2. Bölüm

83 5 7
                                    

                                                                     🤎💚
Yanımda toprak var, neşeli neşeli konuşuyor ama ben isyanlarımla sürekli onu bölüyorum. Çünkü evden sabahın köründe çıkmıştık! Bu nedenle gözüme kahverengi lensimi bile takamamıştım. Gerçi okula muhtemelen 1 saat erken varacağımız için okulda takardım.
Evden okula yürümeye karar vermişti Toprak ama ben kabul etmeyince " Okula yürüyerek gitmezsek sana küserim!" diyerek beni tehdit etmişti. Ve bana bunu söylerken saat daha  07:23'tü.
Evden çıktığımızdan beri fazla hızlı yürüyorduk, ve ben sadece 2 saat falan uyuyabilmiştim ama bu da yetmezmiş gibi Toprak susmak bilmiyordu. Bence bunların hepsi isyanlarım için yeterli sebeplerdi.
Artık yürümeye dayanamadığım için aniden durdum ve yeniden söylenmeye başladım.

"Hayır ne diye sana uydum ki ben! Bok mu vardı da sabahın köründe YÜRÜYEREK gidiyoruz biz okula he!?" dedim sert bir biçimde.

"Ya biraz daha yürüsen bacakların mı kopar Su? Hem bak, ne güzel sabah sporu oluyor bize de. Birazcık kafamız ayılsın. Daha ilk günden sarhoş gibi gitmeyelim okula." diye ekledi bezmiş bi tavırla.

"Valla benim adıma bir şey değişmedi Toprak, ben şu an zombi olup olmadığımı sorguluyorum şahsen. Çünkü bak!" dedim kafamı göstererek. "Beyin falan da kalmadı bende."kollarımı iki yana açtım "Sabahın köründe uyanıp, bu soğukta yürüyerek OKULA gittiğimizi varsayarsak tabii NORMAL!" dedim son bir isyanla.

"Ne kadar çok nazlandın ya!" dedi o da kollarına iki yana açarak. "Tamam ya cık cık cık, keyfimi de kaçırdın zaten. Bir daha yürümem ben seninle de zaten, merak etme" dedi incecik bi sesle.

"KEYFİN Mİ KAÇTI!??" dedim bağırarak.

"OFFF ABLA TAMAM YETER ARTIK YA!" dedi üstün çıkmak için gösterdiği 1000'inci çabayla. "Tamam özür dilerim ama çok heyecanlandım n'apayım." dedi daha sakin bi tonlamayla.

"Birdahaki sefere beni sabahın bu ayazında yürütme mesela." Dedim. Sonrasında kaşlarımı çattım " Ama yok illa sende geleceksin diyorsan hiç kusura bakma lafımı çekersin" dedim sert bi tonlamayla.

"Ta-mam!" dedi bıkkın tonlamasıyla.

"AYRICADA BEN SANA KAÇ KERE DİYECEM BANA ABLA DEME DİYE!" dedim bağırarak. "Hayır zaten benden genç duruyorsun sen, insanlar beni cidden ablanım sanıyor!"

"Cidden ablamsın zaten." dedi kıkırdayarak.

"TOPRAAK!!!"

"Tamam tamam sustum." dedi

Yaklaşık yarım saat daha yürüdüğümüz sırada ara sıra konuşmuştuk, onlarda zaten benim bitiremediğim sızlanmalarımdan ve isyanlarımdan ibaretti.
Tam 33 dakika sonra okulun önüne varmıştık.

                                                                                              🥱

Toprakla ayrıldığımız nadir noktalardan birisi derslerdir. Benim sayısalım, Toprak'ın ise sözeli daha iyi. Bu nedenle tüm eğitim hayatımız boyunca birbirimize yardım etmiştik ancak şimdi ikimizde farklı fakülteler seçmiştik.
Toprak, İspanyol Dili ve Edebiyatı için yanıp tutuşurdu. Hatta sırf İspanyol edebiyatına olan ilgisinden İspanyolca bile öğrenmişti.
Toprak'ın fakültesi sağ tarafta kalıyordu, bu nedenle Toprak'a sıkıca sarıldıktan sonra onu kendi bölümüne yolladım.
Ardından kendi fakülteme yöneldim.
Kimya mühendisliği.
Fen dersleri küçüklüğümden beri ilgimi çekerdi. Öyle ki yurtta kuru yaprakları toplayarak krem bile yapmıştım, ya da sabun. Doğada bulunan her şey benim için karıştırılabilirdi küçükken. Büyüdükten sonra ise karışımlar ilgimi çekmeye başladı.
İşte, böyle böyle kimyager olmaya karar verdim. Ve şimdi Kimya Mühendisliği okuyorum.
Yani daha doğrusu okuyacağım.
Ve fakat kimyanın bana anımsattığı şeyler pekte iç açıcı değildi, çünkü onlar geçmişime aitti.
Yaşadıklarımdan sonra kimyaya olan ilgimi kaybetmekten çok korkmuştum, ama korktuğum başıma gelmedi ki ben şu anda bu binadayım.
Kendimi uzun zaman sonra ilk defa iyi hissettiğimi düşündüm, kendimle ilk defa gurur duyuyordum. Bu hissiyat hoşuma gitti, daha önce yaşayamadığım için kendime kızdım.
Sınıfımı bulup en arka koltuğa oturdum.
Okula yaklaşık 1 saat erken geldiğimiz için sınıfta kimse yoktu. Bende kafamı sıraya koydum ve uykuya dalmayı denedim.

Geçmişin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin