The Rich And Honorable Chang An | Türkçe Çeviri

2.Bölüm

Xu Chang An'ın annesi, Feng Eyaletindeki Yang Ailesinin soyundan geliyordu, nesilden nesile önde gelen eski bir aileydi ve yerel bölgede iyi biliniyordu.
Xu annesi geçmişte Xu YongNian ile beklenmedik bir şekilde tanıştığında aile muhalefetine aldırmadan Xu YongNian ile evlenmek için ısrar etti. Kız evlenmek istemeye devam etti, ailenin ona izin vermekten başka çaresi yoktu. Ancak sonuç olarak, Yang ailesi bu evlilikten memnun değildi ve umursamadı. Hatta Kız evlendikten sonra, daha sonra gelinin ebeveyn evine ilk ziyaretinin yapıldığı gün geri dönmedi. Kız evlenip damadın evine taşınmış, bunun üzerine irtibat kesilmişti.

Belki biri evde daha önce bilseydi, Xu annesinin evlendiği zamanı düşünerek, annesi onun için zengin ve cömert bir çeyiz hazırlamıştı. Değil sıradan bir hane zengin ve asil bir hane ile evlenmek için bile olsa bu çeyiz, Xu annesini tüm yaşamı boyunca zengin ve yüksek rütbeli olmasını sağlayacak kadar yeterli ve tamamen değerliydi.

Annesinin çeyiz listesine bakan Xu Chang An, listelenen bazı şeylerin kendisine geri gelmeyeceğini biliyordu, ancak Xu ailesine bırakacağı tek bir eşya yoktu.

"Momo, babamla konuşmam gereken bir şey var. Lütfen git ve gelmesini söyle." Normalde bir oğul ne zaman bir babadan bir şeyler tartışmasını istese o bizzat gitmek zorundaydı ama Xu Chang An gitmedi. Sadece annesinin hayatı boyunca yaşadığı odada olmak istiyordu. Babasının, annesinin eşyalarına olan arzusunu kontrol etmek için babasının kalbini ne kadar katılaştırabileceğini bilmek istedi.

Xu Chang An'ın talimatlarıyla ilgili olarak, Yang Momo genellikle nedenini sormazdı. Her neyse, efendi ona yapmasını söyledi.

Kısa süre sonra Yang Momo ve Xu YongNian birlikte geldi. Xu YongNian'ın yüzü iyi görünmüyordu. Xu Chang An sormadı, doğrudan ve basitçe şöyle dedi: "Baba, Birinci Prens ile düğün günüm yaklaşıyor, bu yüzden seni buraya çeyizim konusunu tartışmak için getirttim."

Kadın erkek fark etmeksizin, evlendikleri sürece çeyizi ailenin sağlaması gerekirdi ki bu kimsenin yanlış diyemeyeceği bir şeydi.

"Bu kesin bir şey." Çeyiz meselesi Xu Chang An tarafından belirtilmemiş olsaydı, Xu babası olay çözülene ve geçene kadar cahil gibi davranmaya çalışacaktı. Her durumda, bu oğul evliliği soğuk bir omuzla tedavi edilmeye mahkumdu. Yani, rastgele bir çeyiz vermek zaten yeterince iyiydi.

"Baba, benim fikrim şu. Babamın memur maaşının çok olmadığını biliyorum ve evde çok fazla aile üyesi var, bu yüzden bir sürü ekstra masraf var. Evlenmek istesem bile ben de Xu ailesindenim, evdeki insanları düşünmek zorundayım. Buna ne dersin, babam bir şeye hazırlanmama izin verirse zaten iyi. Annemin çeyizi çeyizime yetecek." Xu annesinin tek oğlu Chang An'dı. Xu annesinin çeyizi Chang An'a miras kalacaktı. Evli bir kadının çeyizini, kocasının ailesinin elden çıkarmaya hakkı yoktu. Hayattayken, ölümünden sonra kendi çocukları için bir kenara koymayı başarmıştı. Çocuk yoksa, anne ve babasından biri gelip onu geri alırdı.

Xu Chang An'ın kelimeleri düştüğünde, Xu babasının sakin ve kendi halinde yüzü kısa sürede karardı. Konuşmanın başında, hala zevkle kendine sarılıyordu.
Bu genç hakkında hiçbir şey düşünmedi, ama bu gencin siyah bir kalbe sahip olduğunu ve Xu Ailesi'nin eşyalarından aslan payını almayı beklediğini kim bilebilirdi ah!

"Mümkün olduğunu düşünme!" Yang Shi'nin çeyiz desteği olmadan, yalnızca kendi küçük memur maaşına güvenerek, Xu hanesindeki çok sayıda insanı nasıl geçindirebilir!

"Babamın sözleri ne anlama geliyor? Annem çoktan öldü. Bana annemin çeyizini vermeyeceksen, onu Xu Ailesi için bırakmak mı istiyorsun? Biz Büyük Xiao'dayız.
Hanedanlığın böyle bir geleneği yok." Xu Chang An, kalbinden alay ederek, bu 'iyi' babaya verilecek en ufak suratı bağışladı. Herneyse, Xu Yongnian hala ayaktaydı ve Xu Chang An oturdu. Kolundan çeyiz listesini çıkardı, onu açtı ve Xu Yongnian'a verdi, aceleyle her şeyin bir envanterini yapması onun için daha iyi olurdu.