part 1

1K 65 62
                                    

24 Nisan 2007

Avustralya'da güzel bir ilkbahar mevsimiydi.

Yemyeşil ağaçlar, taze görünümleri ve hoş kokuları ile büyüleyen çiçekler oldukça mükemmel bir bahar gününü oluşturuyordu.

O güzel günlerden birinde Felix adında küçük bir oğlan çocuğu, bahçeli evlerinin önünde babasının ona sürpriz olarak aldığı şirin bir civciv ile oynuyordu.

Felix her ne kadar civcivi minik elleriyle sarıp sarmalayıp sevmek istese de onu rahatsız edebilir diye düşünerekten sadece öylece duran civcivin tüylerini okşamakla yetiniyordu.

Civcivin acıkmış olabileceğini düşünerekten bahçıvan tulumunun cebinden bir avuç yem çıkarıp civcive uzattı.

Civcivin yeme yönelip yemeye başlamasıyla Felix şirince bir kıkırtı bıraktı.

O sırada karşı evin kapısı gürültüyle açılıp kapandı.

Gürültüyü duyan Felix ise hafif korkarak o tarafa baktı.

O evde yaşayan aile çoğunlukla gürültü yapardı lakin mahalledeki herkes onlardan korktuğu için şikayet etmeye cesaretleri olmazdı.

Evden çıkan tahminen ondan 1-2 yaş büyük olan çocuk kapıyı sertçe kapatmanın ardından tüm gücüyle kapıya tekme atmıştı.

7-8 yaşlarında olan bir çocuğun bu kadar öfkeli olması normal miydi kestiremiyordu Felix.

Çocuk en sonunda sinirle kaldırıma oturmuştu. Hiçbir şey yapmadan ayağıyla ritim tutarak oturuyordu kaldırımda.

Felix, izlemekte olduğu çocuğu elinde oluşan acı ile izlemeyi kesmişti.

"Ah! Civciv! Niye beni ısırıyorsun?" demişti dudağını büzerken.

Neyseki çok acımamıştı canı.

Gözü istemsiz karşı kaldırımda oturan çocuğa dönmüştü.

Bağırması çocuğun dikkatini çekmiş olmalı ki ona bakıyordu.

Göz göze gelmiş olmanın heyecanı ile gözünü kaçırmış ve dudağını dişlemeye başlamıştı.

"Bu kadar yem yeter değil mi?" demiş ve avcunda kalan yemleri geri cebine koymuştu.

Hâlâ kaldırımda oturup ona bakmakta olan çocuğa dönerek heyecan ve biraz da korkuyla "beraber oynamak ister misin?" diye seslenmişti.

Çocuk kaşlarını çatmış ardından kaldırımdan kalkarak, arabaların gelip gelmediğine bakma gereği duymadan karşıya geçmişti.

Felix oturduğu yerden kalkarak elini çırpıştırmış ve elindeki kalan yemlerin gitmesinş sağlamıştı.

Hafif terleyen ellerini çocuğa uzatmış ve "merhaba, ben Felix" diyerek kendini tanıtmıştı.

Çocuk uzattığı eli sıkmayı reddetmiş, sadece bakmıştı.

"Ben de Chris"

"Tanıştığıma memnun oldum" demişti Felix gülümseyerek.

Çocuğun yüzünde mimik oynamazken "sen ne yapıyorsun bu iğrenç havada?"

Felix şaşkınlıkla "iğrenç mi? Bence oldukça güzel bir hava" demişti.

Chris ise sadece omuz silkmişti.

"Bu küçük varlık ne iş?" diye sormuştu bu sefer Chris.

"Oh, o mu? O bir civciv. Babam bana hediye olarak aldı" demişti Felix heyecanla.

Chris'e göre küçük varlığı anlatırken gözlerinin içi ışıl ışıl parlıyordu Felix'in.

"Gereksiz ve salakça" demişti Chris bu sefer.

Felix dudak büzmeye başlamıştı.

Düşündüğünden daha soğuk bir insandı Chris.

Chris eğilmiş ve küçük civcivi avcunun içine almış, dikelmişti.

"Çok aptalca bir şeymiş" demiş ve civcivi havaya atıp tutmaya başlamıştı.

Felix'in gözleri dehşetle açılırken "hey! Ona böyle davranmamalısın! Civcivler çok hassaslardır" demişti sesi yüksek çıkarken

Chris gülmüş ve elindeki canlıya bakmıştı.

"Ne kadar hassas olduğunu öğrenelim o zaman" demiş ve elindeki civcivi sıkmaya başlamıştı.

"Hayır! Yapma! Canı acıyor!" diye bağırmaya başlamıştı Felix. Civcivi Chris'in elinden almaya çalışıyordu ama Chris, Felix'ten uzun olduğu için yetişemiyordu.

Civcivin çıkardığı sesler ile kalbinin acıdığını hissediyordu Felix.

"Lütfen yalvarırım yapma!" demişti ağlamaya başlarken

Çok geçmeden civcivin sesleri yükselmiş ve ardından kesilmişti.

Felix dehşetle Chris'e bakarken

Chris avcunu açmış ve artık cansız olan civcive bakmıştı.

Gülümseyerek Felix'e bakmıştı.

Ardından arkasına bakmadan civcivi yola fırlatmıştı.

Civciv o sırada yoldan geçmekte olan arabanın altında ezilmişti.

Felix canından can kopmuşçasına çığlık atmıştı.

"Neden bunu yaptın?!" demişti ağlarken

"Çok güçsüzmüş" demişti Chris omzuna silkerken "beni eğlendirdiğin için sağ ol velet"

Arkasını dönüp evine adımlarken Felix arkasından "sen çok kötü birisin!" demişti.

Chris ise mesafeden dolayı Felix'in duyamayacağı bir sesle "herkes öyle der ve ben bundan zevk alırım" demiş ardından eve girmişti.

Devil's Son [Chanlix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin