Ev Yolu

12 0 0
                                    

Yanıma geldi ve diz çöküp "iyi misin?" Dedi. Sınıfta ki çocuktu bu. O yeşil gözlü. Sesinden anlamıştım. Aniden kafamı kaldırdım. Gözyaşlarımda ıslanan yüzümün dibindeydi. Neredeyse burunlarımız birbirine değecekti. Ve gözleri çok ama çok güzeldi. Şaşkınlıkla ona bakarken irkildim. Gözlerimi silip "Bir şey yok." Dedim ve ona bakmamak için kafamı eğip ellerime dikkatimi vermiştim. O kadar sevecen ve yardımsever duruyordu ki karşımda. Kendime bir kez daha kızdım. Şimdi de acınası durumdaydım işte. Ayağa fırlayıp saçımı arkaya attım. Sonra dik durmaya çalışıp burnumu çektim. Oda benimle birlikte ayağa kalktı ve sanki bir şey demek istiyormuşcasına gözümün içine bakıyordu. Tam söylemek istediğini söyleyecekken sözünü kesip "iyiyim ben yok bir şeyim sinirim bozuldu sadece, sende boşver hadi git sınıfa hoca girmiştir." Dedim ve merdivene yöneldim. Arkamdan "sen gelmiyor musun?" Diye seslendi. Durdum. Arkamı dönmeden kafamı çevirip "işim var" deyip yürüyemeye devam ettim. Sonra tekrar durup "şey senden çantamı istesem? Getirebilir misin sınıftan?" Diye sordum. Gözümün içine bakıyodu. Öyle güzel gülümsedi ki. O kadar sıcak, o kadar içten "olur neden olmasın" dedi ki. Onu izlemekten her şeyi unuttum bi anda. Çok farklı göründü o an gözüme. Bakışları çok tanıdıktı. Sesi içimi eritir gibiydi. Beraber sınıfa kadar yürüdük. Yol boyunca onu inceledim. Yürüyüşü, elleri, ayakları. Hatta bi ara kokusunu merak edip o kadar yaklaştım ki ona, farkettiğimde utançtan bembeyaz yanaklarımın yandığını hissettim.

Sınıfın önünde bekliyordum o da bi şekilde bahaneyle eşyalarımı getirmeye gitmişti. Bi beş on dakika yine çok fazla düşünmem dolayısıyla koridorda boğulmuştum. Yine tam gözlerim dolmuştu ki çıktı sınıftan. Elinde iki tane çanta vardı. Biri benimdi tamam ama ya diğeri? Şaşkınlıkla yüzüne baktım, kendi çantamı elinden alıp "diğeri benim değil yalnız" dedim. "O benim zaten, bende çıkacaktım dersten. Madem ilk gününün ilk dersine girmeyecek kadar canın sıkkın gel bakalım." Dedi ve önümden yürümeye devam etti. Saçmalama Alya. Hiç tanımadığın biriyle dolaşıp bi yerde oturup ona hayatını anlatamazsın. Tamam çok sempatik olabilir, için gidiyor olabilir ama sonuçta bir yabancı. Şu anda isteyebileceğim son şey bir yabancı.

Arkasından gitmeyip olduğum yerde ona bakıyordum ki arkasını dönüp bana baktı.
-Hadi gel
-Aslında senin gelmene gerek yoktu ben kendi başımın çaresine bakarım
-Tabi ki bakarsında ben zaten özellikle senin için gelmiyorum. (Bunları söylerken elini ensesine götürdü ve ensesini sıkıp geri bırakıyordu. Gerildiği belli oluyordu.) Bende eve gidecektim.
-Peki, dedim ve yavaşça bir kaç adım gerisinden yürüdüm. Beraber okuldan çıkıp yan taraftaki çocuk parkının oralarda dolandık. İkimizde tek kelime etmiyorduk ki otobüs geldi. Sırtıma dokunup hadi bakalım dedi.

Otobüse binmemizden yarım saat sonrasına kadar yine ikimizden de tık yoktu. Ben dışarıya bakıp iç çekiyordum o ise arada bir bana bakıyordu sadece. Sessizliği bozan ben oldum.
"Halâ ismini bilmiyorum?"
"Toprak." Dedi ve elini uzattı
"Alya bende" elini sıktım ve ikimizde gülümsedik.

Otobüsten inene kadar bir kaç ufak muhabbet ettik ve aynı durakta inmek için düğmeye bastık. Beraber indik ve konuşarak yürümeye başladık..

"Hangi okuldan geldin sen?"
"Ben şehir dışından geldim. Normalde buralıyım zatende aklıma esti son senemi burada okumak istedim. Pişman olduğum gözlerimden okunuyodur kesin."
"Pişman mı? Yoo niye pişman olasın ki?"
"Uzun hikaye ya boşver."
"Nasıl istersen ama bence pişman olmanı gerektirecek çok bi şey olmamalı. Burada da güzel zaman geçireceksin."
"Bakalım ne olursa işte. Ben bu sitede oturuyorum."
"Hadi ya bende burada oturuyorum."
"Yaa hangi blok?"
"C Blok"
"Gerçekten mi? Kaçıncı kat?"
"Ahahh evet gerçekten, 3. Kat"
"Yok artık kapı komşusu çıkacağız seninle."
"Aaa tesadüfe bak. Yoksa annemin söylediği yeni taşınan 3 kız siz misiniz?"
"Yani hepimize kız demek olmaz, annemde var tabide evet onlar biziz"
"Evlerimiz yan yana canım benim hayırlı olsun."
"İnanmıyorum ya, ahhahhh ahha hadi gel gidelim komşum."

Beraber yukarıya çıktık yarım saat kadar da kapının önünde konuştuk. En sonunda artık ikimizde anahtarlar elimizde birbirimizin lafını bitirmesini beklediğimizi farkedince gülüp evlere girdik. Kapıyı kapattığımda bi anda sanki Alice harikalar diyarından hooop Alya hayal kırıklıkları dünyasına geçiş yapmıştım. Allahım o iki dakika önce Toprakla kahkaha atan Alya gitti yerine somurtuk canı sıkkın salya sümük ağlan Alya geldi. Kendimi direkt yatağıma atıp uykuya daldım..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeniden YaşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin