[00]

291 29 69
                                    

ay ışığının altında sessizce yürüyordu çift renk saçlı genç. yollar bomboştu ve sadece birkaç tane araba geçiyordu. kolunu kaldırdı ve saate baktı derin bir nefes verirken. adımlarını hızlandırdı. saat daha da geç olmadan gideceği yere varmak istiyordu. bu ıssız sokaklar onun tarzı değildi. birkaç dakika sonra vardığı yeri kısa bir süre süzmüş, ardından içeriden müzik sesi gelen yere yavaş adımlarla yürümüştü. daha içeri girmeden başı dönmeye, midesinde bir şey olmamasına rağmen stresten kusma eşiğine gelmişti.

sinirle dudaklarını ısırdı, parmakları kapıyla birleşip nazikçe ittirirken. kapı açılır açılmaz gördüğü manzara ile her şey birbirine karışmıştı. çalan sesli müziğe rengarenk ışıklar eşlik ederken yanına gelen adama kimliğini göstermiş, yavaş adımlarla içeri doğru adımlamıştı. ceketini asmak yerine daha çok sarınmış, elini hızla cebine daldırıp sigara paketini aramaya başlamıştı. aradığını bulmasıyla derin bir nefes almıştı. içten içe neden oraya geldiğini düşünürken parmakları birbirine dolanmış, çakmağını olması gereken yerde bulamayınca sessizce küfretmişti. paketini cebine geri koymuş, oturacak bir yer aramaya başlamıştı gözleri karşısında onu izleyen bakışlarla karşılaşana kadar. 

çift renk gözleri onu izleyen gencin kırmızı gözleriyle kesişince hızla bakışlarını kaçırmış, ellerini iyice cebine bastırıp kafasını ceketinin yakasına doğru gömmüştü. adımlarının onu nereye götüreceğini bilmemesine rağmen hızla yürümüş, önünde durduğu yüksek sandalyelerden birine oturmuştu. barmen önünde olan başka insanların isteklerini hazırlarken endişeyle tekrar her cebini karıştırmıştı. "tanrım çıkarken yanıma aldığıma eminim." ne yapacağını düşünürken masanın üstünden gelen ses ile bakışlarını oraya çevirmiş, önüne kadar sürüklenmiş çakmağı görmesiyle şaşkınca kafasını geldiği tarafa çevirmişti. az önce gördüğü gözleri fark etmesiyle kalbi istemsizce hızlanmıştı stresten. "az önce girişte düşürdün."

"teşekkürler." duruşunu yavaşça düzeltmiş, parmaklarını çakmağa dolamıştı eli cebindeki pakete giderken. bir tane alıp dudakları arasına koyduktan sonra elini siper etmiş, gazı bitmek üzere olan çakmakla zorla yakmıştı. derince bir nefes almış, ardından parmaklarında ki sigarayı yavaşça dudaklarından çekerek nefesini dışarı atmıştı. içindeki stresin gitmesini dilerken bakışları hala onu izleyen sarışın gencinkilerle kesişmiş, ancak bu sefer kaçırmak yerine onu seyretmişti bir süre. bunu fark eden sarışın bir süre yüzünü seyretmeyi sürdürmüş, ardından kafasını yana yatırıp gülümsemişti. "sana birşeyler ısmarlayayım mı?" melez onun hem derin aynı zamanda da bir o kadar rahatlatıcı olan sesini duyması ile kafasını eğmiş, elini ensesine götürmüştü. "tabi."

"istediğin özel birşey var mı?" kafasını hayır anlamıyla sallamıştı sarhoş olduğuna emin olduğu adamın eli yavaşça kalkıp barmeni yanlarına çağırırken. o sırada melez genç parmakları arasında tuttuğu sigarasını küllüğe götürmüştü. sarışın genç adama istediği şeyi söylemiş, tekrar meleze dönmüştü. "seni bizim üniversitede gördüm. yenisin değil mi?"

"evet geçen gün kayıt yaptırdım."

"birinci sınıf mısın?"

"son."

"genelde son sene okul değiştirmezler." önlerine gelen bardaklar ile melez genç parmağını etrafına dolamış, hemen ardından dudaklarına götürmüştü. "taşınma gibi bir olay söz konusu oldu ondan." genç çocuk hafifçe kıkırdamış, dudaklarındaki gülümsemeyi silmeden gözlerini kısmıştı melezi seyretmeyi sürdürürken. "ilk kez mi böyle bir yere geliyorsun."

"sayılmaz. ama buraya ilk gelişim. açıkçası pek dışarı çıkmayı sevmiyorum."

"az önce taşındığını söyledin. ailenle birlikte mi yoksa sevgilin falan mı?"

tes lèvres sur les miennes- bakutodoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin