H'Lİ ŞİİRLER

40 24 15
                                    

Harman yeri rüzgarlıdır şimdi, bilirim
Hülyalısın nedir bu halin yarim

Herkes bilir benim nasıl biri olduğumu
Haşhaşlı çörektir duyulan buğulu buğulu

Hız kesmeden yola devam etmeli
Hani neredesin gel sevgili üzme beni

Hazırı çıktı herşeyin böreğin patatesin bile
Hayırdır bu tembellik nedendir Behice

Hava ılık, güneşli biraz da
Hazine çıktı nihayet bu bağda

Hâbe çüş oldu serdiği döşek
Haber verir babasına “doğdu erkek”

Hac mevsimidir şimdi Mekke’ye gitmeli
Haçan nerdesun diye sorar Rizeli
Hadi artık diye isyan eder karısına,hazırlan
Hademe süpürür okulu,sonra bakar camdan

Harf öğretmek zordur okula yeni başlayan için
Hahaha diye kahkaha atar,sevimli şirin

Hakkıdır herkesin saraylarda yaşamak
Hala olmuş, yapar sevinçten kuymak

Hâlâ orda mısın sen takıldın gitti
Halkı bu kıtlık permeperişan etti

Ham meyveyi toplama olgunlaşınca yersin
Hamdolsun bugün de doyduk desin

Hamiledir hanımı yüzü ay gibi parlar
Haminne diyip koşar boynuna atlar

Handan'dır en yakın arkadaşı onun
Halka geçirmiş parmağına Dursun

Hardal ekmiş tarlasına yetişsin diye
Harelenmiş gönlü sorar, niye yaptın bunu bize

Harıl harıl çalışır gece gündüz durmadan
Haşlanmış yumurta yer sadece,yokluktan

Hâşâ der asla öyle söylemek istemedim
Hatır-gönül işidir diye üstelemedim

Hatırasına sahip çıkar ata evinin
Havlar köpek, arkasından Semih’in

Havuz başında olacakmış düğünü
Haylazdır,onun hem dünü hem de bugünü

Hayat içinde hayat adlı bir roman yazmış
Hayalinde imza günü düzenlemek varmış

Helvam fıstıklı olacak diye vasiyet etmiş
Hellim peynirini o çok severmiş

Hele bir gel diye emreder
Hemen koşar gidip Ayfer

Hendek kazar su bulmak için
Hep sorar neden niçin

Herif diye bahseder kocasından
Heyecanlı biridir vazgeçemez bundan

Hey diye seslenen biri olsun artık
Heyelandan der,artık bıktık

Hezimete uğramış ikinci evliliğinde de
Hıdırellez günü dilek asar bahçedeki güllere

Hık..der gerisini getiremez
Hırdavat işi çok da kâr getirmez

Hırs yüzünden kendini mahvetti adeta
Hısımı değil, hasımı oldu herkes ona

Hızır Aleyhisselam yardıma koşarmış her dara düşene
Hızarla çamları keserken bir ses duyar, yapma dede

Havuç kafalı derler turuncu saçlı olana
Hiçlik vardır onun doğasında, anlayana

Hin biridir gözünden birşey kaçmaz
Hindi koymuş fırına bir türlü kızarmaz

Hisleri kuvvetlidir çıkar rüyaları
Hisselerini satmadığı için kızar babası

Hişt diyerek duyurmak istedi sesini
Hizaya girin diye bağırır ilkokul öğretmeni

Harika resim çizer ama çok savruk
Horozun ibiğini yeşile boyar yaramaz çocuk

Hokkaya batırır diviti narin elleriyle
Hop diye uyarır nereye koşarsın böyle

Hortlak görmüş gibi ne kaçarsın benden
Hoş bir yemek kokusu duyulur mutfak penceresinden

Hoşt diye kovalar köpeği fakat ayrılmaz yanından
Hödük demek argo değil midir ki Serkan

Höyükleri inceler birkaç turist şaşırırlar
Hunharca katledilen,insanlar değil ağaçlar

Huşu içinde ibadetini yapar Yunus Bulca
Huysuzdur çekilmez, benden duymuş olma

Huzur bulmak bana nasip olmayacak sanırım
Hürriyet bir Türk için vazgeçilmezdir inanırım

Hüdhüd kuşuyla ilgili bir hikaye uydurmuş
Hüzn-ü Yakup'tan bahseden bir kitap okumuş

ÇAYSIZ KÖYÜN ŞİİRLERİ(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin