a woman's letter

200 36 45
                                    

Sevgili takipçilerim,

Ben liliesvlog hesabının sahibi Lalisa. Size daha önce gerçek adımı hiç söylememiştim. Her zaman zamanın gelmesini beklemenizi, sabırlı olmanızı söylemiştim. Bugün zamanı geldi. Bugün, her şeyin zamanı geldi.

Öncelikle siz benim hakkımda bilmediğiniz her şeyi anlatmak isterim. Mesela 24 yaşında olduğumu çoğunuz bilmiyor değil mi? Tayland'lı olduğumu, kahküllerimin olduğunu, babamı seneler önce kaybettiğimi ve bundan tam 4 yıl önce tecavüze uğradığımı...

Evet, doğru duydunuz! Ben tecavüze uğradım. Ah, merak etmeyin artık eskisi kadar acıtmıyor!... Yalan söyledim, her geçen gün acısı daha da artıyor. Size yaşadıklarımı burada anlatamam. Amacım ne sizin moralinizi bozmak, ne de zaten diplerde olan moralimi iyice dibe çekmek.

Sadece bu 4 yıllık süreçten bahsetmek istiyorum. Tecavüze uğradığım gün... Saatlerce ara bir sokakta baygınca yattığımı hatırlıyorum. Sabahın erken saatlerinde kalktığımda üstüm başım yırtık ve çamur içindeydi.

Öylece yığılıp kaldığım yerden titreyerek kalktığımı, ve daha önce gelmediğim bu sokaktan çıkış yolunu bulmaya çalıştığımı hatırlıyorum.

Sonunda bir sokaktan çıktığımda kendimi Gangam'ın en kalabalık caddelerinden birinde bulmuştum. Topallayarak yürüyor, ve etraftakilerin bakışlarını umursamadan evin yolunu bulmaya çalışıyordum.

Henüz Kore'ye yeni geldiğimden caddelerin hepsi aynı geliyor, evimi bulmamı zorlaştırıyordu. Öylece yürürken büyük bir elin omzuma dokunup beni kendine çevirdiğini hatırlıyorum.

Yaşlı bir adam bana samimiyetle gülümsüyor, ve omuzlarımdan tutuyordu. Kaşlarım çatılıp, kafam hafif sola doğru eğilirken yaşlı adam ellerini omzumdan çekiyor ve ağzını aralıyordu;

-"Merhaba kızım, seni yolda yürürken bu halde görünce sana yardım etmek istedim. Avukatım ben. Hatta..."

Elleri bir şeyi bulmak istiyorcasına ceplerini gezindikten sonra sol ön cebinden cüzdanını çıkardı. İçinden kart alıp bana uzattı. Tereddüt ederek elime tutuşturduğu kağıt parçasını tuttum.

Avukat Mi-sook.

Kağıdı cebime sıkıştırıp tek bir cümle söyledim;

-"Yardıma ihtiyacım yok, teşekkürler."

Kalabalığın arasında ilerlemeye başladığımda amca hemen peşimden gelip kolumu tutmuştu;

-"Yavrucuğum, bak benimde bir genç kızım var. Seni bu halde böylece bırakamam. Gel, bana anlatmasanda kızıma anlat derdini. Yardım edelim, derdine derman olmaya çalışalım."

Gözlerimde akmak için yer arayan yaşları silip burnumu çektim. Titreyen dudaklarım yüzünden konuşabileceğimi hiç sanmıyordum. Bu yüzden kafa salladım ve hikayemin ilk kısmına geçim;

Amca beni lüks bir villa'ya getirdi. Dışı beyaz olan evin camları pespembeydi. Bu beni gülümsetmişti.

İçeri girdiğimizde üst kattan sarı saçlı şirin bir kız indi. Yanımdaki amcaya baba diyerek sarıldığında gülümseyerek onları izliyordum. Kız beni görünce sorarcasına babasına baktı.

Mi-sook amca açıklamak istercesine konuştu;

-"Bu kızın adı Lalisa. Yardıma ihtiyacı var gibi görünüyor. Ona yardım etmek istiyorum."

Kızın bakışları tekrar bana döndüğünde güvenip güvenmemek arasında kalmıştı. Birkaç dakika sessizlikten sonra kız elimi tutup beni üst kata sürükledi.

a woman's letter, Lalisa Manoban "oneshot"  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin