Yine aynı kapıyla bakışıyordu. Yine ona delicesine muhtaç hissediyordu. Onun evine gelen adımlarına söverken, derinlerinde ki çığlıkları bastırmaktan başka hiçbir şey gelmiyordu elinden. Bedeni onu görecek olmanın sevinciyle dolup taşarken, ruhunu o barda bırakmıştı sanki.
Derin nefesler aldı ve parmaklarını kıvırarak çelik kapıya vurmaya başladı. Ses o kadar az çıkıyordu ki, kendisini bile duymuyordu sesleri.
Gözlerinin dolduğunu hissettiği an sinirle kapıya bir tekme savurdu. Artık duymuş olmalıydı değil mi?
Kapının ardından adım sesleri gelince gülümsedi. Birbirine giren düşüncelerini susturmaya çalıştı ve kendini geceye hazırladı.
Kilit sesiyle birlikte göstermişti kendini, Minho. Küçüğünü görünce ne diyeceğini bilemedi. Daha sabah delicesine kavga etmişlerdi oysa. Kırgınlığı küçüğüne olan sevgisinin ardına saklandı. Kalpleri bir olurken, kırgınlıkları kendini bir mahzene kilitlemişti. Anahtarı toprağa gömülmüş daha sonra birbirlerine kusmak için saklanmıştı.
"Jisung? N'apıyorsun burada? Saat kaç haberin var mı? Ayrıca berbat derece de alkol kokuyorsun bu hâlin ne?!" Sorularına art arda sıralarken karşısındaki ona boş gözlerle bakıyordu. Sahi, ne ara bu kadar önemser olmuştu Minho?
Bir şeyleri sorgulayıp bastırdığı çığlıklarını tekrar yükseltmek istemiyordu. Ondan cevap bekler gibi bakan Minho'nun dudaklarına yapıştı, onun yerine.
Sertçe çarpıştırdığı dudakları hareketsiz bekliyordu. Alışma süreci miydi? Yoksa konuşmak yerine, Jisung'un attığı sessiz yardım çığlıkları mıydı?
Minho bölünen uykusunu umursamadan küçüğünün belini sardı. Bir bulut misali kaplarken gökyüzünü, güneşi kapattığını umursamadı. Onun güneşi olabileceğini düşündü.
Olamadı.
Işığı her zaman yetersiz kaldı. Nefretleri her zaman daha ağır bastı. Birbirlerine olan cinsel açlıklarıyla, sevgileri daha gömüldü diplere. Kırgınlıkları gibi umursanmadı.
Ve Han Jisung o gece sevişmek yerine, Lee Minho'nun kollarında çığlıklarıyla birlikte ağlarken düşünebildiği tek şey; sonsuz uykuydu.
Minho'nun aklında kelimeler yankılanırken sadece çaresizce bakabildi küçüğüne.
"Artık o çok sevdiğim beyaz güller gibi tenimin bembeyaz olmasını istiyorum, Minho. Bana yardım edemez misin? Bunun için bile fazla korkağım."
⚠️
Kurgu; çokça cinsellik, bdsm, küfür, intihara meyilli düşünceler ve biraz şiddet içermektedir!
⚠️⚠️Bir konuda uyarı yapacağım kesinlikle okuyun!⚠️⚠️
BU KURGUNUN BÖLÜMLERİ TOPLU ATILACAKTIR!
YANİ ŞU AN BÖLÜM BEKLEMEYİN!
BİRİKTİREREK ATACAĞIM!
ÇÜNKÜ KURGU DUYGU YÜKLÜ VE KARMAŞIK OLACAK TEKER TEKER ATARSAM KARIŞIR! ZATEN OKUL VAR KOLAY KOLAY BÖLÜM YAZAMIYORUM. ANLAYIŞ BEKLİYORUM!
⚠️İyi Günler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red lights, hyunhosung.
Fanfiction"Artık o çok sevdiğim beyaz güller gibi tenimin bembeyaz olmasını istiyorum, Minho. Bana yardım edemez misin? Bunun için bile fazla korkağım." ~ [Han x Lee Know x Hyunjin] ~