P2

125 20 11
                                    

Bu iş ailemizin kulağına giderse bizi keserler. Adının Poyraz olduğunu öğrendiğimiz çocuk arkadaşlarıyla Can'ı baya dövmüştü. Şuanda hastane de olduğumuza mı yoksa o malların peşinizi bırakmıycaz dediğine mi sinirim bozulsun daha karar veremedim. Can'ın pansuman işi bitince arabaya binip bize gittik. Kapıyı evdeki kimseye farkettirmeden açmaya çalıştığım için daha çok sesi çıktı. Merdivenlerden çıkarkan birden önüme Çağtay çıkınca çıplığımı engelleyemedim. Arkadan bir el ağzımı kapatınca susmak zorunda kaldım. Arkama bakınca Su kaşlarını çatmış bana bakıyodu.

''Biraz sessiz ol.'' Su'yu başımla onayladıktan sonra Çağtay'a döndüm

''Senin uyuman gerekmiyomu bücür?'' bücür dememe kızdığı için ona hep bücür diyorum ama bücür dediğime bakmayın 16 yaşında, mavi gözlü, kumral. baklavaları falan var ama en önemlisi benden uzun.

''Ya Mira sana kaç defa dedim bana bücür deme diye hem siz nerden geliyosunuz ve Can senin bu halin ne kanka.''  Can'a dediği kısımları gülerek söylemişti.

''Olom bi sus ya sinirim bozuk zaten.''

Can'a çaktırmadan gülmeye çakıştığımda bana kötü kötü baktı. Gülüşümü bastırmaya çalışarak Çağtay' döndüm ''Neyse çekil de şunun yüzünü halledelim.'' onaylayıp kenara çekildi. Tabi Canla ilgili olunca hiçbiş şey yok ama bana gelince tahditler, inatlaşmalar bu konuyu daha sonra onunla konuşmalıyım. Odama girdiğmizde Çağtay da girince sadece kötü kötü bakmakla yetindim. Can'ı fondötene buladıktan sonra onları yollayıp bende yattım sonuçta yarın kulun ilk günü.

Sabah alarmın sesini duyunca yüzümü yastığa bastırıp inledim. Artık her sabah bu saatte nasıl kalkıcam hiçbir fikrim yok. Duş aldıktan sonra üstüme okul formasını giydim ve makyaj masasına oturup eyeliner çektikten sonra aşağı indim.

''Günaydın'' bağırınca Çağtay yüzünü buruşturdu ama ona aldırmadan herkesi öptükten sonra yerime oturdum. Kahvaltı yapmaya başladığımda babam ''Heycanlı mısınız?'' dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. Okula başlamanın heycanı mı olurmuş ya kim okula başlıycağı için heycanlanır ki ? Çağtay '' Valla ben heycanlıyım belki yeni kızlar gelmiştir.'' diyince hepimiz güldük.

''İlk gün olduğu için sizi benim bırakmamı ister misiniz?''  Babamı başımla onaylayıp Çağtay'a baktım o da onaylayınca Çağtayla beraber çantalarımızı almak için odamıza çıktık.

Sanırım tek korkum Su'yla beni ayırmaları, geçen sene çok konuştuğumuz için öğretmenlerden sınıfımızı değiştirme konusunda bir sürü  tehdit yemiştik ama takmamıştık. Odadan çıkarken Çağtay'ın merdivenlerde olduğunu görünce arkasına yaklaşıp kapşonu kafasına geçirince ''Çocuk musun Mira?''

''Ooo demek Mira, ablaya ne oldu lan.''

''Senden büyük gösteriyorum kızım.''  diyince sinirle oflayıp ''Bücüüür.''

''Sanırım akıl yaşımda senden biraz uzun.''

''Malsın Çağtay neyse hadi in aşağı bende lavoboya gidip geliyorum.'' diye tısladım.

''Emir vermeler falan hayırdır Mira?''

''Senden büyük olduğum için pek problem yok hadi yürü Çağtay'' diyip onu kovdum. Yüzümde ki sinsi sırıtışla tabiki Çağtay'ın odasına daldım. Bakalım neler yapıyormuş. defterleri karıştırırken yere düşen kağıdı elime aldım ve BİNGO!!  ''DOĞA ღ'' yazıyordu. Ah çok yazık oldu ben bu kız sayesinde Çağtay'ı baya bi kullanırım. Kağıdı katlayıp cebime koyarak aşağı indiğimde annem ''Seni arabada bekliyolar kızım.'' başımla onaylayıp annemi öptüm ve arabaya doğru gitmeye başladım. Çağtay'ın arkada oturduğunu görünce güldüm bu çocuğu sinir etmeye bayılıyorum. 

''Babacığım öne oturabilir miyim?'' dediğimde biricik kardeşimin gözleri açıldı.

''Yoo hayır baba izin verme!'' diye yalvarırken babam beni onaylayınca zafer bakışlarımı Çağtay'a yolladım. Bana gözlerini kısıp bakınca azcık tırsmış olabilirim ama çok azcık. önüme dönüp kısık bir şekilde şarkı açtım ve telefonumu çıkartıp aa oynamaya başladım.

Geldiğimizi babamın beni dürtmesiyle zar zor anladım. Çağtay okulda popüler olduğu için onunla beraber yürümeye başladım zaten tek bu işime yarıyo. Çağtay'ın ablasıyım diye kızlar benle arkadaşlık kurmaya çalışıyo orası kötü ama olsun. Okul koridorunda yavaşca ilerlerken Çağtay'ın kızlara göz kırptığını gördüm. Tabi göz kırptığı kızlar beni öldürücek gibi bakmasa daha iyi ama yapıcak bişey yok. ''Mal Çağtay neden herkese göz kırpıp duruyon?'' diyince Çağtay bana okul içinde bana bi daha mal dersen kızları üstüne salarım bakışı attı. Bende ona karşılık sıkıyosa dene bakışlarımı atınca oflarıp çantasını dolaba attı.

''Aman be ne yapıyosan yap. Ben dolabıma gidiyorum.''

Mira Akay yazan dolabın şifresini girerek Çantamı koydum ve Su'yu aramaya başladım. Kim bilir nerde bu kız şimdi bide kırk saat onu arıycam. Etrafıma bakınırken çarptığım çocukla olduğum yerde kaldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

POYRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin