Viski ve lazanya

912 77 54
                                    

"Merhaba, evet anlat dinliyorum."

"En son tanışmada kalmıştık. 'Katlanmak için hayata ve yaşadığımız çağa, hezeyanlı şarkılar dinlerim ben.' demişti. Onları dinlemiştik-"

"Aynı çocuk ile, değil mi?"

"Evet. Otelin 32. katının balkonundan aşağı bakmıştık, intiharı romantize etmiştik, biraz da kötü bir gündü, o olmasa daha da kötü olur gibiydi. 'Tanıştığımıza sevindim.' demişti. Tipim değildi aslında ama kibar birisiydi, o hoşuma gitmişti.

Minibarı bitirdik, bi sürü sigara içtik. Bunların farkına çok geç vardık ama hâlâ bizim için güzel geçiyordu zaman.

Kafamız iyiydi aslında biraz, tabii devreye girmiş yangın alarmı vardı birde. Adamın biri geldi, dedik 'Neyse cezası yarın öderiz'

Çocuk 'Hadi gel dedi, oda servisini suistimal edelim biraz da'
'Tamam.' dedim.

Gece 3'te viski ile lazanya söyledik. İçtik, yedik.
Beğenmedi dedi ki 'Parmesanı az, fesleğeni fazla bunun.'

Çok hoşuma gitmişti aslında, hiç böyle olacağını düşünmemiştim, tatlıydı, hoştu."

"Nasıl tanışmıştınız, biraz unuttum da."

"Aynı otele gelmiştik ama tek bir oda kalmıştı bizde paylaşalım demiştik."

"Hm, evet devam edebilirsin."

" 'Böyle devam edelim ama sevişmeyelim' dedi,
'Olur dedim, benim için fark etmez' etmezdide gerçekten, o an tek istediğim biriyle o zamanı paylaşabilmekti özellikle o kişi Yongbok denilen çocuk ise."

"Yongbok'tan biraz daha bahseder misin?"

"Güzeldi, hoştu, dikkat çekiciydi aslında. Kendisine Felix dememi istemişti ama Yongbok'u duyunca daha cazip geldi, neden bilmem."

"Anlıyorum. Devam et."

" 'Bir sürü hayalim vardı.' dedi 'Ama bende iş yok belki olurlardı, belki de olmazlardı ama böyle de hiç olmaz diye düşünmezdim.' Düşünceleri umut vericiydi, istemsizce yeni bir hayata doğmuş gibiydim adeta.

Gençtim ve düşüp duruyordum aşk tuzağına.
Sadakatimi satıyordum bazen, alan yoktu.
Vurmasaydım kendimi erkeklere ya da, bir gün alışverişe, bir gün grup sekse, belki gerçek olurdu o zaman, o zaman zaten olmasaydı da olurdu.

'Çenem açıldı benim de.' dedim, 'delikler olmasaydı ruhumda anlardım belki o zaman insanlar neye, ne der, ne düşünür, neyi sever bilmezdim belki ama neyin var değeri bilirdim.'

'Seyretmeseydim bu kadar yakından her şeyi, kendimi o zaman anlardım belki. Kanın pompalanmasını, damarlarını, kapakçıkları hissederdim. Şeytan doldurmasaydı içimi kullanışsız bir et parçasından hallice olurdum o zaman. Belki, belki ürperirdim, bir yağmurun sabahına dudaklarım buruşurdu.
Ait olurdum bir yere, bir parça olurdu elimde hayattan. Bir şeyi severdim belki ama atışını bile duymuyor kalbimin kendisi ve bir bakıyorum dere taşmış. Eğer her şey farklı olsaydı yemek değil, gölge arayan bi köpek olurdum. En azından böyle hiç olmaz diye düşünmezdim. O zaman kırmızı reçeteler, hastane koğuşları da olmazdı belki. Şimdi vardığım yerde sefalet var. Anlıyorum, hayat başka yerde.'

'Sus' dedi, 'amma konuştun, kararttın içimi seviş benimle' dedi.

O ana kadar sadece konuşmalı dialoglarımız olmuştu o zaman geldiğinde ise ikimizde susmuştuk sadece bedenlerimiz konuşur olmuştu. İçimden bunu yapmak gelmesede Yongbok'un cazibesi beni bunlara sürüklemişti. Ona göre bunlar bir seksten ibaretti bana göre ise bir aşk."

"Ona göre sadece seksten ibaret olduğunu nereden biliyorsun?"

"Yıllar geçti eğer yanlızca seksten ibaret olmasaydı o da benim gibi her şeyi hatırlar ve beni bırakmazdı, ah doğru daha nasıl bıraktığını anlatmadım."

"Buyur anlat."

"Duş alışının seslerine uyandım. Çıktı 'kahve içelim mi?' dedim, 'boşver' dedi, gitti. Oda da yanlız kalmıştım, belkide olması gereken buydu, bilemem ama olmasını istediğim bu değildi işte bunu biliyorum. Daha sonra bir iki kere rastladım ona orda burda. Dedim 'bende kalmış, kolyen bilekliğin filan'
'Ara sıra bak onlara' dedi, 'belki hatırlarsın beni.' hatırlıyorum onu bazen geliyor ara sıra aklıma, üzülüyorum ama bir yandanda hatırlayıp mutlu oluyorum. Güzel anlardı benim için."

"Benim içinde güzel anlardı."

"Ney?"

"Yıllar geçti Hyunjin, beni az çok hatırlayıp sadece o anları tamamen hatırlaman gayet normal. Seni hep özledim, hiçbir şey yanlızca seksten ibaret değildi ayrıca bana istediğin kadar Yongbok diyebilirsin çünkü sen diyince ayrı bir güzel oluyor. Dün burada karşılaştığımız anda tanıdım seni ama zaten beni bu karanlıkta tanıyamayacağını da biliyordum bir şey dememeyi tercih ettim ama sanırım vakti geldi. Viski ve lazanya, permesanı az, fesleğeni fazla."

İlk yayımladığım oneshotum ile hellooo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk yayımladığım oneshotum ile hellooo

Teoman 💖 ben

Dedim neden böyle bir şey yapmiyim bu yüzden yaptım umarım beğenmişsinizdir

Biraz kafa karıştırıcı olmuş olabilir çünkü ful konuşmalardan oluşuyordu umarım anlaşılmıştır.

Ayrıca hikayenin kısa özeti hyunjin ve felix yıllar once karşılaşır ama yakınlık kurmazlar bundan yıllar sonra hyunjin öylesine geldiği bir sahil kenarında karanlıkta gördüğü kişinin yanına gider ve anılarını anlatmaya başlar iki gün boyunca böyle devam eder sonrasında bu kişinin felix olduğunu öğrenir.

Ne güzelde özetledim dhxldbxodboxndo

Diğer ficlerimde görüşürüz bebekler sizi seviyorum♥️♥️

Viski ve Lazanya❛HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin