0.7

5.1K 299 65
                                    


Ggukiee:
Biliyor musun beni aramaman ve yazmaman için engelleyeceğim artık seni
Dikkatim dağıldı ve kaybettim bil bakalım ekranda ne yazıyor?
Güzelim yazıyor tabiki
Bak güzelim bak sevgilim bak aşkım
Seni çok seviyorum tamam biliyorum son aylarda cidden öküz oldum seni kırıyorum ama
Ama lütfen yapma ya
Ben oyundayken arama beni
Yazma bana istemiyorum

Balım:
Üzgünüm, sadece özlediğim için aramıştım

Ggukiee:
Aşağıya gelsene

Balım:
Neden?
Jeongguk sen buraya mı geldin?

Ggukiee:
Tek özleyen sen değilsindir belki de :)
✔︎✔︎

Ggukiee:
Pijamalarınla gelmen şaka midur
LAN ÇOK TATLISIN KAFAYI YİYECEĞİM
Yavaş insene yavrum düşeceksin

Ggukiee çevrim dışı.

"Jeongguk!" Esmer olan hızla sitenin karşısında duran bedene doğru koştuğunda gözlerinin buğlandığını hissediyordu bile, kalbi deli gibi çarpıyordu o kadar heyecanlanmıştı ki düşüp bayılabilirdi bile.

Jeongguk ona doğru gelen küçüğünü hiç vakit kaybetmeden kolları arasına aldı, sımsıkı sarıldığında uzun zamandır mahrum kaldığı kokusunu soludu. Büyük hatalar yapıyordu ve farkındaydı, ona ne olduğunu bilmiyordu toparlanmak istiyordu ama bir türlü toparlanamıyordu.

Hiç kuşkusuz ki Taehyung onun için bu dünyadaki en önmeli şeydi, lisede ve sonrasında onu kazanabilmek için öyle çabalamıştı ki o anların hiçbirini unutamıyordu. Üniversiteye geçmesine rağmen ergenliğini atlatamadığını ve bir erkek değil hâlâ bir çocuk olarak kaldığının farkındaydı.

Sanki uyuşturucu kullanıyormuş gibiydi, beyni gün içinde böyle bir uyuşuyordu ki geceleri yatağa girdiğinde her şey aklına dank ediyordu. İşte o zaman Taehyung'a söylediği şeylerin hiçbirinin gerçek olmamasını diliyordu, o düşünceli ve sevgisini esirgemeyen çocuk nereye gitmişti?

Kalbi beyninin aksine esmeri hâlâ ilk günkü kadar seviyordu fakat beyni bile kalbi arasında böyle kara bir savaş vardı ki beyni, onun ilgisini her zaman oyuna çekmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Taehyung göz yaşlarını daha fazla tutamamıştı, büyüğünün boynuna daha sıkı sarıldı farkedilmek istemiyordu ama göz yaşlarının sığındığı sıcak boynu yavaş yavaş ıslatmaya başladığını hissediyordu. Sesini çıkartmadan ağlamak için kendisini sıkmaya çalışıyordu fakat saniyeler aktıkça hıçkırıkları gün yüzüne çıkıyordu.

Jeongguk afalladı, sevgilisi kollarında öyle feci ağlıyordu ki işte o an anlamıştı ne bok yediğini. Küçük bedeni kucağına aldı, arkadaşlarında kalan parka ilerleyip bankalardan birisine oturdu. Ellerinden birisi Taehyung sırtını sıvazlıyor, diğeri ise kıvırcık saçlarının içerisinde dolaşıyordu.

Taehyung'un ağlaması öyle şiddetleniyordu ki Jeongguk'un aylar önce kaybettiği duygular birer birer gün yüzüne çıkıyordu, onunda gözlerinden yaş akmaya başladı, dudakları Taehyung'un her yanında dolaşıyordu. "Ağlama, özür dilerim nolur ağlama bebeğim. Dayanamam göz yaşlarına."

"Kavga çıkartmaya çalışmıyorum yemin ederim sadece ne kadar kırıldığımı anlatmaya çalışıyorum." Taehyung hıçkırıkları arasından zar zor konuştuğunda büyük olan afalladığını hissetti. "Seni kaybettim, kim olduğunu çözemiyorum ama uzakta duramıyorum benim tek yuvam sensin."

Derin bir nefes sesi, uzun zamandır aldığı her nefesin yetersiz gelip göğsüne saplandığının kanıtı.

"Jeongguk özür dilerim, lütfen sen de beni tekrar sev, lütfen eski Jeongguk'u geri getir bana."

Jeongguk'un duyduğu her şey sondu, ne kadar iğrenç birisine dönüştüğünü anlaması için yeterliydi. Hayatının anlamının tekrar kim olduğunu hatırladı, Taehyung'u kaybetmek onun için bir ölüm fermanını imzalamak gibi olurdu çünkü ağlaması bile canını yakıyordu.

Ne kadar bilinçsiz davrandığını daha yeni anlıyordu.

"Özür dilerim güzelim, söylediğim her şey için, her bir davranışım için özür dilerim. Öyle bir pisliğe dönüştüm ki seni ihmal ettim, sen benim hayatımın merkezisin Taehyung, sen benim her şeyden önce gelen ilk sıramsın. Yemin ederim bir daha o pislik olmayacağım, seni seviyorum. Lütfen daha fazla ağlama dayanamam güzelim göz yaşlarına."


Blood game consolery | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin