Bir zamanlar Diluc ve Tarkan diye bir çift varmış ve çok mutlularmış. Bir gün yakın arkadaşları olan Burak Özçivit ve Murat Boz'u evlerine davet ettiler. Geldikleri zaman selamlaşıp koltuğa oturdular ve üçü konuşmaya başlarken Diluc çayları demliyordu. Burak Özçivit mal mal bakınırken Tarkan ve Murat Boz konuşmaya dalarlar.
Tarkan: Knk naber
Murat Boz: İyiyim knk senden naber
Tarkan: Ben de iyiyim knk Diluc'la mutlu mesut yaşıyoruz.
Burak Özçivit Tarkan'ın dediğini duyunca sinirlice öksürür.
Bir süre sonra Diluc içeri tepside çaylarla geliyor dağitip Tarkanın kucağına oturur. Bunu gören Burak Özçivit çok sinirlenip lavoboya gider. Burak Özçivit lavoboya üst kata çıkarken Diluc onu takip eder ve lavobonun başında onu bulur. Diluc gelip "ne oldu Burak Bey?" diye sorar. Sonra Burak Özçivit der ki "Sen beni anlamıyorsun" der ve Diluc ona mal mal bakar. Diluc "ne diyon knk" der. Burak Özçivit de "BEN SANA AŞIĞIM!" diye alt kattakilerin duyacağı kadar yüksek bir sesle bağırır. Alt kattaki Tarkan sesi duyunca hemen yukarı çıkar.Yukarı çıktığında lavobo kapısını açar ve Burak Özçivit ve Diluc'u çok yakın bir şekilde görür. Tarkan şok olur ve "DILUC SEN NASIL BENİ ALDATIRSIN DAHA YENİ EVLENDİK OROSPU ÇOCUĞU" diye bağırır. Diluc hala mal mal bakıyordur. Aşağı katta kalan Murat Boz, Hadise ve İrem Derici'yi görüntülü arar. Ve Hadise mal bir bakış atarak "ne var amk çocuğu Burak sana yetmiyor mu? Yetmiyorsa oraya gelebilirim nerdesin sen aptal herif" der. Hadise'nin yanında oturan İrem mal mal ona bakar.
Lisedeyken La Signora ve Hadise el ele koridorda yürüyorlardı. Onları köşede izleyen İrem ise kıskançlıktan ölüyordu ve aklında plan kurmaya başladı. "Sana gününü göstereceğim" demiş içinden. Akşam olmuş, saat 6'ya gelmişti ve İrem'in muhteşem planını uygulama zamanı gelmişti. Signora'nın etüde kaldığını biliyordu ve bir tek o vardı. La Signora'nın olduğu sınıfa gitti. "Ay Signora sana bir şey göstermem lazım beni takip eder misin?" Signora İrem'in bir derste takıldığını ve ona soru soracağını zannedip onu takip etti. Signora onun kızlar tuvaletine götürdüğünü fark etti ve "Başka bir şeye mi ihtiyacın var?" diye sordu. İrem de gülümseyerek "evet!" dedi ve Signora'nın boğazını sıkıp su dolu lavoboya soktu. Signora onu durdurmak için çabalıyordu fakat artık çok geçti. İrem de sırıtarak Signora'nın ölü bedenine baktı. "İşte hakkettiğin buydu Signora." diyip onu orda bırakıp gitti.
Murat Boz ona cevap olarak "Ne alaka nediyon knk" der ve Hadise bu dediğine şaşırır ve üzülür. Ve Murat der ki "Neyse. Size bir şey anlatıcaktım şuan Diluc ve Tarkan'ın evindeyiz ve ne olduğuna inanmayacaksınız." Bunu duyan Hadise'nin üzgün ifadesi hemen yok olur. Murat "Diluc hakkında konuşurken Burak çok sinirlendi hemen lavoboya gitti ve ardından Diluc gitti ve o sırada biz Tarkanla konuşuyorduk ve bir anda yukardan bir ses geldi ben ne dediğini anlamadım ama Tarkan anlamışa benziyordu ve sinirle yukarı çıktı." dedi. Hadise'nin yüzünde sinirli bir ifade vardı. "Yukarı çıkıp ne olduğuna bakmadın mı gerizekalı! Git detayları öğren!" dedi ve telefonu yüzüne kapattı.
Bu konuşmalarından sonra yeterince uzun zaman olmuştu ve Hadise çok meraklanmıştı çünkü Murat Boz'dan geri dönüş almamıştı. Merakından Diluc ve Tarkan'nın evine gider ve kapıyı çalar. Murat da merakla kapıyı açmaya gider ve kapıda duran kişiyi görünce çok olur. Hadise "Napıyorsun sen aptal! Sen aramayınca meraklanıp yanına geldim" der. Sonra Murat Hadise'nin yanında duran İrem'i fark edip "Oooo İrem'i de getirmişsin o kadar meraklandın yani" dedi ve onları oturmaya davet eder. Oturduklarında Hadise Diluc'un içilmemiş buz gibi çayını içmeye başlar "Bu ne be bok gibi" diyip koltuğun çarşafına ağzını siler ve koltukta ruj izi belirdi.
"Eeee bilgi edinebildin mi?" diye sordu ve Murat tam yanıt verecekken kapı çaldı. Murat kalkıp kapıya bakar ve kapının önünde Dottore ve Childe dikiliyordu. Murat şaşkınlıkla bakıp "Siz kimsiniz be!" diye sordu. Dottore'nin başı yukarıdaydı fakat Childe yere bakıp ağlıyordu. "İrem Derici burda mı?" der Dottore ve bunu duyan İrem hemen kapıya koştu. Dottore hemen İrem'in geldiğini görünce kaşlarını çattı. "LAN! SEN Mİ SIGNORA'YI ÖLDÜRDÜN OROSPU!" demiş Dottore ve İrem bunu duyunca yüzünde dehşet dolu bir ifade belirdi. Hadise hemen kapıya koştu ve "NEDİYON KNK!" demiş. Ve Dottore der ki "Sen Hadise'sin değil mi? Bu orospu ve kıskanç kız senin eski sevgilini öldürdü!" ve Hadise sinir krizi geçirir İrem'e dönüp "Bu doğru mu İrem?" der. İrem utanç içinde başını eğer.
Hadise "NASIL BÖYLE BİR ŞEY YAPARSIN SANA İNANMIYORUM İREM" diyip evden ağlayarak kaçtı. Ve Hadise ayrıldığı anda Dottore İrem'i yere yatırıp saçını çekmeye başladı. Bunu gören Murat Boz onları durdurmaya çalıştı ama Dottore yanlışlıkla Murat'ın yüzüne ağır bir yumruk atıp yere yapışmasını sağlar. Murat ayağa kalkamadığından Dottore İrem'i iyice dövdü ve İrem bayıldı.
Bunu gören Dottore işinin bittiğini düşündü ve ayağa kalktı. Sonra Murat İrem'in yerde yatan bedenine bakıp Dottore'ye döndü "NE OLUYOR AMINAKOYİM" der. Dottore İrem'in yaptığı her şeyi anlatır ve "Aslında Scaramouche da gelcekti ama bizden nefret ediyor orospu kukla. Zaten kendisi Inazuma'da nasıl gelecekti gerizekalı" der.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genshin Aşk-ı Memnu
Fanfictiontarkan ve diluc çıkıyor ama onlardan başka herkes var (crack fic)