1. Bölüm İsyanlar

6 1 0
                                    

Siz hiç ayağı olmayan balerin, kolu olmayan bir yüzücü ya da kulakları duymayan bir piyanist gördünüz mü?

Veya sesi olmayan bir şarkıcı...

İçinizideki sessiz çığlıkları, haykırışları, isyanları sadece siz duyabilseydiniz ne kadar süre dayanırdınız.

Ben 2 yıl dayanabildim. Sessiz çığlıklarımda boğuldum, ağlarken çıtım bile çıkmıyordu. Bazenlerde son noktaya kadar geldim ve tamı tamına 4 kere intihar etmeye kalmıştım. Ne kadar hepsi başarısız olsa da.

2 Yıl Önce

Sonunda yeni albümüm çıkıyordu, yıllarca verdiğim emekler karşılığını alıyordu.

Şehirin merkezinde şirket arabasıyla giderken gördüğüm magazinciler ile yüzüm düştü ve siyah şapkamı daha çok aşağı indirdim. Ünlü olmanın verdiği iyi şeylerle birlikte kötü yanların daha fazla ağır basması benim için sıkıntılıydı ama iyi anların tadını çıkarıp onlarla daha iyi hissetmek birçok şeyin üstesinden gelmemi sağlıyordu.

"Lee amcayla merkezdeki büyük avm'ye girelim " dikiz aynasından bana bakan hem menejerim hem özel şöförüm olan lee amcayla eskiden beridir beraberiz. Zamanında seçmelere girmeme ve annemle babamın yokluğunu hissetmememi sağlamıştı .
Benim 2. Babam gibiydi.

"Emin misin bal? Şu an orası çok kalabalıktır" dikiz aynasından göz teması kurarak cevap vermemi beklercesine bakıyordu.
"Her şey hazır albüm çekimleri başladıktan sonra çok vaktim olmayacak, en azından son zamanlarımı normal bir insan gibi yaşayayım."
O sırada trafik ışıklarında durmuştuk.
"İyi bakalım ama dikkat etmelisin, şu sıralar haterlar delirmiş durumda seni tanımamaları lazım"

Sadece omuz silkmekle yetindim. Yeşil ışık yanınca yola devam ettik, ben de sosyal medya hesabıma atmak için stokladığım fotoğrafımı attım

1 Saat Sonra

Birkaç tane hoşuma giden kitap ve kıyafet almıştım , o sıra bir albüm satan bir dükkan görmüştüm ve başımı eğe eğe içeri girmiştim. Neredeyse benim albümlerim dolu standın tamamı boştu, insanlar beni sevdikleri kadar nefret de ediyorlardı.

Benim için nefret çok büyük bir duyguydu, birinden nefret etmem için elimde sağlam bir neden olması gerekiyordu. Nefret tehlikeli bir duyguydu dikkate alınmazsa kontrolden çıkardı. O sıra lee amcaya gelen telefonlar kafam girişe döndü, bana artık şirkete geri dönmemiz gerektiğini ve çalışmaların başlaması için benim stüdyoya gidip yeni yapımcılarla tanışmam gerekiyordu. Ayrıca çocukken yazdığım 3 şarkıyı da albüme eklemek istiyordum, o zamanlar gerçekten hayalperest olduğum zamanlardı. Bu yüzden yapımcılara verip orjinalliğinin bozulmssını istemediğim için daha önceden kendi stüdyomda arkadaşlarımın yardımıyla da mükemmel şarkılar çıkarmıştık.

Albüm dükkanından çıkıp kalabalığa karıştık , çıkışa az bir mesafe varken insanların arasından geçmek çok zordu. Sonra yanımda lee amcayı kaybettim , etrafa bir telaşla bakarken boynumdan tutulup sertçe geriye doğru çekilip boğazımda soğuk bir demir hissettim.
İnsanların çığlıkları olayın ne olduğunu kavramamı engelledi ve sanki sağır olmuşçasına kulağım çınladı.
Kulağımda hissettiğim sıcak nefes tüylerimi diken diken etti.

"Yıllar önce annem ve babanın öldüğü gibi senin dr ölmen gerekirdi lo-la"

Gözlerim sanki yerinden fırlayacakmış gibi açıldığında yavaş yavaş herşeyin farkına vardım. En son hatırladığım şey ise boğazımda bi acı ve Lee amcanın adımı haykırışıydı.

***

Sanki üstümde milyonlarca iğne varmış gibi hissediyordum, gözlerim birbirine yapışmış gibi zorla açmaya çalışarak nerede olduğumu çözmeye çalıştım. Her yer çok parlak beyazdı , tam karşımdaki duvarda bir televizyon vardı ve onun dışında 1 fane 2 kişilik koltuk vardı. Hastanedeydim. Hafifçe yerimden doğruldum ve karşımdaki açık televizyona baktım, son dakika haberi veriliyordu.

"Son dakika!! Ünlü şarkıcı Huang Lexie Yoepom Avmsinde bıçaklı saldırıya uğradı!. Olaya tanık olanlar cinayete teşebbüs eden adamın ünlü şarkıcı ile ilgilenirken kaçtığı bildirildi. Alınan yaranın ciddi olduğu bilgisini aldık , Kendisine buradan acil şifalar diliyoruz!!"
Elimin titremesine aldırış etmeden elimi boğazıma doğru yaklaştırdım. Gerçekten sargılıydı , ses çıkaramıyordum.
O panikle aklımdan yüzlerce soru geçiyordu, o sırada yanımda ritimli bir şekildr öten cihaz delirmiş gibi ötmeye başladı. Gözüm kararmaya başladı ve tekrar geriye uzandım. Öfkeden, şaşkınlıktan ve panikten kalp krizi geçiriyordum.

Doktorlar apar topar odaya daldıklarında bunun benim için son olduğunu sanmıştım ama bu sadece büyük bir acının fragmanıydı asıl acı yakında olacak veya olan şeylerdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

aphroditeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin