5

5 1 0
                                    

Parka geldiğimde telefonumdan bir bildirim sesi duyuldu.

Bildirim whatsapp'tandı. Uygulamaya girdim. Gizli numaradan gelmişti mesaj.

Gizli Numara: Kırmızı kaydırağa gel.

Mesajı okuyunca kaşlarım çatıldı. Kızgınlıktan değil şaşkınlıktan şuan burada mıydı acaba çünkü tam parka geldiğimde mesaj atmıştı.

Sağ tarafa doğru yürümeye başladım. Kırmızı kaydırağı gördüm ve kaydırağın başında bir kutu vardı mor rengindeydi ve beyaz kurdeleyle süslenmişti.

Telefonumun bildirim sesiyle tekrar uygulamaya girdim.

Gizli Numara:Kutu senin için...

Kutuyu elime aldım ve parktaki banklardan birine oturdum. Ve etrafıma bakındım burada mıydı?

Telefonumdan whatsapp'a girdim.

Eren: Şuan parkta mısın? Beni mi izliyorsun?

Son görülmesi 2 dakika önceydi. Tekrar yazdım.

Eren: Hey!

Mesajlarıma cevap gelmedi. Bilerek bakmıyor olmalıydı.

Kutunun içinde ne olduğunu merak ediyordum. En sonunda dayanamayıp açtım.

Kutunun içinde bir bileklik ve bir not vardı. Notu elime aldım. Okumaya başladım.

Merhaba,
Doğum günün kutlu olsun tekrardan kutudaki bileklik benim için çok önemli o bilekliği annem vermişti bana " Eğer birgün canından çok birini seversen bu bilekliği ona ver" demişti. Bu bilekliği benim için takar mısın?

Şaşırmıştım. Anlaşılan bu kız gerçekten beni seviyordu. Onu daha tanımıyordum ama bana bu kadar değer verdiği için taktım bilekliği.

Ve kutunun köşesindeki keki farkettim. Keki elime aldım üzerinde " Senin için doğum günü pastası:)" yazıyordu. Notu çıkardım. Ve kekin paketini açtım.

Keki ağzıma attıktan sonra kutuyu elime aldım ve yürümeye başladım. Parktan çıktım. Hâlâ mesajlarıma dönmemişti. Bu durum beni kızdırmıştı hem beni bu kadar  değerli bir bilekliği verebilecek kadar seviyor hemde mesajlarıma dönmüyordu.

Yürüyordum. Nereye gideceğimi bilmeden sadece yürüyordum. Kulağıma kulaklığımı taktım ve telefonumu kulaklığıma bağladım.

Spotify uygulamasından çalma listemi açtım. Şuan dinlediğim şarkı Son Feci Bisiklet'in " Bu Kız" adındaki şarkısıydı. Bu şarkıya karşı ayrı bir sempatim vardı. Nedenini bilmiyordum.

Yürürken bir anda ağlama sesleri duydum. Bir kız elleriyle yanaklarında ki yaşları silerken koşarak ağlıyordu. Bana doğru koşuyordu. Kulaklığı kulaklarımdan çıkardım.

Ve beklediğim şey oldu kız bana çarptı. Kendini vücudumdan uzaklaştırılırken. " Ö-özür dilerim" dedi titreyen sesiyle.

Bu kız...
Sabah düşen kızdı. Ona su verdiğim yardım ettiğim kız. İlerlemeye çalıştı ama onu omuzlarından tutup " Noldu sana neden ağlıyorsun?" Dedim.

"Söyliyemem" dedi. Nolmuştu bu kıza? İçimden bir ses bu kıza yardım etmem gerektiğini haykırıyordu.

" Bak belki yardım edebilirim. Anlatırsan rahatlarsın" dedim.

Ve beklemediğim bir anda kızın ellerini belimde hissettim. Bana sarılmış mıydı?

Olayı idrak etmem 2 saniyemi aldı. Bende kendimden beklemediğim birşeyi yaptım ellerimi kızın beline sardım. Ağlayan ve mutsuz insanları görmeye dayanamıyordum.

" Teşekkür ederim" dedi. Bana sarılmaya devam ederken. " Neden?" Dedim.

"Beni tanımadığın hâlde bana yardım etmeye çalıştığın için"

Derin bir nefes aldım. Ne olmuştu da bu genç kız bu kadar ağlıyordu. Sarılmamız bitmişti kollarımı ondan ayırdım ve " Gel benimle" diyip kolundan tuttum ve peşimden gelmesini sağladım.

"Nereye" dedi. Cevap vermedim." Hey nereye gidiyoruz"dedi hâlâ ağlarken. Ağlaması azalmıştı biraz.

Sahile gelmiştik. Kumlara doğru ilerledim. "Otur" dedim. Başını salladı ve oturdu. Ardından bende oturdum.

"Anlat bakalım neden o güzel gözlerinden yaşlar geliyor şuan?"

Şaşkın bir şekilde "G-gözlerim gerçekten güzel mi?" Dedi. Onun bu haline tebessüm etmiştim.

" Evet gözlerin güzeller hemde çok o yüzden şimdi kendine gel ve o güzel gözlerinden yaşlar akmasın" dedim.

"Teşekkür ederim"

" Neden bu kadar çok teşekkür ediyorsun?" Dedim. Omuzunu silkti.

"Hak ediyorsun"dedi. Bir şekilde bu kıza neler olduğunu öğrenmeliydim.

" Pekala asıl konuya gelelim neden ağlıyorsun ne oldu sana?"

"Utanıyorum"

"Neden? Ve bak eğer anlatmazsan bu gece seni salmam" derin bir nefes aldı. Gözlerini gözlerime dikti gözlerinden anladığım kadarıyla anlatacaktı.

"Ben yürüyüşe çıkmıştım. Sonra birileri geldi. Bir kaç adam" bu cümlesinden sonra neler olduğunu tahmin edebiliyordum.

"Sonra bana yaklaştılar ben onlardan uzaklaştım. Daha da yaklaştılar ve b-bana dokunmaya çalıştılar" sesi titriyordu gözleri dolmuştu tekrardan.

" Kaçtım var gücümle koştum hayatımda hiç bu kadar hızlı koşmamıştım" ağlıyordu.. tekrardan ağlıyordu.

Çok sinirlenmiştim ne kadar iğrenç insanlar var bu dünyada. Bu kızın akşamı bu insanlar yüzünden mutsuz geçmek zorunda mıydı. Şuan tekrardan hüngür hüngür ağlıyordu.

Ellerimi yanaklarına götürdüm" Sakin ol sana hiç birşey yapamadılar ve yapamayacaklar"

Başını öne eğdi çenesinden tutup kaldırdım "Ve ayrıca sen utanılacak birşey yapmadın bunun için utanma utanması gereken varsa onlar utanmalı" dedim. Ve tereddüt etmeden başını göğsüme yasladım..

Telefonumdaki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin