"yine küfür gibisin be şehir.. gelmişimi geçmişimi yutmuş gibi sırıtmasan bide..."
bu onun hergun yaptigi seylerden biriydi.. dersten cikar, sahile gelir oturur, saatlerce bu sehire biseyler anlatir durur.. koscoca istanbulda kimsesi olmayan bir adamdan bahs ediyorum size.. kendine katbekat duvarlar oren genc bir adam.. isi gucu muzik olmus siyah bir sis bulutunu andiran bakislariyla, yasayan ama kendini yok sayan bir adam.. bir hayal kurdu o ve sadece bunun icin yasadi.. muzikle butunlesti, calisti hergun kurus kurus paralar topladi.. hemen hemen butun ensturmanlari calmayi ogrendi ve hayalini gerceklestirdi. istanbulun en iyi muzik hocasi oldu. kendi muzik kursunu yaratti. mutevazi bir binada muzik asigi genclerle birlikte muzikle yeniden dogdu, yeniden buyudu, yendien yaslandi o binada. hergun askla aldi gitarini eline. hatta o kadarki, oyrencileri ona "muzikadam" lakabini bile taktilar. bi sorun vardi..kimse ona ulasamiyordu.. kalbini, ruhunu herkese kapatti. muzikten baska birsey konusmuyor ve onun hayatini merak edenlere sirtini ceviriyordu..yalnizligini okadar cok seviyorduki, sanirsin dunyanin en iyi seyiydi yalnizlik. zirh gibi tasirdi uzerinde..
sehir yavas yavas gunesten ayrilmaya basliyordu..bulutlarin yogunlastigi, gunduzden geceye gecen o kisacik gece mavisi zamana haps olmak ister gibi izledi sehri adam. garip bir adamdi.. oyle ki normal insanlarin sevmediyi o kapali, soguk, yagmur kokan havayi o taparcasina seviyordu..istanbul oyle bir havayi misafir ediyordu..istenmeyen bir misafir oldugu o kadar belliydiki..kendine benzetti bu soguk havayi.. ordan oraya kosusturmaya baslayan insanlar vardi etrafta.. semsiyesini cikardi bir yasli kadin..yagmur ha yagdi ha yagacak gibiydi..sanki insanlarla dalga gecer gibi bi turlu karar veremiyordu.. adam bakislarini denize cevirdi tekrar.. ruzgar baslamisti, deniz hircinlasmisti.. ruzgarla bi turlu yildizi barismayan dalgalarini sakinlestirmeye calisiyordu..adamin bakislari yorgundu, yuzu asikti ve oldukca huzur doluydu herseye ragmen o kadar guclu gorunuyorduki, gorenler hayran kaliyordu..
".. bu seferkiler daha cok susamli. iste bu guzel." basini yanindaki kadina cevirdi adam. oldukca bikkin bir bakisti bu..kadin hic vazgecmiyordu. son bir yildir hergun ayni saatde ayni sekilde bu suratsiz adamin yanina gelir, biseyler anlatir, sanki yillardir arkadasmislar gibi guler, iki tane susamli simitlerinide alip adamin yanina oturuverirdi.. "al seninkide cok susamli, seveceksin". Kenan bikkinca bir nefes verdi. kadin hergun iki simit alir ve ikisinide kendi yemek zorunda kalirdi cunki Kenan onunla hic ilgilenmez, hatta o yokmus gibi davranirdi..bu kadinin umrunda bile deyildi..kadin o kadar hayatdoluyduki..gecenin mavisine gunes dogarmi hic? dogmaz normalde ama bu kadin baskaydi .. siyah bulutlari ayirip zorla ortaligi aydinlatmaya calisan bir gunes hayal edin, bikmadan usanmadan kisi kovup cicekler actirmaya calisan bir bahar mujdecisi..kadin hayati seviyordu..peki bu aksi, lanet, siyah buluttan neden vazgecmiyordu?..Sahranin cok guzel ailesi vardi. bir suru arkadaslari ve insanlari cok seviyordu..gizemli herkes ilgisini ceker ve mutlaka onun dunyasini kesv etmeye calisirdi. muhtemelen Kenanda oyledir diye dusunup dururdu..babasinin dogum gununde aldigi gitarla calmayi ogrenmek istediyine karar vermisti ve tam 1 yil once "rivage" muzik kursuna yazildi..ve o gun bu gundur kapkara bir kisa gitmesi gerektigini, artik bahari tatmasi, yasamasi gerektigini ogretmeye calisiyordu..bir adim bile yol alamamisti.
"hoca, yarin derste Joshua Radinden Winter"i soylermisin? cok severim o sarkiyi" sirf konussun diye muzikle ilgili bir konu acti Sahra..Kenan kadinin amacini tabiiki anlamisti. once gok yuzune bakti bikkinca, bir nefes verdi,agir agir kadina cevirdi bakislarini.. bu bakis bir suru cumle barindiriyordu ama bunu cok nadir insanlar anlardi.."beni rahat birak, yalvaririm" demekti bu. ilk kez boyle bakmisti, ilk kez bi el ates etmisti kadina. silah gibiydi o gozler bu defa..oyle bir yara actiki bu bakis..kadin bakislarini kacirdi.. oda usulca yukari bakti ve derin bir nefes aldi..yoruldugunu hiss etti. tam 1 yildi ayni seyleri yapiyordu ve tam 1 yildir bosunaydi hersey..gozleri doldu.. niye deger veriyorduki bu adamin hayatina?.. " adam hakli neden rahat birakmiyordu onu?belkide sorun onun yalnizligi degilde benim" diye dusundu. " baska biri olsa coktan gulmustur ona belkide.yeter Sahra! olmuyor iste zorlama" icinde frtina koptu kadinin da yanindaki adamin ruhu bile duymadi.. elindeki, Kenan icin aldigi simiti bankin uzerine birakti, cantasinida alip ayaga kalkti usulca..ruzgar suratini hisimla yalarken sıkıca montuna sarildi.. adim adim uzaklasti ondan. her adimi bir damla kopardi gozunden..boyle bir kadinin aglamasi aykiriydi hayata ama agliyordu iste.. damlalar kadinin bir yilda yapmaya calistiklarini siliyordu yavas yavas.. arkasinda yalnizligina biraz daha sis bulutu ekleyen bir adam birakip bir taksi cevirdi ve uzaklasti aslinda deli gibi yaklasmak istediyi o gizemli hayattan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı
General Fictionve annesi bir masal anlatır çocuğuna.. masalın yarısında anne uykuya dalar . çocuk deyil de anne uyur..gelecek sefer annesi hangi sayfada kaldığını hatırlamayacak ve gelecek sefer çocuk o masalı bir daha istemeyecek.. çünki eğer masal güzel olsaydı...