Taehyung ve Jungkook Seul üniversitesinin en baş edilemez öğrencileriydi. Aynı zamanda birbirlerinden nefret ediyorlardı. Çünkü birbirlerine karşı rakiplerdi.
Henüz akşama yeni çalan gökyüzünde beliren yıldızlar yerini alırken büyük bahçede ise gergin bir hava hakimdi. Jungkook buraya nasıl bir hızla geldiğini bile bilmiyordu çünkü gerçekten Taehyung denen herifin işi bu raddeye getireceğini düşünmemişti. Pekala, dönüp bir bakarsak ikisi de birbirinden ölesiye nefret ediyordu. Ortada elle tutulur geçerli hiçbir sebep yoktu ama birinin diğerinden üstün olma ihtimali bile ikiliyi delirtmeye yetiyordu. Jungkook mükemmel olamazdı Taehyung'a göre. Taehyung'un üstünlük hakkı yoktu Jungkook'a göre. Öyle ki kampüstekiler bile buna alışmış ve karşı karşıya gelen ikiliyi gördüklerinde anında garip bir kalabalık oluşturuyor ve yaşanacak gerilimi izlemek için pozisyon alıyorlardı. Yaptıkları tek şey birbirlerine fitil verip can sıkıcı diyalog oluşturup bırakmaktı ama daha önce hiç karşı karşıya gelmemişlerdi.
Şu ana kadar.
Her şey öğle yemeğinde Taehyung'un yanında getirdiği çıtırın Jungkook'un şu çok pahalı ve nadiren bulunan gömleğine kasıtlı bir şekilde içecek dökmesi ile başlamıştı. Taehyung'un aksine Jungkook'un aksiliği kendisine yaklaşan her yabancıya karşıydı ki üzerini kirleten hatuna baktığında Taehyung'un günü birliklerinden biri olduğunu anlamıştı. Ki bu çıldırması için yeterli bir nedendi. İsmini bile bilmediği kızı dikkatli olması konusunda sert bir şekilde uyarırken araya giren Taehyung'u gören Jungkook ise sinirden herkesin içinde dibine girmiş ve burunları birbirine dokunacak raddeye geldiğinde bile çekilmemiş ve birilerinin şaşkın bakışları içerisinde "Bu sefer seni kimse elimden alamayacak Taehyung." dedikten sonra omuz atarak gitmişti.
Arkasında tenine anlık dokunan Jungkook'un etkisinde kalan Taehyung'u sabit bir şekilde bırakmıştı tabii.
Jungkook o günün akşamında ise her zaman ki cuma partilerinden birine gidecekti fakat telefonuna gelen bildirimle birlikte neye uğradığını şaşırmıştı.
"Hamlelerini hazırla Jeon. Kampüs bahçesi, akşam üzeri 8. Gelmezsen bütün kampüs senin sadece ahkam kestiğine saniye saniye şahit olacak. İşime gelir. Bu gece eğlence var.
- Kim Taehyung"
Jungkook uzun bir süre ekrana bakarken bu konuda onun önce bir atakta bulunacağını asla tahmin etmemişti bile. Üstelik eğlenceden kastının gerçekten de bütün kampüsü oraya topladığını anlamıştı. Taehyung tekrar Jungkook'u alt etmek için güzel bir hamle oynamak istiyor ve eline geçen fırsatı değerlendirmek istiyordu. Taehyung'un arkadaşları Yoongi, Namjoon ve Hoseok ise bu mükemmel anı kaçırmamak için getirebildiği kadar içki getirmiş ve bahçede ki kalabalığa dağıtmıştı. Mesajı alan Jungkook ise oraya tek gitmek istemediği için Jimin'i ve Seok Jin'i toplayıp hızlı adımlarla kampüse ilerlemişti. Giderken bile kendini öyle güzel gaza getiriyordu ki şimdiden gömleğinin kollarını sıvamıştı bile.
Taehyung'un kendisini herkesin içinde kavgaya çağıracağını bilemezdi tabii. Bu zamana kadar sarf edilen karşılıklı boş tehditlerin yerini gerçek hamilelerin alacak olması onu daha da geriyor ve terletiyordu. Yine de kendime güveniyordu.
Bahçeye giren üçlü hızlı adımlarını duraksatırken önünde duran büyük kalabalığa bakmıştı. Ön saflarda yerini alan Kim Taehyung ve diğerleri elleri cebinde kendilerini karşılarken arkada elinde ki içkiyle olacakları bekleyen kalabalığın yüzünde anlamsız bir sırıtma vardı. Herkes bu sefer Jungkook'un hamlesini bekliyor olmalıydı çünkü bugün ki fitili ateşleyen cümle Jungkook'tan çıkmış ve kendisine yapılan daveti reddetmesi ise söylediği laf altında ezilmesine neden olurdu. Bu yüzden ki Jungkook eğer bu gece Taehyung'u haklarsa öyle güzel sözünde durmuş olacaktı ki belki de bütün okulun düşüncesi aniden ters köşe yapacaktı. Çünkü Jungkook'un Taehyung'u alt ettiği anda ise Taehyung kendi verdiği davetin altında ezilmiş olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yakamoz güzeli | taekook
Fanfictionbenimki: tam elime geçmiştin taehyung kavganın ortasında dudaklarıma yapışırken ne düşünüyordun sahiden? düz yazı ağırlıklı texting