Buralardan bir süre uzak kaldım. Yavaş yavaş eski tempoma dönmeye çalışıyorum
Şu sıralar aklım sürekli one shot yazmada. Aklımda baya bir kurgu var. Hepsini kaleme dökmeye çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz. Kocaman öpüyorum.Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar
💋𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌 𝑶𝒏𝒆 𝑺𝒉𝒐𝒕
On dört yaşıma kadar hayatın bu denli zor olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ailemiz tam anlamıyla aile olduğu zamanlarda, normal bir çocuktum. On dört yaşıma girdiğim yıl ise her şey tam anlamıyla değişmişti. En küçük kardeşimin doğumunun ailemize umut ve neşe getireceğini düşünmüştüm ama tam tersi anneme depresyonu getirmişti. O zamanlar ne olduğunu tam olarak kavrayamıyordum. Zamanla bizden, çocuklarından ve babamdan uzaklaşmaya başlamıştı.
Bir şekilde üstesinden gelebileceğimizi düşünmüştüm ama annem hiçbir zaman eskisi gibi olamadı. Girdiği o yoğun depresyonla başa çıkamayarak bizi arkasında bırakıp, çekip gitmişti. Tam dokuz yıldır ondan her hangi bir haber alamıyorduk. Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordum.
Babam ise o gittikten sonra bambaşka bir adam olmuştu. Annemin gidişiyle birlikte girdiği ruh halinden dolayı çalıştığı fabrikadan da kovulmuş ve kendini tamamiyle içkiye vermişti. Şimdi ise bırak çocuklarını, kendine bile bakamayan bir ayyaştı.
Tüm bu olanlardan sonra ailenin en büyük çocuğu olarak bir şeyleri üstelenmem gerekti. Bakacak iki erkek kardeşe sahiptim. Onlardan başka kimsen kalmamıştı. Babam sokaklarda sarhoş bir şekilde bayılırken ben onlara bakmakla meşguldüm.
Tüm bu olanlara rağmen bir şekilde meslek edinmeyi başarabilmek benim için bir mucizeydi. Dans yeteneğimi lise arkadaşım Hoseok sayesinde keşfetmiştim. Onun bana olan desteği ve verdiği gazlarla birlikte en sonunda bir güzel sanatlar lisesinde dans hocası olmayı başarabilmiştim. Şimdi dönüp baktığımda Hoseok'a ne kadar minnettar olduğum aklıma geliyordu.
"Bugün iyi çalıştınız çocuklar. Yarın görüşmek üzere."
Öğrencilerim teker teker dans sınıfından çıkarken hepsine hoşçakal diyordum. En sonunda sınıf tamamen boşalınca derin bir nefes verip, eşyalarımı toplamaya başladım. Küçük kardeşim Jiho'nun okuldan çıkış saati neredeyse yaklaşmıştı ve onu almaya gitmeliydim.
Çantamı aldıktan sonra ceketimi almak için öğrencilerden ayrı olan dolabıma doğru ilerlemeye koyuldum. Tam o sırada kapıdan içeri giren bedenle karşı karşıya kalmıştım.
"Çıkıyor musun?"
Hoseok bana doğru yürümeye başlamıştı. Gülümseyerek başımı olumlu anlamda salladım. "Evet, Jiho'yu okuldan alacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑾𝒐𝒏𝒅𝒆𝒓𝒍𝒂𝒏𝒅|𝑩𝑻𝑺 𝑶𝒏𝒆 𝑺𝒉𝒐𝒕
FanfictionHarikalar diyarına hoşgeldiniz. -Ship kitabı değildir. Her bölüm için farklı bir kadın karakter adı kullanılacak- 14.09.2021