İLK KARŞILAŞMA

47 11 3
                                    

Sabah alarm'ın sesleriyle gözlerimi açtığımda hala dün geceden kalmaydım. Biraz başımın dönmesini saymazsak iyi hissediyordum. Yanımdaki komidinin üzerindeki telefonumu alıp saate baktığımda 7:15'ti.Bügün saat 8'de dersim vardı. Dün gece evden çıkmadan önce büyük ihtimalle sarhoş olurum düşüncesiyle 7:10'a alarm kurmuştum. Yataktan kalkıp üstüme siyah askılı bir tişört giyip altına beyaz geniş pantolonu'mu alıp giydim. Tişörtü pantolon'un altına denk gelecek şekilde içine kattım. Aynadan kendime bakınca askılı Tişört geniş omuzları'mı ön plana çıkarmıştı. Aslında geniş omuz lara sahip olmak için ekstra bir şey yapmamıştım. Kendimi bildim bileli geniş omuzları olan bir çocuktum. Dolabın köşesinden küçük siyah sırt çantamı'da alıp aşağı inmeye başladım.

Mutfağa girdiğimde, bizim ihtiyar yemek masasında, elinde telefonuyla uğraşıyordu. Karşısına oturup bir kaç lokma atıştırırken kafamı kaldırdığım sırada, bana baktığını farkettim. Noldu anlamında kafamı sallayınca "dün gece kaçta geldin" diye sordu. Birazcık yalandan bir şey olmaz düşüncesiyle "12'de" dedim. Tek kaşını kaldırıp "Gece 3'de bir amir'in evine aklınca sessiz adımlarla girip, sabahı'da yalan söyleme tennezzülüne giriyorsun" diyince, gözlerim şaşkınlıkla açılmış bir şekilde "siktir" diye mırıldandım. Sanırım babanızın bu durumlarda amir olması kadar çok az kötü şey vardı. Ona masum gözler le bakınca "fazla gürültü ile ilgili şubeye ihbar gelince, şubeden birkaç arkadaş gitmiş. Bir kaç uyuşturucu, hap kullanan kişileri şube'ye getirdiler." dedi. Anladım dercesine kafamı salladım. Bunun bir nevi bir uyarı olduğunu anlayacak kadar tanıyordum bizim ihtiyarı. Saate baktığım'da dersim'e yarım saat kalmıştı. Hızlıca masadan kalkıp, hafif baş ağrım için bir ağrı kesici aldım. İhtiyar'ın yanağına küçük bir öpücük kondurup birkaç nasihat'tan sonra evden çıktım.

Üniversite bizim evden uzak sayılmazdı. Arabayla yaklaşık olarak 15 dakika falan'dı. Arabaya doğru ilerlerken sırtımda ki küçük sırt çantasından sigara paketini çıkartıp içinden bir dal sigara aldım. Sigarayı iki dudağımın arasına koyup, cebimden çakmağı çıkarttım. Sigara'nın ucunu yakıp içime derin bir nefes çektim, ardından bir kaç kez daha tekrarlayıp biten sigarayı ayağımla söndürüp, araba'nın içine girdim. Bugün arabamı ilk kez kullanacaktım. Geçen gün Minho bir çocukla arabamı yollamıştı. Emniyet kemerini taktıktan sonra anahtarı kontağa takıp arabayı çalıştırdıktan sonra gaza yüklendim.

Bügün hayatım'da bir çok şeyin ilkiy'di. Üniversite hayatımın, ilk kez araba sahibi olup kullanmamın, bu kasaba'nın getirmiş olduğu güzel ilklerim'di. Umarım bana getireceği çok daha güzel ilklerim olurdu.

Hayatım'a her zaman eğlenceyi, adrenalin'i sığdıran bir insandım. Yeni bir kitabı okumayı, duymadığım bir müziği keşfetmeyi, yabancısı olduğum bir ülke'nin sokaklarında gezmeyi severdim. Annem'le her yaz tatillerinde bir ülkeye gider, farklı keşiflere çıkardık. Küçük yaşta Sanatla, kitaplarla, iç içe büyüdüğüm için şuan kendimi çok şanslı hissediyordum.

Üniversite'nin önüne gelince araba'yı park alanına park edip, arabadan indim. Bahçeye doğru ilerlediğim'de bizimkileri ağacın altında görünce yanlarına doğru yürüdüm. Öyle bizimkiler dediğime çok takılmayın. Minho zaten çocukluk arkadaşımdı, seojun ile jiho ise dün tanışmamıza rağmen uzun zamandır tanıyor gibi bir rahatlık vardı üstümde.

Yanlarına varıp "günaydın" deyince, üçü bir ağızdan "günaydın" dedi. Seojun "lan oğlum kalçam hala ağrıyo, götümün üstüne bile oturamıyorum" diyince jiho "aptal gibi o camdan atlarken düşmeseydin şuan oturabilirdin" dedi. Dün gece kaçarken ayaklarını bile uzatsa inebileceği bir camdan yere düşünce, minhogil arkasına bile bakmadan ilerleyince bir afallayıp, dönüp onu kaldırdım. Aklıma gelen düşüncelerle sırıtıp, saate baktım. 5 dakika kaldığını görüp ayaklandığım da bizimkiler de benimle birlikte kalktı. Jiho "ilk tuvalete gidelim" diyince beraber tuvalet'e doğru ilerledik. Daha doğrusu onlar ilerledi ben takip ettim. Onlar işlerini hallederken, aynanın karşısına geçince solgun görünen dudaklarıma cebimden çıkardığım lip bal'mı sürüp biraz canlandırdım. Zaten dolgun olan dudaklarıma daha hoş bir görünüm sunmuştu. Gözümün önüne gelen bir kaç siyah tutama, baş parmağımla
şekil verip düzelttim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MY TRUE SELFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin