenko'ydu. Belki insanlar göremiyordu ama Lalisa'nın birden fazla olarak, 8 kızıl kuyruğu bulunuyordu. Kuyruğunun sayısına göre yaşı belli olurken, bu sayede insan kılığına girebiliyordu.

Lalisa isimli tilki aslında 217 yaşındaydı.

Bedeni 20 yaşında bir kadını andırsa dahi 217 yıldır hayattaydı. Bir çok şey görmüş, bir çok kişi tanımıştı. Bacağını yaralaması ve saraya bir kafesle taşınmasının ardından 1 yıl geçmişti. Ama kendisinden 193 yaş küçük Prens, tilki kadının aklından çıkmak istememişti. Bir çok kişi tanımış, bir çok insanı gözlemlemişti. Ama bu farklıydı.. Prensin yeri aklında çok farklıydı.

Tilki kadın, yani Jungkook'un söylemiyle Lalisa büyülü ormanın koparılamaz bir parçasıydı. Bir insana aşık olamaz, bir insandan çocuk doğuramazdı. Ormanın ruhuna aykırıydı. Her şeyin bir dengesi olmalıydı.

Ormanın ruhunun ilkelerini kendine hatırlatarak, ay ışığının süslediği prensi aklından çıkarmaya çalışıyordu. Çıkaramazsa işlerin daha da kötü olacağını biliyordu. Muhtemelen yaşlı kitsuneler onu cezaya çarpar ve öldürürlerdi. Ölüm yok olmak için yeterli değildi elbet. Ama ormanın ruhu gelip ruhunu parçalarsa, evrenden tamamen izi silinecek ve hiçliğe karışmış olacaktı.

Prens ise tilki kadını yüzündeki gülümsemesiyle kolaylıkla aklına Lalisa'yı getiriyordu. O gece aklından bir saniye dahi çıkmıyor, üstüne rüyalarını süslüyordu. Kadın..kadın çok güzeldi ve ondan etkilenmemek elde değildi. Jungkook her ne kadar gözlerini kaçırsa da, kızıl saçlarının döküldüğü adeta incinin rengini taklit eden süt teni fazlasıyla narindi.

ma fammeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin