"İyi misin?"

614 31 11
                                    

Derek'in hastaneye ayak basmasının üzerinden epey zaman geçmişti.

Burası onun için kasvetli bir yerdi, gitmekten hoşlanmadığı ama ziyaret etmek zorunda kaldığı bir yerdi. Derek'in ailesi: 'Civarda bir hastanede staj yapacaksın' demişlerdi, böylece özgeçmişinde güzel görünecek bazı deneyimlere sahip olacaktı.

Derek'in fikirleri çoğu zaman ailesiyle ters düşerdi. Ancak nihayetinde ona verilen görevleri zorla da olsa yerine getiriyordu.

Şimdi ise sağda solda geziyor; Etraftaki insanlara nereye gitmesi gerektiğini, staj için nereye kaydolması gerektiğini soruyordu fakat bunu istemediği her halinden belliydi. Umurunda değildi, yakın gelecekten umursayacağını da düşünmüyordu. Derek bulunduğu yerde mutlu değildi, yaptığı şeyden mutlu değildi. En azından istemediği bir şeyi yaparak zamanını harcıyordu sadece.

Ufak figürlü bir hemşire, koridorun sonunda kapısı aralık olan masayı işaret edip oradan bilgi edinebileceğini söylemişti. Derek hemşireye teşekkür etti ve yoluna devam etti, hastaların bulunduğu odaların yanından geçerek masaya doğru yol aldı.

Hızlı adımlar atıyordu, gözlerini odalardan uzak tutmaya çalışıyordu, eğer odalara bakarsa canı yanardı, bunu biliyordu.

Derek gözlerini kapatıp derin bir iç çekti ve gözleri hâlâ kapalıyken sallanarak yürümeye devam etti, biriyle çarpışmaktan kaçınmak için tam zamanında gözlerini açtı.

Bir doktor- hayır- sadece başka bir kişi.

Devam etmeden önce yabancıdan özür dileyerek etrafında döndü. Arkasından 'Sorun yok' sesi duyuldu ama Derek ilerlemeye devam ederken kısa bi süre sonra bu ses kayboldu.

Bunu gerçekten yapmak istiyor muyum?

Gözleri, ondan birkaç metre ötedeki danışma masasına aldırış etmeden ileriye baktı.

Hayır, gerçekten istemiyorum.

Derek hareketsizce bir süre olduğu yerde kaldı, bacakları onu daha fazla taşımayı reddediyordu. İnsanlar yanından, çevresinden, koridorlardan bir aşağı bir yukarı yürüyordu ama kimse onu fark etmemiş gibiydi. Orada durdu, tereddütlü, ilgisiz, kayıtsız.

Duygusuz.

Sessizce yerinde kaldı. Kimse ondan rahatsız olmadı, o yüzden orada durdu. Siyah saçlarını taramak için ellini kaldır ve yavaşça başı öne düştü. Derek ayakkabılarına baktı.

Ne yapıyorum ben?

Bu düşünce aklını karıştırdı.

Ben neden buradayım ki?

Başka biri önce yavaş yavaş yürüdü, sonra yaklaştıkça yavaşladı. Adımları durma noktasına geldi ve o zaman Derek kişisel alanını işgal eden kişinin farkına varmıştı.

Derek, çevresinden ellerinin kendisine uzandığını görebiliyordu.

Geri çekildi ve yukarı baktı.

"Ah- hareket edebilirsin." Derek'e doğru gülümsedi, bal kahvesi gözleri kendi gözlerini yakaladı. Neredeyse çarptığı adamla aynı adamdı.. Belki de koridorda kalmış ve Derek'in hızlı bür yürüyüşten ani bir duruşa geçmesini izlemişti. Bunun bazı insanlar için ne kadar endişe verici olacağını anlamıştı.

"Burada durmamda bir sorun mu var?" Derek içtenlikle sordu.

"Hayır, sanmıyorum" elini yanına indirdi. "Neden aniden durdun? İyi misin?"

"İyiyim. Sadece düşünüyordum." Derek yavaşça gözlerini kırpıştırdı.

"Neyden?"

Soru soran biri. Ne kadar heyecan verici.

"Bu hastaneden. Artık buraya gelmek istemediğimi fark ettim"

Derek'in karşısında duran erkek ağırlığını tek bacağına verdi. "Hasta mıydın? Çıkış mı yapıyorsun?"

Derek yabancıya baktı. "Hayır. Hasta değilim ama burası bana hastaymışım hibi hissettiriyor." Cevabı soğuktu, ama diğerinin boş ruh halini kesmiş gibi görünmüyordu.

"Aynısı ben de bu yer için hissediyorum, dürüst olmak gerekirse." Durdurdu. "Öyleyse yakında ayrılmasın.

"Evet" Derek, geldiği yöne doğru eğilerek kıpırdandı.

Bulunduğu yerde kalmaya hiç niyeti yokru. Tek amacı gitmekti. Ailesine, hastanedeki insanların onunla ilgilenemeyecek kadar başka şeylerle meşgul olduklarını söylemeyi düşündü. Diğerinin yönüne ikinci kez bile bakmadan yoluna başladı. "Güle güle."

"Hey, hey!"

Derek başını çevirdi. "Ne?"

"Adın ne?"

Neden adını öğrenmek istedi? Onu bir daha ne zaman kullanacak? Derek'in bildiği kadarıyla yabancı hastanede bir hasta olabilirdi ve ihtiyacı olan son şey, zaten kısa olan arkadaş listesine eklemek için hastalıklı bir tanıdıktı.

"Bilmene gerek yok."

Karşısındaki erkek, neredeyse yüzüne yansıyan kırgın bakışı gizlemekte gayet başarılıydı. "Anlıyorum. Ama değeri ne olursa olsun, benim adım Stiles."

Derek, Stiles'a yorgun bir bakış attı, Başını salladı ve binadan çıkana kadar yoluna devam etti.

In another life | sterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin