↬ gojo satoru

3.3K 124 174
                                    

uyarı: angst, nsfw.
yorum yapmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın!

🎲

voglio liberarmi di

Gojo o gün, kaderinin değişmesine sebep olan bir şey yapmıştı. Aslında, iyi bir şey mi yapmıştı, yoksa kötü müydü, şu an bile bilemiyordu. Seninle tanıştığına hayrandı, fakat belki de tanışmamanızın ikiniz için de daha iyi olacağını düşünüyordu. Aslında Gojo, seninle tanıştığından beri hiçbir şeyi doğru düşünemiyordu. Aklını başından alıyor, onu karmakarışık bırakıyordun her zaman. Onun cesaret edemediği şeyleri sen yapıyordun ve Gojo da zaten buna hayrandı. Güçlü duruşun, kendine güvenin ve yüklerini sorunsuzca sırtlanışın, senin cazibendi.

Seninle tanışması, evinden dışarı çıkmasıyla başladı. Pazar günü kiliseden çan sesleri yankılanıyor, ayin saatini belirtircesine sokağı inletiyordu. Kapıyı açtı ve dışarı çıktı, fakat bahçeden bir hıçkırık sesi geliyordu. Sağ tarafına döndüğünde, bir kız çocuğu ağlıyordu.

Gojo'nun, ağlayan insan görünce dayanamayan bir yapısı vardı. Annesinin yaşadıkları zorluklarda annesini hep ağlarken gördüğünden, ağlayan insanlar onun için hep bir zaaf olmuştu. Gojo o anda, probleminin ne olduğunu söylemeni ve senin sorununu çözmeyi istemişti. Ellerini yüzüne kapatmış, kesik kesik hıçkırıyordun. Ayakları kendinden bağımsız hareket etti ve yanına geldi, sana yaklaştıkça titrediğini fark etti. Elini yumruk yapıp ağzına götürdün, hıçkırıklarının duyulmasını istemiyordun çünkü.

Soluna oturdu. Elini yüzünden çektin, eğildiğin yerden kafanı kaldırdın ve onun ayakkabılarını gördün. Gojo, ondan korktuğunu düşündü, çünkü akabinde onun yanından uzaklaştın ve yüzünü tekrardan yere eğdin.

Tekrar denedi, yanına oturdu. Bu sefer yanından ayrılmadın ve ilk defa açtın ağzını.

"Git," dedin onun yüzüne bakmayarak. Naif bir sesin vardı, tatlı ve çocuksu. "Neden?" diye sorduğunda, bu sefer başını tam olarak kaldırdın ve Gojo'nun yüzüne baktın.

Hayır, diye düşündü.

O anda, gözlerinde boğulduğunu hissetti. Gözlerinde sakladığın hislerin ve oradaki yaşanmışlıkların, Gojo'yu içine çekti ve boğdu. O... O bu hisse çok yabancıydı. Yüzün ağlamaktan kıpkırmızı olmuş, küçücük ve masum yüzüne tatlı bir hava kondurmuştu.

"Seni görmemeliler çünkü," dedin. Gojo nedenini daha çok merak etti. "Ama neden?" dediğinde başını tekrardan eğdin ve tırnaklarınla oynadın. "Ben yabancılarla konuşmam da ondan."

Gojo o kadar da akılsız değildi. Bir çocuğu okuyabilecek kadar deneyim sahibiydi en azından. Senin çeneni tuttu ve yüzünü kendisine doğru kaldırdı. Birkaç saniye gözlerinin içine baktın fakat sonra gözlerini kaçırdın.

Tipik bir çocuk, diye düşündü. Yalanının böyle ortaya çıkacağını bile daha deneyimlememiş biri. Cebinden peçete çıkarıp verdi, gözlerinden çeşme gibi yaşlar akıyordu.

"Bana gerçekleri söyle," dedi. Sustun, konuşmak istemiyordun. Az önce tanıdığın birine, kendini açamazdın.

"Gözlerin çok güzel," dedin. "Deniz gibi ama saçınla birleşince gökyüzüne benziyor. Ama bence daha çok deniz gibi."

"Bana gerçekleri söyle," diye diretti. Kafanı iki yana sallayıp yapmacık bir şekilde güldün. Onunla düpedüz alay ediyordun fakat Gojō buna aldırmadı.

"Ne gerçeği?" diye sordun gözlerini silerken. "Bence neyden bahsettiğimi benden daha iyi biliyorsun," dedi ve o da senin gibi alayla güldü. Yalanının ortaya çıktığını anlamış gibi, yanakların bir kat daha kızardı.

jujutsu kaisen one-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin