Bölüm 1-Hastane Odası

104 3 0
                                    

Uyandığımda nerede olduğumu anlamam bir iki dakikamı aldı.Etrafı görüyordum fakat herşey o kadar bulanıktı ki başımda dikilen doktoru dahi zar zor görebildim.

"İyi misiniz?"

"Neler oluyor?"

"Bir kaza geçirdiniz,46 saattir baygındınız."

"Ne kazası?"

"Bir binanın 4.katından düştüğünüz söyleniyor."

"Ne yani düştüm ve ölmedim öyle mi?"

"Yaşadığınıza göre..Bir delikanlı kendini öne atarak sizin sert şekilde düşmenizi engellemiş"dedi ve sürdürdü.
"Kimlik bilgilerinizi alabilir miyim hastane kayıtları için?"

"Ben..."

"İsminiz nedir?"

"Ben..bilmiyorum,hatırlamıyorum..."

"Nasıl yani?"

"Hatırlamıyorum,kim olduğumu bilmiyorum!"

Ben kimdim?Kaç yaşındaydım,nerede yaşıyordum?Bir binadan nasıl düşmüştüm?Beni kurtaran çocuk kimdi?Yaşıyor muydu?

"Hafıza yitimi yaşıyorsunuz"

"Ne yapacağım?"

"Reşit olup olmadığınızı bilmiyoruz,yurda yerleşemezsiniz."

dedi ve beni odanın iğrenç hastane kokusuyla başbaşa bıraktı.

Kolumdaki serumu çıkartıp odadan çıktım.
Hastaneden ayrıldığımda üzerimde yalnızca siyah bir tişört vardı ve saat 12 ye yaklaşıyordu.
Tüm gece dışarıda ne yapacaktım?

İstanbulun ara sokaklarına bilinçsizce dalarken birşeyler hatırlamaya çalıştım.Fakat hayır hiçbir şey hatırlayamıyordum. Çaresizce oturduğum bir parkın bankında hıçkırarak ağlamaya başladım.Ne yapacaktım.Ailem neredeydi.

"Vay vay vay" sesin sahibine döndüğümde bir grup çocuğun bana doğru yürüdüğünü gördüm.

"Ne var?" Dedim zar zor.

"Hiç,boş musun?"
"Ne diyorsun anlamadım?"

"Bu gece diyorum boş musun?"

"Ne diyosun be sapık siktirgit şurdan"

"Gitmezsem ne olur?"

"Ben sana göstereyim"
Bu ses bana ait değildi,kesinlikle değildi,arkadan gelen bir çocuk benimle konuşan çocuğun yakasından tuttu ve yumruğu yüzüne geçirdi.

Ne oldu bir anda böyle?

Çocuk kalkmadan bir iki tekme indirdi. Ne yapmam gerektiğini bilmediğim için yalnızca afal afal izliyordum.

Kahraman çocuğun indirdiği çocuklar tek tek yol alırken ben şaşkınlıkla ona bakıyordum.
Uzun boyu ve beyaz teniyle çok çekiciydi,fazla çekici.Kemikli yüz hatları ve koyu kahve gözleri vardı.Saçları ne kumral denecek kadar açık ne de siyah denecek kadar koyuydu.
"Bana bir teşekkür borçlusun sanırım?" dedi gülümseyerek.Karanlıktan dolayı yüzündeki çizikleri ve yeni görüyordum.
Gülümsemesi beyaz dişlerini gözler önüne sererken hayranlıkla ona baktım.
"Çok teşekkürler"dedim nazikçe.

"Tunahan."dedi kendini tanıtırken

Bana ismimi sorarcasına baktı.

"Iııı ben..şey"

"Ne?"
Ne diyecektim?İsmimi dahi hatırlamadığım için öylesine bir isim söyledim
"Özge"

"Memnun oldum,Özge"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kıpırdama,SeviyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin