Yine şarkılar eşlik ediyordu yolculuğuma. Yağmur damlaları cama vurdukça öyle güzel ses çıkıyordu ki ister istemez gülümsememe sebep oluyordu. Bu arada sumru ben, en değerli varlığım koymuş ismimi. Babam. Erzurum üniversitesinde grafik tasarım bölümünde okuyorum, 19 yaşındayım. Düşüncelere dalmışken anons sesi doldurdu kulaklarımı "gar'a yaklaşmış bulunmaktayız". Ordudan ayrılmak o kadar zor ki mesafeden dolayı değil babamı orda yalnız bıraktıgım içindi içimdeki sıkıntı. Annemi sorarsanız ben 6 yaşındayken rahmetine kavuşmuş pek hatırlayamıyorum tabi o zamanları. Hayattan geriye yalnızca babam kalmıştı benım için. Kampüse giriş yaptığımda cansuyu gördüm o da beni görmüştü ki kocaman gülümsemesiyle el sallıyordu tabi ben dururmuyum koşarak atladım üstüne.
Cansu: "Ya sumru ne kadar özledim seni kızım nerelerdeydin."
" ben de seni özledim cansuyum babamla vakit geçirmek istedim" dedim içimdeki burukluğu yok sayarak.
"Hadi ama asma suratını gezelim tozalım biraz"
"Tamam gidelim hadi" dedim.Cansuyla bacaklarımız kopana kadar gezmiştik şimdi ise yine muhteşem şarkılarımla sahil kenarına geldim. Erzurumu pek bilmezdim geldigimden beri bir iki defa gezmişimdir. Telefonumun sesini duyunca ekrana baktım, babam arıyordu hemen açtım
"Alo babacığım"
"Kızım napıyorsun indin, nasıl geçti yolcuğun, rahatmıydı". Babam sorularını sıralarken gülümsedim endişesini anlıyordum.
"Sahildeyim adamım sakin ol güzel geçti yolculugum birazdan kampüse gidicem."
"Peki kızım dikkat et kendine seviyorum seni"
"Bende seni sevıyorum babacığım" dedim ve kapattık.Aradan 2 hafta geçti derslerim o kadar yoğun değildi. Ara ara yine babamla görüştük biraz rahatsız oldugunu yanına gitmemi söylesemde kesin dille reddetti. Bu sırada telefonun sesini duydum babam arıyordu kaşlarımı çattım çünki daha 2 dakıka önce konustuk, hemen açtım fakat karşıdan ince bir kadın sesi gelıyordu
"İyi günler sumru hanımla mı görüşorum"
"evet benim buyrun bir sorun mu var kimsiniz?"
"Ben ordu ***** hastanesinden arıyorum babanız kalp krizi geçirdi maalesef kurtaramadık başınız sağolsun en kısa zamanda gelirseniz iyi olur"
Doğru mu duymuştum ben babam demişti kriz demişti ve en önemlisi kurtaramadık demişti.İnanmıyordum kulaklarım uğulduruyordu bi anda deli gibi koşmaya başladım nerde oldugumu unutmuştum gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Kendimi bi anda otobanda buldum deli gibi arabalar geçiyordu o an babamdan başka birşey düşünemıyordum bir anda bi arabanın önüne atladım ve keskin bir fren sesi.
"Kızım sen delimisin ne atlıyorsun arabanın önüne" dedi kalın bir ses. Benim babam ölmüştü. Beynimde kelimeler sürekli fısıldıyordu. Bir anda ağlayarak bağırmaya başladım.
"Bugünü tarihe yaz erzurum bugün içimdeki küçük kız çocuğu yetim kaldı. Bugün benim sırtımı yasladıgım, arkasına saklandığım dağım yıkıldı. İlk oyun arkadaşımı, ilk aşkımı kaybettim ben." Çok bağırıyordum öyle bağırıyordum ki boğazım acımaya sesim kısılmaya başlamıştı karşımda ki genç adam ise şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Deli gibi ağlıyordum yumruklarımk göğsüne vurmaya başladım.
" bugün ben kimsesiz kaldım tek varlığım vardı o da gitti, çocukluğum öldü benim çocukluğum kimle dertleşicem, kime aşık olduğum zaman anlatıcam, kimle sevincimi üzüntümü paylaşıcam artık" diye bağırıyordum o arada bileklerimi tuttu bi anda bağırdı
"Sakin ol noluyo bişey anlamıyorum" biraz öncekinin aksine sakinlikle fısıldadım
" öldü. Babam. Babam öldü bugün" yeşilimsi gözledi biraz daha açıldı o ara bağırmaktan olsa gerek başım dönüyordu. Kafamı salladım kollarına daha sıkı tutundum.
"Evet, öldü. Yalnızım artık kimsem kalmadı"
O an gözüm karar daha sıkı tutundum ki farketmiş olmalı elleri belime sarıldı nefes alışverişlerim hızlamıştı boğazım yanıyordu sanki biri boğazımı sıkıyordu nefes alamıyordum
"Nef- nefes ala- alamıyorum"
"Sakin ol tamam derin derin nefes al"
Ne kadar denesemde olmuyordu artık nefesim kesilmeye gözüm kararmaya başladı ve sonra fısıldayaraktan gözlerim karardı.
"Ölmüş..."
YOU ARE READING
Safderun
Short Story"Kızım sen delimisin ne atlıyorsun arabanın önüne" dedi kalın bir ses. Benim babam ölmüştü. Beynimde kelimeler sürekli fısıldıyordu. Bir anda ağlayarak bağırmaya başladım. "Bugünü tarihe yaz erzurum bugün içimdeki küçük kız çocuğu yetim kaldı. Bugü...