Valla mitolojiyi kafama göre değiştirdim yeni bir evren ortaya çıktı herhangi başka kurguya benziyorsa hiçbir alakası yoktur benimkini de çalmassanız sevinirim 🥺 çalarsanız kötü kader sizi bulsun. 😈
Amorist ruh eşi kurgusunda vaz geçer mi? Geçmeez.. Nys başlayalım!
💫💫💫🩵.
Trajikomikti. Hayal kırıklığı sesime öyle bir yansımıştı ki, bu his bir insan olsa o an adı Jeon Jungkook olurdu.
Belki de öyleydi. Belki de hisler de bir tür enerji olabilirdi. İnsan insan dolaşıyordu. O anın hissi sizin adınıza dönüşüyordu, dahası bedeninize... Şu an aşk hissinin adı Selim, şu an sevinç hissi Kerim'de gibi gibi...
Şu an da üzüntü Jeon Jungkook.
Büsbütün hüzün ve kasvetten oluşuyorum.
***
.
"Neden beni arayıp duruyorsun? Sana daha kaç kere bunu yapmaman gerektiğini söyleyeceğim?"
"Seni görmek istiyorum."
"Ben pce her gün aynı yastığa baş koyduğun karını görmek senin için yeterli olacaktır."
Ekrandaki mesaja bakarken içeriden ailesinin yanından dönen ev arkadaşımın sesini işittim.
"Jungook! Tanrı aşkına hava kaç gündür neden bu kiadar kasvetli? Sana neler oluyor?"
"Jimin... Ben... Ben ruh eşimi buldum."
"Ne? Bu harika bir haber!" başımı iki yana salladım.
"Değil." yüzünde hınzır bir gülüş oluştu.
"Ne oldu elmasın güçlü değil miymiş yoksa? Sarı mı çıktın yeşil mi?" ofladım.
"Mavi." Jimin'in yüzü şaşkınlıktan bir o şeklini aldı. Yanıma gelip sırtımı patpatladı birkaç saniyenin ardından.
"Poseidon musun mübarek maşallah be! Bu kadar güçlü olacağını bilmezdim. Ama bu da güzel bir haber? Neden böylesin? Güçlerinin gücünden mi korkuyorsun?
"Jiminnie... Ruh eşim olan kişi bir erkek... Ve o, o evli. Stalkladığım kadarıyla başka bir kadınla evli."
"Hay sikeyim." Jimin çaresizce yanıma çöktü. "İşte bu berbat bir haber." Gözlerim dolarken dışarıdan yoğun bir rüzgar sesi duyuldu. Uğultu evin çevresini sararken bulunduğum binadan şehre rüzgar yayılmaya başladı. Belki bu rüzgarı göndersem bana onun kokusunu getirirdi ha?
Ruh eşimin kokusu nasıldı? Bilmiyordum. O zaman neden ruh eşimdi?
"Jungkook şehri yıkacaksın." yüzümü sıvazlayıp avuçlarım içerisine aldım ve öylece bekledim sesim küçük bir çocuk gibi çıkarken.
"Elimde değil. Çok üzgünüm." ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.
Telefonum yüksek sesle çalarak o esnada ortama giriş yaptı. Lanet olası yine arıyordu. Son bir haftadır günde 3 kere yaptığı gibi... Sinirle bir hışım telefonu açtım.
"Ağlamayı bırakacak mısın artık? Barajlar taşacak yakında. Şehri sel alsın mı istiyorsun?" Sen ve sikik karın o suda boğulasınız diye ağlıyorum dememek için kendimi zor tuttum.
"Biraz abartmıyor musun? Alt tarafı rüzgar esiyor. Yağmur yok."
"Aramasaydım olacaktı."
"Hayır olmayacaktı. Kendine bu kadar güvenmen gülünç."
"Benimle buluşmayı artık kabul edecek misin?" Jimin içeriden çekirdek alıp gelmek ister gibi bir haldeydi. Bana o 'malum kişi' bakışını atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mücevherlerin Yönettiği Evren
FantasyKim Taehyung İtalya seyahati için bindiği uçakta sakince dışarıyı izlerken kalbinde bir sızı ve içine dolan garip hisle camdan gördüğü çocuğa bakıp tamamlanmış hissedeceğini bilmiyordu. Rengarenk birkaç ışık ve bir kırılma sesi, çocuğa ikinci kez ba...
