Gözümü açtım ve etrafıma bakındım...Neredeyim ben..Daha önemlisi kimim ben? Ama şu an bunların pek önemi yok. Çünkü ellerim bağlı. Bu bir deli kıyafeti mi? Tanrım..ben niye buradayım? Kıyafetten kurtulmaya çalışırken canım yanıyor. Bileklerim sızlıyor.. Ama nedense bu hoşuma gidiyor. Çabalamaya devam etmeliyim. "Kıpırdamayı kes seni zavallı." Dışarıdaki nöbetçi bağırıyor. Ah..lütfen. Tabii ki devam edeceğim. Tüm gücümle kıyafeti üstümden atmaya çalışıyorken dikkatim, kapımın önünden gelen ayak seslerine yöneldi. "Sana ne dedim kaçık varlık?!" Onu umursamadan devam ettim. Kapının kilitlerini teker teker açtı. İçimden bir ses işlerin kötüye gittiğini söylüyor. Beni saçımdan tutarak kaldırdı. "Gel buraya!" Direnmeye çalışıyordum ancak saç diplerim sızlıyordu. Dayanamayarak kalktım ve beni sürüklediği yöne doğru yürüdüm. Ofis yazan odanın kapısı açık duruyordu. Önünden geçerken masanın üzerinde bir anahtar gördüm. Sanırım bu iç kapının anahtarı. Ardından görevlinin belinden sarkan anahtarlara baktım. Benim odamın anahtarı da orada olmalıydı. Bu lanet yerden kaçmalıydım. Sakin bir şekilde arkadan kollarımı serbest bırakmaya çalışıyordum. Görevli henüz bir şeyden şüphelenmemişti. Kaçış planı yaparken bir yandan bileklerimdeki baskının azaldığını hissettim. Ellerim serbest kalmıştı! Ani bir hareketle üzerimdeki kıyafeti attım ve görevliye yumruk atmaya başladım. Görevli bir an şaşırsa bile çok geçmeden silahını çıkarttı. O an beynim ve kalbim aynı şeyi söyledi. "Koş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
C.A.T.H.Y.
ActionCrazyness, Alert, Tyrannic, Help, Yell Beni oluşturan kelimeler bunlar. Hayat cidden çok zor. Bu kitapta ise hayata karşı olan mücadelemi yakından takip edeceksiniz. İyi okumalar!~ -Cathy