Buluşma

73 6 2
                                    

Klasik bir günümdü.Hayatım tek şerit halinde önümden geçse olsa olsa kıyafetlerim değişirdi, saçlarım uzardı,makyajım değişirdi.Hiçbir bakış,bir buse,bir duygu kırıntısı olmazdı.Ama içimde fırtınalar kopardı.Bu babam ben üç yaşında öldüğünden beri böyle.Başımın ağrısıyla uyandım.Aslında içince başım ağrımazdı.Ama o kabusların başımı ağrıtması hakkında kesinlik veremem.Yine kendimden nefret ettiğim normal anlardan biri.Etrafıma bakındım.Yanımda bir oğlan yatıyordu.Uyanınca gideceğimi biliyordum.Tek gecelikti işte.Benden beklenen davranış.Sanki suya taş atarsın dairesel şekilde halkalar oluşturur ve yok olur.İşte bende her gün yok oluyordum.Atılan o taş bana daha on bir yaşında tecavüz eden annemin sevgilisiydi.Halkalar ise benliğimden yavaş yavaş azalan güzel duygulardan başka bir şey değildi.Düşüncelerimi her zaman yaptığım gibi kapı dışarı attım.Üstüme tişört geçirip banyoya gittim. Gece mavisi gözlerim kızarmış saçlarım dağılmıştı.Yüzümü yıkayıp odaya girdim.Yanımda yatan oğlan para bırakıp gitse üzülmezdim.Çünkü değerim yoktu.Ben bir hiçtim.Kırgındım.Özelliklede kendime İçimdeki gerçek beni öldürüp yerine bir fahişe yerleştirdim.Yatan oğlan yavaş yavaş uyanmaya başladı.Bende üstümü değiştirmeye başladım.''Merhaba, tatlım dün gece harikaydın.''Harika harika... Beynimde yankılanıyordu.Hayatım harika kelimesinin yanından geçmezken haliyle düşünmemeye çalıştım.Zoraki gülümsemeyle ''Günaydın ben çıkıyorum.Annem aradı gitmem gerekiyor.''diye ayakkabılarıma yöneldim.Çantamı alıp çıkarken ''Numaranı versene'' dedi. Boş boş bakıp ''Ben seninkini aldım .Mesaj atarım.'' dedim ve çıktım.Kesinlikle annem beni aramazdı.Arasa bile mecburu resmi gecelere giderken o da akşam dışarı çıkmam içindi.Arabadayken telefonum titredi.Mesajı açıp baktığımda gelen mesaj Duygudandı.Zaten okulun en tanınan kızı olduğum için benimle arkadaş olduğunu biliyordum.Nerde olduğumu soran bir mesajdı.Hayatıma lanet okuyup yola devam ettim.Eve ulaştığımda annem kahvaltı yapıyordu.Yine o para avcısı olan sevgilisiyle birlikteydi.''Başak canım geldin mi?''.Canım canım... kafamda yankılanan onca düşünce varken buna takılıp kalmayı bırakarak odama çıktım.Her zaman kırmızı siyah hakim olan odam ruhumu yansıtıyordu.Arkadaşlarım bunu afrodizak gibi düşünmeleri iyiydi.Çünkü içimdeki kırılmışlıkları karanlığı bilmemeleri işime geliyordu.Beni ne kadar bilmeseler o kadar iyiydi.Gece yatmadığım için direk yatağa attım kendimi.Ruhumu yansıtan siyah panjurları kapatmış olduğumun verdiği anlık huzurla uykuya daldım.Aslında uykumda mutluydum.O pislik adamı rüyamda gördüğüm zamanlar hariç.Bir de her rüyanın konusu aynı olmasa iyiydi.O gün o saatler o dakikalar o saniyeler o saliseler olmamış gibi dileyerek uykunun kollarına kendimi bıraktım.Ne kadar güzel bir bebekti.Sarı saçları mavi gözleri pembe yanaklarıyla her zaman gülümsüyordu.Ellerimle saçlarını okşadım.Kucağımda ninni mırıldanarak onu uyuttum.Sırt üstü yatırınca gözleri kapandı.Çocuk aklımla uyuduğunu zannederek üstünü örttüm.Yatağımın ucuna yatırdım.Arkamda birini hissettim bir anlık korkuyla döndüm ama bu Mert Abiydi(anasının sevgilisi tecavüzcü Coşkun)''Mert abi sessiz olur musun bebeğimi yeni uyuttum da'' Bana baktı ve kahkaha attı.Yanıma yaklaştı.Yeşil gözleri karanlıkta siyah gözüküyordu.''Seninle bir oyun oynayalım mı küçük kız ?'' ben de sevinerek kafamı salladım.Bana yaklaştıkça yer sallanıyordu.Korkuyordum''Senden korkuyorum''diye bağırdım.Bir anda yüzündeki gülümseme silindi.Gözleri iyice koyulaşmıştı.Bende anne diye ağlarken yüzüme attığı tokadı zar zor hissetmiştim.Ağzımı kapatarak ''Şimdi sus küçük kız.'' diye fısıldadı .Kemerini çıkardı ve büyük elleriyle bileklerimi sıktı...Kan ter içinde uyandım.Bu bir ilk değildi. Ne zaman uyusam rüyamda onun karanlığı beni çağırıyordu.Her gün izini hafızama daha çok kazıyordu.Birden doğruldum.Sabahın 6sı olduğunu gördüm. Nasıl oldu da tüm gün uyumuştum.Banyoya girdim.Başım çok uyumaktan ağrıyordu.Dolaptan ağrı kesici alıp yatağıma geri döndüm.Tavanı seyrederek düşüncelerimi serberst bıraktım.Yavaş yavaş ağrı kesici etkisini göstermeye başladı.Ağrı azalıyordu.Aklıma sızan düşüncelre engel olamadım.Ayağa kalkıp banyoya yöneldim.Dolaptan kutuyu aldım.Saat 8di.Bunu evde yapmıyacaktım.Burda yapsam cesedim çürüyüne kadar beni bulamazlardı.Hem herkes öğrensin içimde yaşamaktan bıktım.Evet şu an mutluydum gerçek anlamda mutluydum.Saçlarımı tarayıp şekillendirdim.Üstüme mavi bir kot ceket girdim.Gecemden kurtulup mavimle kalacaktım.Ölüme güzel gidecektim.Azrailin kapısını çalacaktım.Formalarım ve mavi ceketim uygundu.Mavi benim rengimdi.Ama gecelerin en koyu mavisi siyaha bulaşan o en koyu mavi...

Annemin koyu kahve gözleriyle babamın mavisiyle birleşen koyu mavi gözlerime baktım.Artık koyuya değil maviye babama gidecektim.Babam bana olanları biliyordu.Annem gibi inanmamayı seçmemişti.Annem bana değil bana tecavüz eden adama inanmıştı.Belki kalbimi günden güne koyulaştıran buydu.O gece çağırdığımda gelmedi.Şu anda da yanımda değil .Acaba ne zaman benimleydi? Babam varken mi ? Bana hamileyken mi?Okula geldiğimde ilk defa içten gülümsememle ortada dolaşıyordum.Gerçi en son böyle uyuyan bebeğime gülmüştüm.''Nerdesin kızım kaç defa aradım.Bu arada bu gülümseme ne Deniz fena mı çarptı sana noldu?''diye hareretle sordu.Kibirli ifademi takındım.Gerçekten Deniz kimdi?''Ya cumartesi yattığın adamı hatırlamıyor musun?''dedi.''Hatırlamıyorum.Hadi sınıfa geçelim.''dedim.Dersimiz matematikti.Genellikle camdan dışarı bakıp hayallere dalardım.Sırama oturup camda düşüncelerime daldım.Birazdan yapacaklarımı hayal ettim.Aniden kapı tıklatıldı sınıfa Derya Hoca girdi.Yanındaki saçları açık kahve gözleri bal köpüğü renginde olan oğlan bana bir bakış attı.O anda içimdeki labirentleri geçmiş yavaş yavaş kendini öldüren asıl Başak 'ı görmüş gibi hissettim.Yaşadıklarımı hisseder bakışı birazdan ki ölüm kararımı biliyormuş türdendi.''Bu Rüzgar Yener sayısaldan TMye geçti.İyi dersler hocam.''diyip çıktı.Cem 'in yanına oturdu.Dersi dinlemeden düşüncelerime daldım.Teneffüs zilini acılarımın ve babama ulaşacağım zamanı saydım.Zil çaldı.Hemen tuvalete gittim.Herkes dışarı diye bağırdım.Aynanın karşısında makyaj yapan kızlar homurdanıp çıktılar.Artık yalnızdım.Kendi okyanusumda boğulabilirdim.Kendi labirentlerimde kaybolabilirdim.Babama ulaşabilirdim.Dünyamı kalbimi gözlerimi maviye boyayabilirdim.Çantamdan ağrı kesici kutusunu alarak hepsini avuçlayıp tek seferde yuttum.Bekledim .Bekledim.. Karanlığımı bırakıp mavimi kucaklamak için bekledim.Artık azrailin kapısını yumrukluyordum.Birden kapı açıldı .Babamı gördüm .Elini bana uzatıyordu.Hiç bırakmayacak şekilde tuttum.Bana mavi gözleriyle gülümsedi.Birlikte mavi çiçeklerle dolu bir yolda yürümeye başladık.Biri beni çağırıyordu.Ah hayır hayır.!Boğulmak istiyorum .Babamla mavime kavuşmak istiyordum.Adım ağzından başka bir boyutta çıkıyordu.Sanki dua gibi...''Başak Başak''gözlerimi açtığımda bir çift bal rengi gözler.....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gecenin MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin