Esen Rüzgarım...

Tanıtım

Okul koridorunda sessizce yürüyordum.Kimse benimle göz teması kurmuyordu kurmak isteyen yoktu ki zaten. Adım Esen 17 yaşındayım bu okuldaki kimse benimle iletişimde bulunmaz o yüzden arkadaş çevrem olduğu pek söylenemez. Aslında halinden memnunum bu okuldan bir arkadaşım olacağına olmamasını tercih ederim.Hepsi kendini ayrı tutuyor.Ben tekim havası falan anlarsınız. Aslında umurumda değil ama biri hariç o kız çok fazla göze batıyor. Kız güzel aslında ama tam bir sürtük. Yanında sürekli iki kızla dolaşıyor.Sanki kızlar aslında dolaşmamda can borcum var der gibi bakıyor millete.Kızın adı Helen,miş öyle duydum. Sanki okulda şöyle bir kural var "Ne kadar sürütüksen,O kadar popilersin" bazen insanları anlamakta zorluk çekiyorum.Ben düşüncelerimle beraber sınıfa doğru ilerlerken yine o sürtüğü gördüm.Ama aldırmadan yürümeye devam ettim. Sınıfa girince zil çaldı zaten sırama geçtikten bir kaç saniye sonra hoca içeri girdi.Hemen derse geçti dersi dikkatli bir biçimde dinlediğim için zaman çok çobuk geçiyordu.Çıkış zili çaldığında her zaman yaptığım gibi çok yavaş bir şekilde hareket edip eşyalarını uyuz bir şekilde topladım.Maksadım en son çıkmaktı.Herkes gittikten sonra tek başıma yürümek istiyordum bu koridorlarda. O yüzden her zamanki gibi sınıftan en son ben çıktım.Evimiz biraz uzaktı.Bu benim için sorun olmuyordu çünkü yürümeyi seviyorum.Sonunda eve vardığımda anahtarla kapıyı açıp koşar adımlarla yukarı odama çıktım. Işığı yakma gereği duymadım. Çalışma masama oturup küçük ayıcıklı lambamı yaktım çok fazla aydınlatmıyor ama önümü görecek kadar aydınlatması yeterliydi zaten.Çantamı bulmak amacıyla sandalyemin yanını elimle yokladım.Çantamı bulabilince tutarak masaya kaldırdım sonra içinden test kitaplarımı bulup çıkardım ve açıp testi çözmeye başladım.Biraz geçince aşağı kattan annem "Yemek hazır" diye bağırdı içimden bir "of" çekerek oturduğum yerden doğruldum ve aşşağıya indim.Güzel kokular geliyordu mutfaktan.Mutfağa girdiğimde annem son dokunuşlarını yapıyordu. Sandalyemi hafif geri çekerek masaya oturdum. Önümdeki yemekten çatalımın ucuyla aldım ve ilk önce çatal dişlerimi sonra ise ağzımla lokmayı çiğneme başladım  çok hoşuma gitmişti.Anneme "Yine döktürmüşsün anne" dedim.Hemen ardından cevap vermesine fırsat vermeden "Babam nerede?" Diye sordum annem ağzındaki lokmayı yutarak "Holdingde biraz işi çıkmış gecikecekmiş.Beni beklemeyin siz yiyin dedi." Dedi bişi demeden biraz daha atıştırdıktan sonra sandalyemi gürültülü bir şekilde geri ittim ve masanın çevresinden sıyrıldım. Merdivenlerden çıkarak odama girdim ve kapıyı çarparak kapattım.ışığı söndürüp yatağıma uzandım ve pikeyi üstüme çektim.Huzurlu bir uyku çekmek umuduyla gözlerimi bitmez daha bu umutla kapadım.