"Kiminle konuşuyorsun?"

127 8 11
                                    



"Çok sıkıldım."

Jisung kollarını bağlayıp oturduğu koltukta geriye yaslandı. Gözleri gri tüylü halıyı turlarken kafasını kaldırıp telefonla uğraşan eşine baktı. Koltukta dizleri üstünde sürünmüş ve kafasını kocasının bacaklarına koymuştu. Boştaki eline uzanıp küçük elleriyle birleştirdiğinde sonunda eşinin bakışları ona dönmüştü. Jisung dudaklarını büzerken konuştu. "Kiminle konuşuyorsun?"

"Liseden bir arkadaşımla. Neden sordun?" Chan eşinin karamel saçlarını geriye iteklerken cevap vermişti. Jisung yalnızca omuz silkmişti. "Hiç öylesine. Adı ne? Tanıyorumdur belki."

"Tanımazsın. Hadi boş verelim bunu. Sen bugün neler yaptın onu anlat bakalım." Chan telefonunu kenara atmış ve eşinin yüzüne eğilip alnını öpmüştü. Jisung gülümserken boştaki eliyle ensesindeki saçlarını okşamıştı. "Bir şey yapmadım aslında. İşe gidip geldim. Bu kadar. Sen neler yaptın?"

"Anladım. Ben toplantıya gittim. Ondan sonra iş yemeğine gittik. Sonra tekrar şirkete döndüm. Oradan da direkt eve geçtim." Chan cümlesinin sonunda esnemişti. Jisung doğrulurken eşinin elini tuttu. "Odamıza gidelim. Yorgun görünüyorsun."

Chan kafasını sallarken ayağa kalktı. Kumandayı alıp televizyonu kapattıktan sonra eşinin arkasından yürüyüp ona sarıldı. İnce belini sararken sallana sallana odalarına yürümeye başladılar. İçeri girdiklerinde Jisung anında kıyafetlerini giymiş ve yatağa girmişti. Chan ise rahatlamak için duş alacağını söyledikten sonra banyoya gitmişti. Jisung onun gelmesini beklerken elleriyle oynuyordu. Uzun zamandır birlikte baş başa vakit geçirmemişlerdi. Belki Chan bu gece kendisine biraz vakit ayırabilirdi.

Kapı sesi geldiğinde kafasını kaldırdı. Eşinin vücudunu baştan aşağı süzerken dudaklarını ısırdı. Sadece beline havlu bağlamış, ıslak saçlı bir Chan akla zarardı. İstemeden olsa sıcaklarken ayaklanıp dolabın önünde kıyafet seçmeye çalışan eşine yürüdü. Arkasından sarılırken ellerini yavaşça havlusunun içine kaydırmaya başladı. Geniş omzuna bir kaç öpücük kondururken Chan'ın ellerini tutmasıyla duraksadı. "Yorgunum Sung."

Jisung belli etmesede kırılırken yutkunmuştu. Kafasını sallayıp geri çekildiğinde eşi gitmesine izin vermemiş dudaklarına uzun bir öpücük bırakmıştı. Yanaklarını avuçlarının içine aldığında alnını öptü. "Söz veriyorum yarın telafi edeceğim."

Jisung bu sefer gülümseyip kafasını sallamıştı. Ardından yatağa geçerken Chan da giyinip yanına uzanmıştı. Jisung hafif doğrulup eşinin saçlarını okşarken boynuna eğilip bir öpücük kondurmuştu. Geri çekilirken gülümseyecekti ki boynunda garip bir iz olduğunu farketmişti. Kaşları çatılırken eli yavaşça silik ize gitti. Chan ne olduğunu anlamaya çalışırcasına bakarken yutkundu. "Ne oldu Jisung?"

"Boynuna ne oldu Chris?" Jisung Chan'ın bu ismini sadece ciddi olduğu zamanlarda kullanırdı. Chan elini boynuna atarken Jisung'un kastettiği yeri okşadı. "Ne olmuş?"

Jisung gözlerini kısarken mırıldanmıştı. "Morarmış."

Chan gözlerini kaçırırken gergince gülümsemişti. "Önemli bir şey değil. Şirkette oldu. Masadan kalkarken pencerenin açık olduğunu unutmuşum. Sivri köşesine denk geldi."

Jisung endişeyle kalkarken dudaklarını büzmüştü. "Neden önceden söylemiyorsun? Krem sürelim bekle."

Chan derin bir nefes alırken kafasını iki yana sallamıştı. "Gerek yoktu Jisung. Uyusaydık."

"Olmaz öyle. Daha fazla morarmasın istiyorsan sürmemiz gerekiyor." Jisung ecza dolabından aldığı kremle geri dönmüştü. Kapağını açıp eline aldığında eşinin kafasını eğmesini istemiş ve sürmeye başlamıştı. Morluğun yana kaydıkça büyüdüğünü gördüğünde dudaklarını ısırmıştı. "Nasıl vurmuşsan artık bayağı büyük bir morluk oluşmuş."

"Kocanın sakar olduğunu biliyorsun Sungie. Buna rağmen evlenmedin mi onunla?" Chan kıkırdamıştı. Jisung yavaşça omzuna vurarak başını sallamıştı. "Haklısın. Seninle evlenirken bütün kusurlarını görmezden gelmiştim."

"O zaman hiçbir şeyi görmezden gelmek zorunda kalmamışsın Sung. Malum kusursuz biriyim." Chan cümlesini bitirdiğinde Jisung abartılı bir tepkiyle ne kadar egolu olduğunu söylemiş ve işini bitirdiği için kremi ecza dolabına koymak üzere ayağa kalkmıştı. Kremi yerine bıraktıktan sonra banyoda ellerini yıkamış ve yatağa dönmüştü. Işığı kapattıktan sonra eşinin göğsüne uzanırken yanağını öpmüştü. "İyi geceler sevgilim."

"İyi geceler güzelim." Chan eşinin beline elini atmış ve saçlarını öpmüştü. Ardından gözlerini kapatırken kısa bir süre sonra uyuya kalmıştı. Jisung mu? O eşinin göğsüne uzanıp kokusunu soluduktan sonra bırakmıştı bile kendini uykunun kollarına.

______________

Ayayayay Rer'i bitirmeden yeni bir şeye başlayanzi 🥲
Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuş ve özlenmişş
Şimdi gidiyorum ve
Lütfen karakterlerin hiçbirine nefret beslemeyiiin hepsinin kendince sebepleri var 🥺🥺
İyi gecelerrr

Him & I |Chaninsung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin