2

128 14 47
                                    

Tanrım.. Bu Five Hargreeves

.

Bea: Siktir

Five: Ne?

Bea: Burdayım

Five: Evet?

Bea: BURDAYIM

Five: Noluyo amk

Bea: Ebenin amı oluyo

Five: Ha?

Bea: Script'ime geri zekalı olacağını yazmamıştım Five

Five: Üff siktir et Script'i . İstediğim gibi davranırım

Bea: Neyse hadi yap şunu

Five: Neyi?

Bea: Kiss me bitch

Five: NE ĞPÖXŞZĞÖMXĞİSC

Bea: Benim gerçekliğim benim kurallarım ok?

Five: Öpmem ki za

Bea: Kurumuş boğazım

Five: zort

Five'ın bu hali çok tatlı cidden. 8451254587512. defa aşık oldum. 

Five'a tüm hayatımı anlattım. Hep gülümsüyor beni seviyordu. Ama ben drama istiyoruuum :(

Bea: Five

Five: Hm?

Bea: Beni sevme

Bea: Aşk acısı çektir

Bea: Ağlat

Five "ne?" bakışı attı.

Bea: Wattpad kitaplarında öyle oluyor . İşte beni yanlış anlıyorsun, ayrılıyorsun, trip atıyorsun, ben sana yalvarıyorum ama takmıyorsun her gün ağlıyorum vesaire. Ağlamayı seviyorum da.

Five: İyi sen bilirsin

Bea: Tatlı halini özleyeceğim 

diyip burnuna bir öpücük kondurdum. Gülümsedi.

Herkesin normal halinin olacağını düşündüm. Five'ın bokunu çıkarmayacak derecede bana trip atacağını düşündüm. Ve sanırım oldu.

Aşağı indiğimde herkes masanın etrafında toplanmış regi daddyciğimizi bekliyordu. Telefonumu yanıma almadığımı fark edip odama çıktım. Telefonumu alıp aşağı indiğimde herkes oturmuş yemek yiyordu.

Reginald: Number Zero geç kaldın!

Bea: Çağırsaydın aşko

Klaus: Five'a çağırmasını söyledi 

Bea: Niye çağırmadın?

Five: Senle mi uğraşacağım!

Bea: Bi Osmanlı Tokadı atarım felç olursun Five

Five: Aynen 

Reginald: Otur artık Zero!

Bea: he tm

Reginald: Ayrıca yemekten sonra odama gel , cezalısın.

Bea: İyrici yimiktin sinri idimi gil cizilisin

Reginald: Ne dedin sen?

Bea: Tamam dedim sağır mısın daddy

Reginald bir şeyler söylerken onu umursamadan yemeğimi yiyordum.

Çok uzatmayacağım. Yemeğimizi yedikten sonra odalarımıza gittik.

Telefonuma girip bu gerçekliğin olaylarına bakmak istedim. Duvar kağıdım kendi gerçekliğimdeki gibiydi. Telefonumu kurcaladım. Fotoğraflar , olaylar , konuşmalar gerçek hayattakinin aynısınıydı. Annemden mesaj geldi. Şaşırdım açıkçası.

--------------chat-----------------

Anne: Nerdesin sen!

                                  Bea: Dr'imde , sen?

Anne: Dalga mı geçiyorsun? Eve gel, hemen

                                Bea: shiftingdeyim nasıl mesaj atıon aq

Anne: Terbiyeli konuş ve eve gel! Baban seni soruyor

                              

Beynimin bana oynadığı bir oyun olduğunu düşünüp cevap vermedim anneme.

Mesaj atmaya devam edince chat'e baktım. Eve gelmemi söylüyordu. Cevap verecekken odamda mavi bir ışık gördüm. Arkamı döndüğümde Five'ı gördüm. Zaten anlamıştım o olduğunu. 

Telefonumu elimden sertçe çekti. Ekrana baktı ve telefonu duvara fırlattı.

Bea: N'apıtığını sanıyorsun?!

Five: Asıl sen n'apıyorsun!

Bea: Telefonuma giriyorum?

Five: Gerçeklik algını yitireceksin geri zekalı!

Bea: Ne alaka?

Five: *derin nefes alır* Kendi gerçekliğinde sanacaksın kendini.

Bea: Shiftingde olduğumun farkındayım.

Five: Güzel.

Işınlanıp odadan çıktı. Argh! Wattpad kitabındaki haline benziyor. Kaba.

Alarm sesiyle irkildim. Salona indim.

Bea: Neler oluyor?

Luther: Göreve gidiyoruz.

Bea: Hadi ama! Script'ime görev olmayacağını yazmıştım.

Klaus: Tanrım.. Kendini shiftingde mi sanıyor?

Diego: KLAUS!

Bea: ne?

Diego: Klaus'u boşver kardeşim , yine sarhoş ve bir şeyler saçmalıyor.

Bea: Öyle olsun bakalım.

Pek inandırıcı gelmiyor ama sorgulamayacağım.

*Diego'nun ağzından anlatım*

Siktiğimin Klaus'u yüzünden Bea eminim ki şüphelenecek. Bea her ne kadar inanmış gibi davransa da inanmadığı gözlerinden anlaşılıyordu. 

Tanrım, lütfen anlamasın...



...

Bölümü daha uzun yapacaktım ama vaktim yok. Çok yoğunum idareten yazayım dedim. 

Sizi seviyorum <3



Oy sınırı 5-Yorum sınırı 12





MAYBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin